Anayasa Mahkemesi, 4688 sayılı Kanun’un 15. maddesindeki daire başkanları ile dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürleri ve yardımcılarının sendika kurucusu ve üyesi olamayacaklarına ilişkin hükmü iptal etti. Hürriyet Sağlık Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak, kararın demokratik olmadığını, iş barışını bozacağını öne sürdü. YÖNLENDİRME YAPILIRSA ÇÖZÜM NASIL OLACAK?Çakmak, "Verilen karar doğrudur olacaktır.
Ancak, sayın Anayasa Mahkemesi'nin kıymetli üyelerinin bir gerçekliğe dikkatlerini çekmek zorundayız.
Şöyle ki :
Halihazırda herhangi bir sendikaya üye bile değilken, yetkili konfederasyon olan Memur-sen ve bağlı sendikaların ve siyasi iktidarın eşgüdümünde göreve getirilmiş olan bu sayın kamu idarecileri, zaten demokrasinin gereklerinden biri olan sendikal örgütlenme hakkını, kamu çalışanlarının kullanması noktasında Memur-Sen ve bağlı sendikalar yönünde karar ve uygulamalar noktasında da yönlendirici bir tavırda iken, bu sayın kamu idarecileri koltuklarını ve güçlerini koruyabilmek adına Memur-Sen'e ve bağlı sendikalara üye olmak durumunda kaldıklarında ve haliyle de her idareci kendine bağlı çalışanların sendikal örgütlenme hakkına dokunduğunda onları yönlendirdiğinde ne olacak, nasıl bir çözüm üretilecek ?"dedi. 'HÜRRİYET SAĞLIK SEN'DE BULULAŞIM'Kararı veren AYM üyelerine seslenen Hürriyet Sağlık Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak şöyle devam etti; "Yetkili sendikaya üye olan kamu idarecisinin çalışanları kendi sendikasına yönlendirdiği bir durumda, hangi demokrasiden, hangi tarafsızlıktan ve hangi sosyal ihtiyacın karşılanmasındaki eşitlik ve özgürlük hakkından bahsedilebilecek?
Bir süre sonra sizin karşınıza bu yönde bireysel bir başvuru geldiğinde vereceğiniz karar ne olacaktır? Biliyoruz ki sayın mahkeme üyelerinin verdiği karar tam demokratik ve hukuki bir sistemde kesinlikle doğru bir karardır. Biliyoruz ki; Emek ve demokrasi mücadelesi sıradan, kolay, şipşak olup bitecek bir olay değildir.Biliyoruz ki zorluklar, baskılar, engeller olacaktır. Biliyoruz ki Cumhuriyet ve Hürriyet birbirini tamamlayan iki yaşamsal güçtür. Cumhuriyet hürriyetle vardır, hürriyet Cumhuriyetle daimdir. Biliyoruz ki, işte tam da bu nedenle biz emek ve demokrasi mücadelemizde ne yüzde 2 engeli, ne kamu idarecisi baskısı karşısında 'Hürriyetimizden' vazgeçecek değiliz.
Biliyoruz ki tüm kutsal değerlerimize dün olduğu gibi bugün de, bugün olduğu gibi yarın da sahip çıkmaya devam edeceğiz.Bilinsin ki, biz, değerlerimizle, mücadelemizle, Cumhuriyetimiz ve hürriyetimizle varız ve varolmaya da devam edeceğiz. Gülümseyin biz geldik diyoruz. Bütün iş kollarındaki bütün kamu çalışanı emekçi kardeşlerimizi Hür olmaya çağırıyoruz."Zekeriya Fırat
Ancak, sayın Anayasa Mahkemesi'nin kıymetli üyelerinin bir gerçekliğe dikkatlerini çekmek zorundayız.
Şöyle ki :
Halihazırda herhangi bir sendikaya üye bile değilken, yetkili konfederasyon olan Memur-sen ve bağlı sendikaların ve siyasi iktidarın eşgüdümünde göreve getirilmiş olan bu sayın kamu idarecileri, zaten demokrasinin gereklerinden biri olan sendikal örgütlenme hakkını, kamu çalışanlarının kullanması noktasında Memur-Sen ve bağlı sendikalar yönünde karar ve uygulamalar noktasında da yönlendirici bir tavırda iken, bu sayın kamu idarecileri koltuklarını ve güçlerini koruyabilmek adına Memur-Sen'e ve bağlı sendikalara üye olmak durumunda kaldıklarında ve haliyle de her idareci kendine bağlı çalışanların sendikal örgütlenme hakkına dokunduğunda onları yönlendirdiğinde ne olacak, nasıl bir çözüm üretilecek ?"dedi. 'HÜRRİYET SAĞLIK SEN'DE BULULAŞIM'Kararı veren AYM üyelerine seslenen Hürriyet Sağlık Sen Genel Başkanı Erdoğan Çakmak şöyle devam etti; "Yetkili sendikaya üye olan kamu idarecisinin çalışanları kendi sendikasına yönlendirdiği bir durumda, hangi demokrasiden, hangi tarafsızlıktan ve hangi sosyal ihtiyacın karşılanmasındaki eşitlik ve özgürlük hakkından bahsedilebilecek?
Bir süre sonra sizin karşınıza bu yönde bireysel bir başvuru geldiğinde vereceğiniz karar ne olacaktır? Biliyoruz ki sayın mahkeme üyelerinin verdiği karar tam demokratik ve hukuki bir sistemde kesinlikle doğru bir karardır. Biliyoruz ki; Emek ve demokrasi mücadelesi sıradan, kolay, şipşak olup bitecek bir olay değildir.Biliyoruz ki zorluklar, baskılar, engeller olacaktır. Biliyoruz ki Cumhuriyet ve Hürriyet birbirini tamamlayan iki yaşamsal güçtür. Cumhuriyet hürriyetle vardır, hürriyet Cumhuriyetle daimdir. Biliyoruz ki, işte tam da bu nedenle biz emek ve demokrasi mücadelemizde ne yüzde 2 engeli, ne kamu idarecisi baskısı karşısında 'Hürriyetimizden' vazgeçecek değiliz.
Biliyoruz ki tüm kutsal değerlerimize dün olduğu gibi bugün de, bugün olduğu gibi yarın da sahip çıkmaya devam edeceğiz.Bilinsin ki, biz, değerlerimizle, mücadelemizle, Cumhuriyetimiz ve hürriyetimizle varız ve varolmaya da devam edeceğiz. Gülümseyin biz geldik diyoruz. Bütün iş kollarındaki bütün kamu çalışanı emekçi kardeşlerimizi Hür olmaya çağırıyoruz."Zekeriya Fırat