Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olarak öne çıkarken, son yıllarda 35 yaş altındaki kadınlarda da artış gösteriyor. Uzmanlar, toplumda yaygın şekilde doğru sanılan bilgilerin erken teşhis sürecini geciktirdiğine dikkat çekiyor.YANLIŞ BİLGİLER ERKEN TEŞHİSİ GECİKTİRİYORTıbbi Onkoloji Dernekleri tarafından desteklenen araştırmalara göre, meme kanseri hakkında toplumda yaygın olarak bilinen bazı yanlış bilgiler, kadınların tarama ve erken teşhis adımlarını ertelemesine neden oluyor. Bu durum da tedavi şansını düşürüyor.
BİTKİSEL ÜRÜNLERE DİKKAT: BİLİMSEL TEDAVİ YERİNE GEÇEMEZUzmanlar, alternatif tıp adı altında sunulan bitkisel ürünlerin kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Türkiye Meme Hastalıkları Derneği’nin verilerine göre, hastaların yaklaşık %18’i teşhis sonrası bitkisel karışımlara yöneliyor ve bu durum tedavi sürecini olumsuz etkiliyor.
İŞTE MEME KANSERİ HAKKINDA DOĞRU SANILAN 10 HATALI BİLGİ
Meme kanserinde erken tanı hayati boyutta önem taşımaktadır.
2020 yılında yaklaşık 2.3 milyon kişiye meme kanseri tanısı konulmuştur. Meme kanserinin ortalama tanı konma yaşı 53 olup erken yaşlarda tespit edilmesi, düzenli muayene ve taramalar ile meme kanseri ileri safhalara geçmeden önünde durabiliriz.Görsellerle açıkladığımız elle muayene tekniğini regl başlangıcından 5-7 gün sonra ayda bir defa tekrar ederek memenizdeki olası değişiklikleri saptayabilir ve çok geç olmadan doktorunuza danışabilirsiniz.ERKEN TANI, HAYAT KURTARIRUzmanlar, kadınlara düzenli meme muayenesi ve 40 yaş sonrası yıllık mamografi yaptırma çağrısında bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü ücretsiz kanser tarama programları da bu süreçte önemli rol oynuyor.Sağlık otoriteleri, bilgi kirliliğine karşı bilimsel kaynakların takip edilmesini ve hekim önerilerinin dikkate alınmasını öneriyor. Unutulmamalı ki erken teşhis, yaşam şansını artırır.Tuğçe Gevşek

"Bitkisel ürünler destekleyici olabilir ama asla tek başına tedavi yerine geçemez" uyarısında bulunuluyor.

- "Ailemde yoksa bende olmaz"
Aile öyküsü riski artırsa da meme kanserlerinin %70’i ailesel faktörlerden bağımsız gelişiyor.
- "Genç yaşta meme kanseri olunmaz"
35 yaş altı kadınlarda da meme kanseri vakaları artış gösteriyor. Erken yaşta tarama hayati önem taşıyor.
- "Kitle yoksa kanser de yoktur"
Tüm kitleler hissedilemez. Rutin mamografi ve ultrason kontrolleri bu yüzden önemlidir.
- "Mamografi radyasyonla kansere yol açar"
Mamografi ile alınan radyasyon miktarı son derece düşüktür ve riskten çok fayda sağlar.
- "Bitkisel karışımlar kanseri iyileştirir"
Bu tür ürünler tedavinin yerini alamaz. Bilimsel tedaviler geciktirilmemelidir.
- "Sadece kadınlarda görülür"
Her ne kadar kadınlarda yaygın olsa da, erkeklerde de nadiren meme kanseri görülebilir.
- "Ağrı varsa kanser değildir"
Her kanser ağrısız seyretmez. Ağrılı şişlikler de ciddiye alınmalıdır.
- "Emziren kadınlarda meme kanseri olmaz"
Emzirme koruyucu olabilir ama %100 önleyici değildir.
- "Meme kanseri bulaşıcıdır"
Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir.
- "Kanser oldum, hayatım bitti"
Erken teşhis edilen meme kanseri başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır.

2020 yılında yaklaşık 2.3 milyon kişiye meme kanseri tanısı konulmuştur. Meme kanserinin ortalama tanı konma yaşı 53 olup erken yaşlarda tespit edilmesi, düzenli muayene ve taramalar ile meme kanseri ileri safhalara geçmeden önünde durabiliriz.Görsellerle açıkladığımız elle muayene tekniğini regl başlangıcından 5-7 gün sonra ayda bir defa tekrar ederek memenizdeki olası değişiklikleri saptayabilir ve çok geç olmadan doktorunuza danışabilirsiniz.ERKEN TANI, HAYAT KURTARIRUzmanlar, kadınlara düzenli meme muayenesi ve 40 yaş sonrası yıllık mamografi yaptırma çağrısında bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü ücretsiz kanser tarama programları da bu süreçte önemli rol oynuyor.Sağlık otoriteleri, bilgi kirliliğine karşı bilimsel kaynakların takip edilmesini ve hekim önerilerinin dikkate alınmasını öneriyor. Unutulmamalı ki erken teşhis, yaşam şansını artırır.Tuğçe Gevşek