Doç. Dr. Aslan, uzun yıllar akademik hayatın ardından, deri sanatına olan ilgisini yeniden canlandırdı ve bu kez sanatsal bir yaklaşımla Anadolu’nun kültürel miraslarını deri rölyef ile yorumlamaya başladı.Deri rölyefin nadir bir sanat dalı olduğunu belirten Aslan, bu alanda sanatçının hem desen bilgisine hem de anatomiye hâkim olması gerektiğini vurguladı. "Bu iş, sabır ve meşakkat gerektiriyor. Yaklaşık 40 yıldır deri ile çalışıyorum ve bu tarzı bu seviyeye getiren başka bir sanatçı görmedim" dedi.
ANADOLU MEDENİYETLERİNİ YENİDEN KEŞFEDİYORAslan, Anadolu’nun kültürel zenginliklerini deri rölyef sanatıyla yeniden hayata kazandırmayı hedeflediğini belirtti. “Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin ve kültürel miraslarını deri üzerine rölyef olarak aktarıyorum. Bu çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında sergiler açtım. Mezopotamya’dan başlayarak Asur, Hitit, Frigler ve Selçuklu gibi medeniyetlerin kültürel izlerini deri üzerinde yeniden yorumladım” dedi.
TÜRKİYE VE DÜNYADAN BÜYÜK İLGİAçtığı sergilerin büyük ilgi gördüğünü dile getiren Aslan, Türkiye’nin dört bir yanından deri sanatı öğrenmek isteyen kişilere de ders verdiğini söyledi. “Son çalışmalarımı Kültür Yolu Festivallerinde sergiledim ve oldukça olumlu tepkiler aldım. Bu çalışmaları öğrenmek isteyen birçok kişiyle uygulamalı dersler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
SANAT VE SABRIN BULUŞTUĞU BİR ALANKültür ve Turizm Bakanlığı’nın sanatçısı ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olan Doç. Dr. Aslan, deri ve camı birleştirerek yaptığı vitray çalışmalarının da büyük beğeni topladığını belirtti. “Deri sanatını bu şekilde kullanan sanatçı sayısı dünya genelinde çok az. Sabır ve titizlik gerektiren bir iş, ama Anadolu’nun kültürel mirasını yaşatmak benim için büyük bir onur” diye ekledi.
Demirören Haber Ajansı
ANADOLU MEDENİYETLERİNİ YENİDEN KEŞFEDİYORAslan, Anadolu’nun kültürel zenginliklerini deri rölyef sanatıyla yeniden hayata kazandırmayı hedeflediğini belirtti. “Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin ve kültürel miraslarını deri üzerine rölyef olarak aktarıyorum. Bu çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında sergiler açtım. Mezopotamya’dan başlayarak Asur, Hitit, Frigler ve Selçuklu gibi medeniyetlerin kültürel izlerini deri üzerinde yeniden yorumladım” dedi.TÜRKİYE VE DÜNYADAN BÜYÜK İLGİAçtığı sergilerin büyük ilgi gördüğünü dile getiren Aslan, Türkiye’nin dört bir yanından deri sanatı öğrenmek isteyen kişilere de ders verdiğini söyledi. “Son çalışmalarımı Kültür Yolu Festivallerinde sergiledim ve oldukça olumlu tepkiler aldım. Bu çalışmaları öğrenmek isteyen birçok kişiyle uygulamalı dersler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.SANAT VE SABRIN BULUŞTUĞU BİR ALANKültür ve Turizm Bakanlığı’nın sanatçısı ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olan Doç. Dr. Aslan, deri ve camı birleştirerek yaptığı vitray çalışmalarının da büyük beğeni topladığını belirtti. “Deri sanatını bu şekilde kullanan sanatçı sayısı dünya genelinde çok az. Sabır ve titizlik gerektiren bir iş, ama Anadolu’nun kültürel mirasını yaşatmak benim için büyük bir onur” diye ekledi.Demirören Haber Ajansı 
