OMÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Metin Yılmaz, STK Türkiye Aile Platformu (TÜRAP) 5'inci İl İstişare Grubu Toplantısı'nda "Çözüm Önerileri" başlıklı sunumunda, Türk toplumunun inanç, anlayış ve kültür yapısında "sığıntı" anlamına gelen "mülteci" kavramı bulunmadığını söyledi.
Batı'nın kapısına gelenlere çelme taktığı mülteci algısının Türkiye'de aynıyla karşılık buldurulmaya çalışıldığına dikkati çeken Metin Yılmaz, "Hangi kanunları çıkarırsanız çıkarın, hangi yasaları çıkarırsanız çıkarın 'gönüllülük' esası olmadıktan sonra bu sorunu çözemezsiniz. Avrupa'da binde 45 karşılığında 300 bin kişiye duyulan tepki, bizim verilere göre 2 milyondan fazla kişiye bağrını açmış bu toplum. Çünkü, mayasında bu var. Yeni yaşadığımız bir hadise değil bu. 1700 yılından bu yana Samsun Limanı sürekli göç alıyor Rusya'dan. Kırım Savaşı sonrası 600 bin kişi Samsun Limanı'ndan giriş yapmıştır. Siz bu coğrafyayı nasıl böyle tasnif edersiniz? Tarih bilinci noktasında korkunç yanlışlarımız var" diye konuştu.
KÜLTÜR ELÇİLERİ OLACAKLAR
Bugün başını okşayarak çikolata verilen, Türkçe'yi anadili gibi öğrenen çocukların yarın kültür elçileri olacağını savunan Yılmaz, yapılan fedakarlıklar nedeniyle Kosova'da Türk bayrakları dalgalandığını, yakında Bağdat'ta, Şam'da, Halep'te de Türk bayraklarının dalgalanacağını ifade etti. Doç. Dr. Metin Yılmaz, diğer bir konunun dilenci sorunu olduğuna da değinerek, "Mülteci dediğiniz, muhacir dediğimiz dilenci değil. Bunların yarıya yakını Hatay'dan, İskenderun'dan gelen bizim dilencilerimiz. Onun dışında Suriye'nin Eşrefiye bölgesi, dünyaya dilenci ihraç eden bir yerdir. Dünya çapında bir şebeke. Buna kesinlikle bir çözüm bulunması gerekir" dedi.