Geçtiğimiz hafta başı çok da soğuk ortamlarda bulunmama rağmen nasıl olduysa, bir soğuk algınlığı baş gösterdi.
Daha önceki yıllarda yaşadığımız gibi bir soğuk algınlığı değildi.
Vücut kırgınlığının yanı sıra öksürük de vardı.
Doktora gittim ve ortalıkta salgın olduğunu, çok vaka geldiğini söyledi.
O sırada büroda da iki arkadaşımız ve ailemizden de iki kişi daha aynı durumdaydı.
İlaçlarımızı aldık, hastalık yatırmadı ancak, 10 gün süründürdü adeta.
Mesaiye ara vermeden şükür atlattık.
Kim kime bulaştırdı, bilmiyorum ama 'salgın' kelimesi önemli.'
Çünkü o günden sonra bendeki belirtileri bildiğim için telefonla görüştüğüm kişilere de 'hasta mısınız?' diye sormaya başladım.
Çünkü hemen hemen her 10 kişiden üçünün sesi kırık geliyordu.
Sordum, soğuk algınlığı var, salgınmış dediler.
Dünya olarak COVİD 19 diye bir baş belası salgın hastalığı atlattık.
Salgın denilince de o nedenle ürküyoruz resmen.
Ve çocuklar.
Onlar çok daha önemli.
Okulların açılmasıyla birlikte hastalanan öğrenciler olduğunu da yakın çevremizden görüyoruz.
Böylesi soğuk algınlığının salgın boyutunda olmasını düşününce, okullardaki 'temizlik sıkıntısı ve doğurabileceği sonuçlar' geldi aklıma.
Ödenek yokluğundan okullardaki pis ortamların, artmaya başladığını hepimiz biliyoruz.
Tepki gösteren velilerden fotoğraflar geliyor.
Çocuklarının sağlıklı ortamda eğitim görmediğini öne süren veliler, yetkililere çağrıda bulunurken, kısa vadede de çözüm görülmüyor..
Öyle ya, zaten soğuk algınlığının vücut bağışıklığını düşürdüğü bir ortamda;
Bir de pislik ve temizlenmeyen okul ile sınıflarda öğrencilerin, bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski de var...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yarı zamanlı ücret ödemesini yeterli bulmayan kimse de bu görevleri kabul etmiyor.
Yani okulların temizliği şu an için Allah'a emanet durumda.
Samsun genelindeki okullarda 'temizlik sorunu' beraberinde sağlıksız ortam sorununu da getirmeye başladı.
Bazı okullarda öğrenciler, öğretmenler temizlik yapmaya çalışıyor ama nereye kadar.
Asla çözüm değil.
Bu durumda; Okul idareleri ne yapsın?
Veliler ne yapsın?
Öğrenciler nasıl korunsun?
Sorun büyük.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar, 21. yüzyılda bizim yıllar öncesinde yaşadığımız koşulların çok gerisinde kaldı.
Bu da inanılır gibi değil.
Hepimizin okuduğu yılları ve birkaç yıl öncesine kadar okulların durumlarını düşünün;
Her okulun temizlik görevlileri, hizmetlileri vardı.
Hababam sınıfının unutulmaz hademesi Hafize Ana'yı’ canlandıran usta oyuncu' Adile Naşit'i kim hatırlamaz ki.
Allah rahmet eylesin.
Aynı o şekilde okullarda görevliler vardı.
Ders biter temizlik başlardı.
Sabah okul açılmadan önce de yerler paspaslanırdı.
Ya şimdi.
Okullarda çöpler ortalıkta. Giriş, çıkış berbat durumda.
Tuvaletler bakımsız, sağlıksız.
Yazık değil mi çocuklara.
Önce ödenek yokluğundan okullardaki güvenlikler kaldırıldı;
Sonuçlarını hep beraber gördük.
O iş öğrencilere kaldı.
Şimdi de hizmetliler eksildi okullardan.
O işin öğrenciye kalmasını bırakın, o kirli ortamlarda çocuklar bir de eğitim yapmaya çalışıyor.
Aslında merak ettiğim bir konu var.
Bu sorun çözülene kadar, Büyükşehir ya da ilçe belediyeleri acaba okulların temizliğini zaman zaman yapamaz mı?
Bundan daha güzel bir hizmet olabilir mi?
Ara ara yapanlar da var, onlara da teşekkür ediyoruz ama bunu bir rutine çevirebilirler mi?
Yarının gençlerine, yöneticilerine, bugünden 'çözüm yollarını öğretmekten daha güzel' bir hayat bilgisi dersi olabilir mi?
Yardımlaşma, dayanışma örneği.
Her yıl mesela 'camileri temizleyen belediyeler’ aynı şekilde bu zor zamanda ilçelerindeki okullara bu desteği veremez mi?
Düşünülebilir, uygulanabilir de.
Mesele çözüm üretmekse;
Pekala Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı ile Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, 'merkez ilçelerde başlatacakları bu çalışmayla' diğer ilçelere de örnek olabilir.
Milli Eğitim Müdürlüğü de temizlikte zorlanan okullarla ilgili bilgi aktarımı yapabilir.
Sosyal belediyecilik yapmak isteyenlere 'buyurun en alasından, çocuklara sağlıklı ortam oluşturabilecek' bir çalışma alanı.
Çok mu zor?
Hiç olmazsa, çok sağlıksız ortama gelmeden yapılacak bir temizlik çok önemli.
Bu Samsun açısından da ‘örnek bir sosyal belediyecilik’ örneği olabilir.
'İlçemde temiz okul kampanyası...'
Bakalım Samsun Türkiye'ye örnek bir çalışma başlatabilecek mi?
Evet dersimiz temizlik..