İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, bir bilirkişiye yönelik sözleri nedeniyle "Yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde görüldü. Başka bir dosyadan tutuklu bulunan İmamoğlu'nun da katıldığı duruşma, eksik hususların giderilmesi için 12 Aralık tarihine ertelendi. İmamoğlu, Silivri'de yaptığı savunmada, davayı siyasi olarak eleştirerek, "Yüce Türk yargısı sürgünde" dedi.
SİLİVRİ'DE YOĞUN KATILIMLI DURUŞMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İmamoğlu hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep ediliyor. Bugün, İstanbul Adliyesi'ndeki salonun yetersiz kalması nedeniyle Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde görülen duruşmaya, Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, görevden alınan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, milletvekilleri ve ailesi katılım gösterdi.İMAMOĞLU: İDDİANAME USUL VE ESAS AÇISINDAN HATALI
Dava kapsamında ilk kez savunma yapan Ekrem İmamoğlu, konuşmasının başlangıcında davanın Silivri'de görülmesini eleştirdi:"Sayın Hakim yine Silivri'deyiz. Yine Yüce Türk yargısı sürgünde. 'Avrupa'nın en büyüğü' diye yapılmış binaya yargımız sığmıyor. Bu gidişle sığmamaya devam edecek."İmamoğlu, iddianamenin hazırlanış sürecini sorgulayarak, bir Cumhuriyet savcısının "telaşla bir iddianame yazdığını" ve usul ile esas açısından çok hata yaptığını öne sürdü. Savcılığın iddianameyi başka bir soruşturmayla birleştirmesini ve Başsavcı'ya selam durmasını eleştirdi.
"PARTİ LEHİNE ETKİLEMEYİ Mİ AMAÇLADI?" SUÇLAMASINA CEVAP
İddianamedeki, İmamoğlu'nun yargı organları üzerinde baskı oluşturmayı ve "mensup olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığı" yönündeki suçlamaya sert yanıt veren İmamoğlu, Adalet Bakanı'nın bir ilçe başkanlığı binasının tabelası önünde demeç vermesini örnek gösterdi. İmamoğlu, kendi nüfusuyla ilgili suçlamayı da "16 milyon İstanbullu benim nüfusum mu demek istedi?" sözleriyle sordu.Savunmasının sonunda, kendisine yapılan suçlamanın gerçeğe aykırı olduğunu belirten İmamoğlu:"Ben adaletin tecellisini engelleyen her türlü haksızlığı eleştirdim, ifşa ettim, etmeye devam edeceğim. Yasa yoksa suç yoktur sayın hakim."














