Samsun Atakum Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Bayram Çelik, "Atakum küçük İstanbul modelini almış bir ilçe konumunda. Başta Karadeniz ve iç bölgelerden insanların oluştuğu kültürel bir mozaik halini aldı. Atakum eğitim, sağlık ve turizm adı altında hedefleri olan bir kenttir. Ön plana nasıl çıkarabiliriz. Bunun için yerel yönetimler ve yerel topluluklar demokrasinin mihenk taşıdır. Yerel yönetimlerin önemi bu konuda son derece büyüktür. Atakum'un en büyük sorunu kent kimliğinin oluşmamasıdır" dedi.
YÖNETİCİLER HESAP VEREBİLİR OLMALI
Bayram Çelik, bir kenti yöneten ve söz sahibi olan insanların dikkat etmesi gereken hususları olması gerektiğini vurgulayarak, "Katılımcılık, şeffaflık, hesap verilebilirlik. Örneğin Atakum Kurupelit Marina, Dereköy İskelesi. Taflan ve Çatalçam'da 'sahil' diye bir yer kalmadı. Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı'ya sormuştuk, 'Sizinle fikir alışverişi yapılıyor mu? diye. 'Hayır cevabını almıştık. Yani kenti yöneten ve söz sahibi olan kişilerin kesinlikle hesap verebilir olmaları gerekmektedir" diye konuştu.
ÇÖPLER GERİ KAZANILMALI
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Özcan Çoluk da, "Plansız ve sanayisiz kentleşme, kentin kimliğini bozan etkenler olarak görebiliyoruz. Her yıl hazırladığımız raporda Samsun için başta hava kirliliği konusunda sıkıntıları dile getirdik. Mesela Atakum'da günlük 120 ton çöp atılıyor. Bunun için geri dönüşüme önem verilmesi lazım. Suyun yok, toprağın yok, havan temiz değil ise yaşa bakalım yaşayabilirsen. İşin özü bir kentte sadece yaşamak için yaşamamak gerekir. Toprağını, suyunu ve havasını sağlıklı biçimde kullanabilmek için mücadele, sürdürülebilir bir yaşam felsefesi verebilmemiz için kesinlikle her insanın söz sahibi olması gerekmektedir" şeklinde konuştu. Yunus KILIÇ