Samsun’da yaşayan 24 yaşındaki Dilara Ayar, 3 yaşında dikkat eksikliği ve disleksi tanısı aldıktan sonra yıllar süren bir eğitim ve tedavi süreciyle yaşam kalitesini artırdı. Şimdi ise ergoterapist olarak aynı sorunlarla mücadele eden çocuklara destek veriyor.KÜÇÜK YAŞTA TANI KONDU, ZORLUKLARLA MÜCADELE ETTİ
Dilara Ayar, çocukluk yıllarında ters yazma, oyun kurmada zorlanma, dikkat eksikliği ve sosyal iletişimde güçlükler gibi belirtilerle öne çıktı. Annesi Zübeyde Ayar’ın dikkatini çeken bu belirtiler sonucunda 3 yaşında disleksi teşhisi konuldu. Dilara Ayar, bu süreci şu sözlerle anlattı: “Bende dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var. Ve aynı anda disleksi yani öğrenme güçlüğü tanımı da var. Bununla beraber ters yazma, zihnen hiperaktif olmak, her zaman bu fiziken olmak zorunda değil. Dikkati toplamakta zorlanma gibi problemler yaşıyordum. Yine sosyalleşmekte, akranlarla iletişim kurmakta, sosyal etkileşimde, duygusal olgunlukta zorluklar yaşıyordum. Erteleme problemi yaşıyordum, ödeve başlama, bunları takip etme, planlama süreçleriyle ilgili zorluklar yaşıyordum. Bunlar da benim günlük yaşamımı, akademik başarımı, yaşam kalitemi oldukça düşürüyordu.”‘YILLARCA TERAPİ ALDIM, ŞİMDİ EĞİTİCİ KONUMUNDAYIM’
Disleksiyle mücadelesini mesleğe dönüştüren Ayar, Gülhane Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu ve ergoterapist olarak görev yapmaya başladı. Çocuklara bireysel eğitim vererek destek olan Ayar, şunları kaydetti: “Şu an günlük yaşamın içerisinde her yerde her işimi yapabiliyorum. Hepsini devam ettirebiliyorum. Uyumu da sağlayabiliyorum. Şu anda da çocuklara bu uyumu sağlayabilmeleri için eğitici kısmına, uzman kısmına geçiş yapıp şimdi de o aşamada destekliyorum. Şu an 2 yıldır aktif bir şekilde eğitim veriyorum. Bir de bunun staj kısmı oldu ama 2 yıldır mesleğin içindeyim. Kendimde 3 yaşından beri bakarsanız bir 20 yıldır semptom kontrolü ve yaşam kalitemi arttırmak için kitaplar okuyorum. Üniversiteye geçtikten sonra terapileri bitirdim. Kendi kendime baş etme stratejilerimi bitirdim.”ANNESİ DE DİSLEKSİLİYDİ: "BU ÇOCUKTAN BİR ŞEY OLMAZ" DİYENLER ŞİMDİ ALKIŞLIYOR
Dilara’nın annesi Zübeyde Ayar da disleksiyle mücadele eden bir birey. Kızındaki belirtileri erken fark eden anne Ayar, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: “Kreşte yazıları ters yazması, oyun parkında tek başına oyun kurmak ile zorlanması ile başladı. Sonra ben bunun üzerinde araştırmaya başladım. Dilara’nın yaşadığı şeyler bana tanıdık geliyordu. Çünkü bende de aynı durumlar vardı. Dışarıdan da maalesef tembel, uyumsuz gibi şeyler söyleniyordu. Ama biliyorum ki çocukta böyle bir durum yok. Daha farklı. O dönemlerde bir de şöyle bir şey vardı. Ailede de disleksi ve hiperaktivite teşhisi konulan çocuklar vardı. Biraz oradan da vakıftım zaten neler yapılabilir diye.”'HAREKETLİLİK HER ZAMAN HİPERAKTİVİTE DEĞİLDİR'Zübeyde Ayar, hiperaktivite ve disleksi tanılarında toplumda farkındalık eksikliğine de dikkat çekti. Ayar sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk teşhis konulduğunda ilk söylenen şey hiperaktivite ile ilgili özellikle çocuk tabiri caizse düz duvara tırmanıyorsa hiperaktiftir. Ama maalesef ki burada bir ayrım var ve ona dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü her hiperaktif çocuk bu kadar hareketli olmuyor. Her hareketli çocuk da hiperaktif olmuyor. Şu anda biraz onunla ilgili şeyler değişmiş, karışmış vaziyette. Algılar karışmış vaziyette.”Demirören Haber Ajansı


