Samsunspor ve Yüksel Yıldırım Üzerinden Planlı Medya Saldırısı mı Yapılıyor?

YILDIRIM VE İSTANBUL MEDYASI

SAMSUNSPOR YORUM HABER | Türk futbolunun köklü kulüplerinden Samsunspor ile Fenerbahçe arasındaki rekabetin geçmişi, saha içi mücadelelerden çok daha derin bir anlam taşıyor. Bugün bu rekabetin sadece saha içinde değil, medya üzerinden de sürdüğünü görüyoruz. Son dönemde Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın açıklamaları ve İstanbul medyasının ona yönelik tutumu, bu gerginliği iyice artırmış durumda.

TARİHE DAYANAN REKABET

Samsunspor ile Fenerbahçe arasındaki çekişme aslında yeni bir mesele değil. Yeni neslin belki bilmediği ama tecrübeli futbolseverlerin hafızasında yer eden birçok olay var. Örneğin, Samsunspor’un 1980’li ve 1990’lı yıllarda Fenerbahçe’yi hem iç sahada hem de deplasmanda 4-0 gibi farklı skorlarla mağlup ettiği dönemler. Hatta Kemal Sunal’ın filmlerinde bile yer bulan "Samsunspor Fener’i dörtledi" repliği, bu rekabetin kültürel bir yansıması oldu.

BELLEKLERDEN SİLİNMEYEN ANILAR

Bununla da sınırlı kalmayan geçmişte yaşanan sert saha olaylarını da barındırıyor. Bir Türkiye Kupası maçında Samsunspor’un Fenerbahçe’yi yenmesinin ardından Fenerbahçeli futbolcuların Samsunsporlu oyunculara saha içinde fiziksel saldırıda bulunması ve sonrasında 6 oyuncunun ceza alması, belleklerden silinmeyen anılardan biri. 

YILDIRIM VE MEDYANIN ELEŞTİRİLERİ

Bugün bu tarihi çekişmenin bir diğer ayağında, Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın açıklamaları ve İstanbul medyasının ona yönelik tutumu bulunuyor. Yıldırım, katıldığı televizyon programlarında ve röportajlarında zaman zaman sert ve doğrudan ifadeler kullanıyor. Ancak burada önemli bir nokta var: Başkan Yıldırım’ın samimi ama ölçüsüz çıkışları, İstanbul medyasındaki yorumcular tarafından sistematik bir şekilde hedef alınıyor.

ETKİ ALTINDA KALAN YORUMCULAR

İstanbul merkezli spor medyasında, futbolu analiz eden yorumcuların büyük bir bölümü ne yazık ki objektif bir spor adamı kimliğinden çok taraftar refleksiyle hareket ediyor. Özellikle büyük kulüplerin etkisi altında kalan yorumcular, Anadolu kulüplerine ve onların yöneticilerine karşı daha sert bir tutum sergileyebiliyor.

ELEŞTİRİLER OBJEKTİF ZEMİNDEN UZAK

Son dönemde Fenerbahçe cephesinden gelen tepkilerin de bir kısmı bu medya yönlendirmesinin bir sonucu. Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, zaman zaman üslubunu doğru ayarlayamasa da, İstanbul medyasının ona yönelttiği sert eleştiriler çoğu zaman objektif bir zeminden uzak. Üstelik bazı yorumcuların, başkanı gazeteci kimliğiyle değil, adeta bir rakip takım yöneticisi gibi sıkıştırmaya çalışması da dikkat çekici.

ÜMİT ÖZAT VE TANJU ÇOLAK FAKTÖRÜ

Medya içerisinde bazı isimlerin Samsunspor ve Yüksel Yıldırım’a karşı aldığı pozisyonlar da tartışma konusu. Örneğin, Fenerbahçe’de uzun yıllar forma giymiş ve Samsunspor’a karşı rekabetin içinde bulunmuş olan Ümit Özat, televizyon programlarında futbol yorumculuğu yaparken çoğu zaman tarafsız bir analist gibi değil, adeta bir amigo gibi konuşuyor. Eleştirileri futbolun teknik-taktik yönünden çok, camialar arası gerginliği artıran bir dil içeriyor.

KANTARIN TOPUZU KAÇABİLİYOR

Bir diğer örnek ise Samsunspor’un Türk futboluna kazandırdığı ve kulübün sembol isimlerinden biri olan Tanju Çolak. Çolak, Samsunspor’un yetiştirdiği en büyük futbolculardan biri olmasına rağmen, İstanbul medyasında kendine yer bulabilmek adına Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’a yönelik eleştirilerinde zaman zaman kantarın topuzunu kaçırabiliyor. Oysa Tanju Çolak’ın, kendisini var eden camiaya daha objektif bir pencereden yaklaşması beklenirdi.

YILDIRIM’A SAHİP ÇIKMAK GEREKİR

Evet, Başkan Yüksel Yıldırım zaman zaman yanlış kelimeler kullanabiliyor, kendisini ifade etmekte zorlandığı anlar olabiliyor. Ancak bu, İstanbul medyasının Samsunspor’u hedef almasını haklı çıkarmaz. Anadolu kulüplerinin yöneticileri, genellikle büyük kulüplerin medya gücü karşısında yalnız kalıyor ve sistematik olarak baskı altına alınıyor.

İKİ KULÜP EKSENLİ YAPI 

Yüksel Yıldırım gibi ekonomik gücü olan, Samsunspor’u ve Türk futbolunu geliştirmeye çalışan başkanların varlığı, Anadolu futbolunun güçlenmesi için kritik öneme sahip. Türk futbolunda iki kulüp eksenli bir yapıyı kırmak ve rekabeti artırmak için, Samsunspor gibi kulüplerin güçlü ve iddialı yönetimlere sahip olması gerekiyor.

TARAFTARIN SAHİP ÇIKMASI ÖNEMLİ

Bu noktada, Samsunspor taraftarlarının başkanlarına sahip çıkmaları ve gerektiğinde yapıcı eleştirilerle yönlendirmeleri önemli. Yüksel Yıldırım’ın da, iletişim dilini geliştirmesi ve kelimelerini daha dikkatli seçmesi büyük fayda sağlayacaktır. Eğer bu konuda eksiklik hissediliyorsa, profesyonel bir iletişim eğitimi alması da düşünülebilir.

SİSTEMATİK BİR KAMPANYA

Sonuç olarak, Samsunspor’un tarihsel rekabeti, Yüksel Yıldırım’ın duruşu ve İstanbul medyasının yaklaşımı göz önüne alındığında, başkana yönelik eleştirilerin büyük bir kısmının sistematik bir kampanyaya dönüştüğünü söylemek yanlış olmaz. Samsunspor, Anadolu’nun güçlü temsilcilerinden biri olarak futbolun iki büyük kulüp etrafında dönmesine karşı durmalı ve Başkan Yüksel Yıldırım da bu mücadelenin önemli figürlerinden biri olmalıdır.

Davut Aktaş