Ramazan ayı yaklaşıyor; sayılı günler kaldı.
Dün bir tanıdığım aynen şöyle söyledi.
Markete alışveriş için gitmeye korkuyorum.
Boş bulundum, "Neden diye sordum'.
Hesaplarım tutmuyor ki, bir şey almaya niyetleniyorum bakıyorum zamlanmış. 3 parça almak için giriyorum iki eksik alıp çıkıyorum, dedi.
Ne kadar üzücü değil mi?.
Canının istediği, çocuklarının istediği bir şeyi almak niyetiyle girdiğin marketten 'artık zam nedeniyle korkuyorsun'.
Akaryakıttaki indirim zaten şaka gibi oldu.
Üzerine iki kez zam geldi.
Artık yakıt kaç lira kimse takip etmiyor.
İnanın eskiden konuşurduk, şimdi bakmadan alıyor vatandaş.
Yoruldu, takip etmekten.
Zam mı geldi, indirim mi oldu, anlamadan deponun girmesiyle çıkması bir oluyor.
Elektrik, doğalgaz, su zammını da kimse görmüyor artık.
Hem alıştı, hem de 'ailesinin sofrasının derdine' düştü.
Ve şimdi Ramazan ayı geliyor.
Mübarek Ramazan ayında nasıl olacak?.
Ne yer ne içer dar gelirli.
Akşam sofrasını kursa, pide yumurtasız 6 lira.
4 kişilik aileyse nasıl alacak.
İftara aldığı sahura yetmez.
Nasıl çıkacak bu sarmalın içinden.
Türkiye Et ve Süt Kurumu'nun et fiyatlarına zam yapması nedeniyle açıkladığı gerekçe;
'Aslında ekonomik durumumuzu anlatıyor'.
Kurumun önünde çok kuyruk olduğu için zam yapmışlar.
Böylece kuyruğu azaltacaklarmış.
Şaka gibi.
Vatandaş daha ucuz et alabilmek için 'kuyrukta durmaya razı, ama beyfendiler, kuyruklardan rahatsız olmuşlar o nedenle zam yapmışlar'..
Yapma..
Dar gelirli, emekli girer kuyruğa saatlerce bekler, evine hiç olmazsa etini götürür.
İnanılır gibi değil.
Kuyruk rahatsız mı etti onları acaba?
Vatandaşın et alamıyor olması rahatsız etmemiş, ama kuyrukta beklemelerinden rahatsız olmuşlar.
Gerekçeye bak sen.
Dün köşeye başlamadan önce, inanın o 'markete gitmekten korkuyorum' sözünü defalarca düşündüm.
Sıkıntılı sürecin boyutları hafife alınacak, yarın düzelecek gibi görülmüyor.
İşin gerçeği vatandaşın umudu bile kalmamış, yarınlardan.
Salmışlar çayıra; parası kadar yaşıyor, borçlanabildiği kadar da borçlanıyor.
Azla, daha azla yetinebilmeyi test ediyor adeta.
Bu yıl zor.
Ramazan ayı çok daha zor.
Hele ki; fırsatçılar Ramazan ayında da ortaya çıkarsa';
Marketler çok daha korkutabilir.
Bu arada dikkat ediyor musunuz, kimse 'artık market etiketlerinde indirime gidilsin' gibi tepki göstermiyor.
Denetimler de kesildi.
Vatandaşın da umurunda değil zaten.
Dedim ya;
Saldı çayıra, Allah kayıra..
Yoksulluk sınırı, açlık sınırı derken, daha da dibi deniyor adeta.
En az olanla yetinebilme..
Allah herkesin 'Mübarek Ramazan ayında' yardımcısı olsun.
Dar gelirliyi, işsizi, yoksulu çok zor günler bekliyor.
O nedenle pandemide olduğu gibi, 'komşumuz açken, tok yatmamanın tam zamanı'.
Özellikle yerel yönetimler, şatafatları, gereksiz harcamaları, medyatik işleri bırakıp;
Vatandaşına 'destek olmalı'...
Zam gerekçesi olarak bunu da duyduk ya
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun