Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na(KESK) bağlı Eğitim Sen Samsun Şubesi üyeleri, öğrencilerine karne verdikten sonra İlkadım ilçesi İstiklal Caddesi'nde eylem yaparak eğitim sisteminde ve öğretmenlerin yaşadıkları sorunlara dikkati çekti. EĞİTİM SİSTEMİ
SORUN YUMAĞI Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir. Eğitimdeki başarısızlık, akademik düzeyde ve eğitime katılım konusunda uluslararası değerlendirmelerde belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ortaya çıktığı görülmektedir "dedi. PİYASACI BİR
SİSTEM VAR Kız öğrencilerin eğitime erişemediğini, açık öğretim lisesine yönlendirilen öğrenci sayılarında büyük bir artış yaşandığını belirten Gür, Öğretmenlik Meslek Kanununun ise kendilerini meslekten soğuttuğunu söyledi. Gür, "Bu kanun, İhtiyaç olduğu halde 800 bini aşan ataması yapılmayan öğretmenlerimizin; acımasız bir emek sömürüsüne mahkum edilen binlerce özel sektör öğretmenimizin, asgari ücretin de altında devlet eliyle çalıştırılan ücretli öğretmenlerimizin ve sözleşmeli öğretmenlerimizin sorunlarını kapsamamaktadır. Bir an önce, ekonomik haklar korunarak eşit işe eşit ücret ilkesiyle eğitimcilerin ücretleri, en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştığı, eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde her geçen gün bilimsellikten uzaklaşılması, eğitimin zaten sorunlu olan yapısının daha da kötüleşmesine neden olmaktadır. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, elbette ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullarda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız değildir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, milliyetçiliğin ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde, eğitim ve bilim emekçileri ve tüm öğrencilerimizin kamusal, bilimsel, demokratik bir eğitim hakkını savunmaya, mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürmeye kararlı olduğumuzu buradan bir kere daha söylüyoruz "diye konuştu. Zekeriya FIRAT
SORUN YUMAĞI Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir. Eğitimdeki başarısızlık, akademik düzeyde ve eğitime katılım konusunda uluslararası değerlendirmelerde belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ortaya çıktığı görülmektedir "dedi. PİYASACI BİR
SİSTEM VAR Kız öğrencilerin eğitime erişemediğini, açık öğretim lisesine yönlendirilen öğrenci sayılarında büyük bir artış yaşandığını belirten Gür, Öğretmenlik Meslek Kanununun ise kendilerini meslekten soğuttuğunu söyledi. Gür, "Bu kanun, İhtiyaç olduğu halde 800 bini aşan ataması yapılmayan öğretmenlerimizin; acımasız bir emek sömürüsüne mahkum edilen binlerce özel sektör öğretmenimizin, asgari ücretin de altında devlet eliyle çalıştırılan ücretli öğretmenlerimizin ve sözleşmeli öğretmenlerimizin sorunlarını kapsamamaktadır. Bir an önce, ekonomik haklar korunarak eşit işe eşit ücret ilkesiyle eğitimcilerin ücretleri, en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştığı, eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde her geçen gün bilimsellikten uzaklaşılması, eğitimin zaten sorunlu olan yapısının daha da kötüleşmesine neden olmaktadır. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, elbette ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullarda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız değildir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, milliyetçiliğin ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde, eğitim ve bilim emekçileri ve tüm öğrencilerimizin kamusal, bilimsel, demokratik bir eğitim hakkını savunmaya, mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürmeye kararlı olduğumuzu buradan bir kere daha söylüyoruz "diye konuştu. Zekeriya FIRAT
Bu öğretmen sendikalar sadece eleştirir, konuşur ve ister. Bir projleri , planları önerileri yoktur.