Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Uzun, her yıl birçok kişinin suda boğulmasına neden olan rip akıntılarına (çeken akıntılar) ilişkin açıklamalarda bulundu.KARADENİZ'E ÖZGÜ DEĞİLRip akıntılarının Karadeniz ile ünlendiğini fakat akıntının bütün denizlerde görülebileceğini belirten Prof. Dr. Uzun, "Karadeniz'de boğulmalar sık oluyor. Yaz mevsimi geldi. İnsanlar denize, göllere, akarsulara gidiyorlar. Bu vesileyle Karadeniz'e de geliyorlar. Karadeniz rip akıntılarıyla neredeyse ünlenmeye başladı. Aslında rip akıntısı sadece Karadeniz'e özgü bir akıntı değil. Bütün denizlerde görülebilir. Kayalık kıyıların olduğu yerlerde, sığ koyların bulunduğu alanlarda, mendireklerin bulunduğu alanlarda ya da plajlarda ön kıyı setlerinin bulunduğu alanlarda rip akıntıları meydana gelmektedir" dedi. RİP AKINTISI KISA SÜRELİDİRUzun, "Rip akıntıları kısa süreli, hızlı akıntılardır. Dolayısıyla da bu akıntılar kısa süreli olduğu için sürekli bir akıntı şeklinde değildir. Siz gidiyorsunuz, akıntıya kapılıyorsunuz ama bir başkası geliyor, aynı yerde denize giriyor, akıntı yok. Bu akıntılar birkaç metre genişlikte, bazen 15-20 metre genişlikte olmakta. Açığa doğru da birkaç 10 metre ile 100 metre, nadiren 300 metreyi aşan bir mesafeye ulaşmaktadır. Hızları saniyede 1-2 metreyi bulmakta ve bunlar çok hızlı akıntılar olduğu için olimpik yüzücüler için bile tehlike oluşturmaktadır" diye konuştu.YANLARA DOĞRU YÜZÜNRip akıntısından kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Uzun, "Rip akıntısına yakalandığınızda çok fazla bir şey yapmanıza gerek yok. Suyun üstünde kalmaya çalışmak yeterlidir. Ama yüzebiliyorsanız yanlara doğru yüzmeyi tavsiye ediyoruz. Çünkü birkaç metre sonra bu akıntı düzeninden çıkmanız ve normal dalga düzenine dönmeniz mümkündür. Akıntıya kapılanların su üstünde durması gerekiyor. Çünkü açığa doğru da en fazla 200-300 metre sürükleyecektir ve neticede burada bitecektir. Buradan sonrası normal, eğer yüzme biliyorsa kıyıya doğru yüzebilecektir. Öte yandan rip akıntılarının nerelerde olduğunu bildiğimiz zaman, buralardan uzak durursak, akıntılardan kurtulmuş oluruz" dedi. 'BANA BİR ŞEY OLMAZ' DEMEYİNDalgalı havalarda denize girilmemesi uyarısında bulunan Uzun, şöyle devam etti: "Dalgalı havalarda denize girmeyi önermiyoruz. Yani peş peşe sık dalgaların olduğu havalarda deniz suları dalgalarla kıyıya yığılmakta ve yer çekimiyle bu dalga düzenini bozarak açığa doğru bu sular sürüklenmektedir. İşte böyle bir akıntı bir sel akıntısına benzemekte kuvvetli olduğu için, ‘Ben sığ sulardayım belime kadar suda yüzüyorum bana bir şey olmaz’ demiyoruz. Çünkü 45-50 santimetreden itibaren bu sulara yakaladığında insanı açığa doğru sürükleyebilmektedir. Onun için ‘Ben kıyıya yakınım bana bir şey olmaz’ demiyoruz. Akıntıya kapılmak mümkündür. Ama akıntıya kapıldığımızda bu bizi derine doğru çekmeyecektir. Açığa doğru sürükleyecektir. Suyun üstünde kaldığımız müddetçe büyük bir problem olmayacaktır."YÜZME EĞİTİMİ ŞART"Sadece rip akıntısı değil iç sularda da boğulma riski artıyor. Yaz sezonunda boğulmalar çok oluyor. İç sularda, göllerde, barajlarda, akarsularda boğulmaları görüyoruz, duyuyoruz. Ben bu bölgelerdeki insanlarımızın da boğulmadan kurtulması için sadece rip akıntısıyla ilgili değil ama genelde yüzme ile ilgili bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Çünkü eğer yüzmeyi bilirseniz ve hem akarsuda hem de rip akıntılarının bulunduğu alanlarda ne yapacağınızı bilirseniz boğulma riski azalmış olacaktır. Bu vesileyle ilköğretimden itibaren yüzme eğitimine önem verilmesini tavsiye ediyoruz."Demirören Haber Ajansı
ÇEVRE - ENERJİ
Yayınlanma: 19 Haziran 2025 - 15:40
Güncelleme: 19 Haziran 2025 - 15:41
OMÜ'lü Profesörden Uyarı: Rip Akıntısı Olimpik Yüzücüler İçin Bile Risk
OMÜ'lü Prof. Dr. Ali Uzun, Karadeniz’de yaz mevsimiyle birlikte artan boğulma vakalarına karşı rip akıntıları konusunda uyarılarda bulunarak, "Çok hızlı akıntılar olduğu için olimpik yüzücüler için bile tehlike oluşturmaktadır. İyi bir yüzme eğitimi şart" dedi.
ÇEVRE - ENERJİ
19 Haziran 2025 - 15:40
Güncelleme: 19 Haziran 2025 - 15:41