Samsun'un Atakum İlçesi'nde hem dere ıslahı çalışmaları, hem de trafik polislerinin yaptığı 'emniyet kemeri ve alkol kontrolleri' evlere şenlik ir durum almaya devam ediyor..
Pelitköy'de oturduğumuzdan eve gitmek için her seferinde yeni bir yol arayışı yapıyoruz..
Malumunuz, yollar koordinesiz bir şekilde yapılan dere ıslahları nedeniyle nerede kesik nerede kesik değil bilinmiyor..
Bir anda daha önce gittiğiniz yol kapanabiliyor..
Yıllardır dere ıslahlarını ihmal edenler, 'sel nedeniyle 14 kişi hayatını kaybedince', hepsine birden el attılar çünkü..
Neyse dere ıslahına sözümüz yok zaten.. Yapılmalı..
Ama o ıslah yapılırken, trafik akışı koy verilip bırakılmamalı..
Selden canımızı kurtaralım derken, bu kez de 'trafik terörü çıktı karşımıza'..
Son 15 günün faturası 3 can kaybı..
Tedbir var mı, dostlar alış verişte görsün var; Bir kaç yaya geçidinde polis gördüm..
Ama akşam olup karanlık basınca, bir de başı boş köpeklerin ortaya çıktığı Atakum'da, trafik Allah'a emanet..
Ama bundan daha enteresanı var..
Vatandaş Atatürk Bulvarı üzerinde canını kaybediyor, sahilden çıkan ara sokaklarda polis ekipleri 'emniyet kemeri, ehliyet ruhsat sorgulaması ve alkol kontrolü yapıyor'..
Can kayıpları ana caddede, kontroller ara sokaklarda..
Ara sokağa girmezsen kontrol filan yok..
Evine kadar sıkışık trafikte devam..
Yol açıksa, zaten sorun yok..
Ama bundan da enteresan olanı var..
Atatürk Bulvarı tıkalı..
Adnan Menderes tıkalı..
Tek açık cadde var..
Cağaloğlu..
Açık mı sizce..
Değil; çünkü orayı da ara sokakların dışında kontrol yapan trafik ekipleri tutmuş..
Yani evine gidecek bir yol buldun diye sevinme boşuna..
Çek sağa ehliyet ve ruhsat lütfen..
Açık olan tek yolu da trafik ekipleri tıkayınca, Samsun - Atakum arasında tek seçeneğin kalıyor..
Ya tek şeritte aradan yayaların atladığı, ya da başıboş hayvanların önüne çıktığı Atatürk Bulvarı'nı bir o şeride bir bu şeride geçerek takip edeceksin, ya da, sahil veya Cağaloğlu'na çıkıp, polis amcalara merhaba diyeceksin..
Seçim sizin..
Bu arada, geçtiğimiz akşam trafik ekiplerine sordum..
Can kayıpları oluyor caddede, siz ara sokaklardasınız ve emniyet kemeri ile alkol kontrolü yapıyorsunuz..
'Can gidiyor, yazık değil mi o genç çocuklara dedim.. Bu kadar mı önemli ceza yazmak. Keşke o canlara sahip çıkabilsek' diye..
Polis arkadaş da oldukça kibardı.. Ve sanırım o kazalara canı sıkılmıştı..
Bizim de içimiz yandı.. Çok üzüldük.. Ama...
Evraklarımıza baktı, kemerlerimiz zaten takılıydı..
Alkolle zaten işim olmaz..
Teşekkür etti. İyi görevler dedim..
Aslında söylediğim yakınmanın da kendisiyle ilgisi yoktu..
Ne görev veriliyorsa onu yapıyor haklı olarak..
Ama aklım fikrim almıyor..
Göz göre göre, tek şeritte akan trafik kazalara gebe iken, ara sokaklarda ya da Atakum, Kurupelit arasında açık olan tek yolda 'trafik kontrolü' neden yapılır..
Ama sahilde eğlenceden çıkanların araç trafiğine çıkışını engellemekse anlarım da; bu kadar trafik keşmekeşliğinin yaşandığı çıkmaz yolların alışkanlık haline geldiği Atakum'da 'öncelik yayanın can güvenliği' olmamasını anlamakta zorlanıyorum..
Anlamayacağımda..