Hastaneye sığınan binlerce Filistinli, içecek su bile bulamıyor

İsrail’in Gazze’deki yerleşim alanlarını hedef alan saldırılarından kaçan binlerce Filistinli, kentin batısındaki Şifa Hastanesine sığındı. Hastanenin bahçesinde kalan aileler, en temel yaşam ihtiyaçlarından yoksun durumda.

“CEHENNEMDEN KAÇTIK”

İsrail’in evlerinin bulunduğu bölgeye saldırılarından kaçarak Şifa Hastanesine sığınanlardan biri de 6 kişilik Saada ailesi. İsrail savaş uçaklarının hastane yakınında bir binaya saldırı düzenlemesine rağmen aile, hastanenin kendileri için İsrail’in füzelerinden uzak güvenli bir yer olduğuna inanıyor.

“Cehennemden kaçtık.” diyen 38 yaşındaki İbrahim Saada, yüzlerce aileyle Şifa Hastanesine sığındıklarını ve burada başlarına bir şey gelmeyeceğini umduklarını söyledi.

Babasının hasta olduğunu ve böbrek yetmezliği çektiğini aktaran Saada, şu anki koşullarını şöyle anlattı:

“Trajik bir hayat yaşıyoruz. Suyumuz, elektriğimiz yok. Tuvalete gitmeyi bile bilmiyoruz. Güven içinde yaşamak istiyoruz. Evimde ailemle birlikte yaşamak istiyoruz. Savaşın bitmesini istiyoruz.”

“BURADA HAYAT YOK”

Toplam 6 kişiden oluşan Beravi ailesi de sığındıkları hastane bahçesinde yıpranmış bir yatak ve kartonların üzerinde yatıyor.

AA muhabirine konuşan 57 yaşındaki Filistinli Eşref el-Beravi, “Durum trajik… Burada hayat yok. Yaşam için gereken asgari ihtiyaçlardan yoksunuz: Su, yiyecek ve yatak yok.” ifadelerini kullandı.

Beravi, “İsrail’in Gazze şehrinin doğusundaki bölgemizi bombalaması, çocukları öldürmesi ve evleri tamamen yok etmesi nedeniyle evlerimizden sürüldük. Başımıza gelebilecek bir sağlık felaketinden korkuyoruz. Huzurumuz yok ve biz de Arap ülkelerinin de yanımızda olacağını umuyoruz.” diye konuştu.

“SU VE ELEKTRİK YOK”

Şifa Hastanesi bahçesinde kurdukları çadırda ailesiyle yaşayan 12 yaşındaki Melek Heniyye ise savaşın devam etmesinden dolayı sürekli korktuğunu söyledi.

Küçük Melek, yaşadıkları dramı şu sözlerle anlattı:

“Günlerdir buradayız. Su ve elektrik yok. Ekmek, kekik ve hafif şeyler yiyoruz. Her yerin bombalanmasıyla insanların öldürüldüğünü gördük. Umarım savaş biter ve evime dönüp eskisi gibi güven ve emniyet içinde yaşayabilirim.”

ÇOCUKLAR SAVAŞIN BİTMESİNİ DİLİYOR

Melek’in dileğini paylaşan 13 yaşındaki Muhammed el-Mevla da savaşın bitmesini ve evlerine dönüp normal bir hayat yaşayabilmek istediğini söyledi.

Önce bir okula sığındıklarını ardından ve okulun bombalama tehdidi altında olduğu bilgisini aldıklarını belirten Muhammed, güvenli olduğunu düşündükleri için Şifa Hastanesi bahçesine geldiklerini aktardı.

“Çok zor bir hayat yaşıyoruz.” diyen Muhammed, aile fertlerinin bazı eşyaları almak için eve döndüğü sırada yakındaki sitelerin bombalanması sonucu öldüğünü dile getirdi.

“GAZZE’YE YARDIM SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI”

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazze’de yerinden edilen yaklaşık 1 milyon kişiden 350 binden fazlasının BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) okullarında kaldığını aktaran Haq, “Çok zor koşullarda yaşıyorlar. Gazze’de elektrik yok, hastaneler yıkımın eşiğinde.” uyarısında bulundu.

Haq, sahadaki BM ortaklarının su tüketiminin kişi başı günlük 3 litreye kadar düştüğünü belirttiğini, bölgedeki BM örgütlerinin ise malzemelerinin tükenmek üzere olduğunu dile getirdiğini aktardı.

Bölgede İsrail dahil birçok yetkiliyle irtibatta olduklarını ifade eden Haq, “Amacımız Gazze’ye hızlıca sürdürülebilir bir şekilde insani yardım sağlamak.” ifadesini kullandı.

Farhan Haq, halihazırda Gazze’ye yardım girişi yapılmadığını, yardımların bir seferlik olmaması gerektiğini söyledi.

Batı Şeria’da artan şiddetle ilgili ise Haq, bölgedeki şiddetin 2005’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını, durumdan derin endişe duyduklarını bildirdi.

İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMASI

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.

Gazze’den düzenlenen saldırılarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1524’ü çocuk 3 bin 785 kişinin öldüğünü, 12 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 73 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.

İsrail’in saldırılarında 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.

Lübnan sınırında 8 Ekim’de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.

İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim’de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28’i ağır 342 kişi yaralanmıştı. 

Anadolu Ajansı