Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in Samsunla ilgili projelerini duyunca inanın içime 'acaba' diye bir ürperti geliyor.
Çünkü şu ana kadar yeşil alanların betonlaştırılması,
Tarım alanlarını imara açma,
Daha önce yapılan işlerin yıkılması,
Ya da mahkeme kararlarına rağmen 'dolgu alanlarına yaptığı, hukuk dışı binalar',
Samsun'un trafik akışını felç hale getiren 'Akıllı şehir projesi' derken;
Tam bir sıkıntı yaşıyoruz kent olarak.
Afet toplanma alanının bile betonlaştığı bir Samsun'dan söz ediyoruz.
O nedenle diyorum ki;
Başkan Mustafa Demir'in şunun şurasında hizmet süresinin tamamlanmasına 1 yıl gibi kısa bir süre kalmış.
Alt yapı ile ilgilen, riskli bölgelerdeki daha çok imar barışından yararlanmış Samsun'un üst kısımlarında kentsel dönüşümlerini başlat, rutin işlerini tamamla ve yürüt bu süre dolsun geçsin.
Eğer Samsunlular sana bir kez daha yetki verirse devam et elbette ama;
Bu dönemlik bu kadar 'kentin genleriyle ters işleri daha fazla yapma, yıpratma kentimizi'.
Düşünsenize bir kere.
Heyelanlı tarım arazisi olan Kürtün Vadisi'ne yatay mimari gibi garip açıklamalarla imar getirmek istedi.
Bunu meclise de iki kez getirdi.
Samsunlular karşı çıkmasa geçireceklerdi de muhtemelen.
Spor olsun diye hazırlayıp getirmediler.
Komisyonda evet dediler.
Hem de bunu binlerce insanımızın depremde hayatını kaybettiği, Türkiye yasını yaşarken yaptılar.
Yok artık dedirtecek kadar 'şaşkına çevirdiler herkesi'.
Sonra rapor bekliyoruz diye bekletmeye aldılar.
Peki sonra ne oldu?
6 Şubat'ta yaşanan deprem sonrası, yıkılan binaların zeminlerinin berbat olduğu ortaya çıktı.
Fay hattı üzerine, dere yataklarına, heyelanlı arazilere yapılan binaların altında 45 bine yakın insanımız can verdi.
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yapılaşmayla ilgili önemli bir açıklama yaptı.
Öncelikle kentsel dönüşümlerin zaman geçirilmeden başlaması gerektiğini söyledi.
Yani Samsun gibi acil kentsel dönüşüm gereken illerin hemen bu çalışmayı başlatması gerekiyor.
İmar barışından 108 bin kişinin yararlandığı Samsun, kentsel dönüşüm yapılmama gibi bir ihmali, gecikmeyi acı tecrübelerle test etmemeli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer söyledikleri de Samsun'un gündemine çok uygun..
Ne dedi Erdoğan;
Kentsel dönüşüm bir an önce başlatılmalı. Heyelanlı arazi, fay hattı geçen yerler ve dere yataklarına bina yapımı dönemi bitti artık. Bu konuda ihmali olan kurumlardan hesap soracağız. Kimliğine bakmadan bir avuç istismarcıya izin vermeyeceğiz'.
Yani bu şu demek.
Artık heyelanlı arazileri imara açmak, bununla ilgili çalışma yapmak, bunun altına imza atmak, sorumlular, kurumlar hepsi sorumlu.
O dönem çok gerilerde kaldı.
6 Şubat depreminden önce aslında geride kalmalıydı ama 1999 depreminden ders çıkarmayan Türkiye'nin, kurumların, müteahhitlerin ihmalinin faturasını 45 bin vatandaş canlarıyla, binlercesi de yaralanarak ve mallarıyla ödedi.
Yazıktır günahtır.
Ve Erdoğan'ın sözlerinin üzerine Samsun'a dönecek olursak; Samsun bundan nasıl ders çıkarmalı.
1)Özellikle İlkadım ve Canik'teki kentsel dönüşümler başlatılmalı. Bu yapılırken de zemin kontrolleri çok net olarak risksiz alanlardan seçilmeli.
2) Tüm bina stoklarının durumu gözden geçirilmeli.
3) SBB Başkanı Mustafa Demir'in şimdi 'yapılaşmaya izin vermeyeceğiz' dediği, ama kısa süre önce imara açmaya çalıştığı birinci derece heyelanlı tarım arazisi olan Kürtün Vadisi'nden elini çekmesi gerekir.
Orası tarım arazisidir, belediyenin malı da değildir, AK Partili eski bir yöneticinin şahsi malına 'ne zaman, ne enerji, ne de tek kuruş para harcamadan' kendi haline bırakmalıdır.
Hatta eski çalışma arkadaşını meyveciliğe teşvik etmelidir.
Samsun hafızası o konuyu unutur gibi düşünenler olabilir.
Asla unutmayız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini hatırlatırız.
Bu konuda kuşku yok.
Demir, dün "Kürtün Vadisi plansız bir alandır. Orada çok ciddi problemler var. Biz oraya plan yapıyoruz. Zemin sıkıntıları var. Jeofizik ve jeolojik etütleri yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte çalıştık. Meclise getirdik ve şu anda jeofizik raporlarını tekrar inceliyoruz " diyor ya;
Aslına bakarsanız bu bile tehlikeli, endişe verici bir açıklamadır.
Ne işi var bir vatandaşın şahsi malıyla belediyenin.
Uzman ekip istemiş,
Kürtün Vadisi’nin korunduğu harika bir proje olacakmış.
Size ne? Büyükşehir Belediyesi'ne ne?
Vatandaşın şahsi malı.
Kamulaştıracaksanız o başka.
Yeşil alan kazandırmış olursunuz Samsun'a.
Aksi bir proje 'külliyen kamu zararıdır'.
Çünkü yapılaşma olamayacak heyelanlı bir arazi ve aynı zamanda tarım alanıdır.
Bu kadar basit.
Aksi 'abesle iştigalden başka bir şey değildir',
Ardında farklı bir amaç, izlenimi oluşturmaktadır.
O nedenle Samsunluların söylediği gibi;
Başkan Demir'in son bir yılına girmişken, Samsun'un genlerine zarar verecek, geri dönülmez, telafisi imkansız hamleler içine girmemesi gerekir.
Samsun halkı ona bir kez daha 'sandıkta güven oyu verirse' hukukun izin verdiği ölçüde elbette 'çalışmalarını ve projelerini hayata geçirecektir ama';
Şu an için, ondan beklenen 'kentin acil sorunlarıdır'..
Kentsel dönüşüm gibi,
Altyapı sorunları gibi,
Ya da köylerde süren içme suyu çalışmalarının hızlandırılması gibi,
Trafik akışının düzenlemesi gibi.
Veya Atakum'da yaşanan kıyı erozyonunu durdurmak gibi.
Yani şimdi tutup Kurupelit Marina içinin yarısı doldurulacak,
Kürtün Vadisi'ne ekip getirdik gibi açıklamalar gerçekten rahatsız edici.
Önceliklerimiz çok farklı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözünü de hatırlatırım;
'Heyelanlı bölgeye yapılaşma yok'..
NOKTA...
SBB Başkanı Mustafa Demir
Başkan Demir, Kürtün Vadisi'ne yapılaşma izni vermeyeceklerini söyledi. Ancak AK Partili eski yöneticinin arazisinde neden ekiplere çalışma yaptırıyor ona açıklık getirmedi.
Kimliğine bakmaksızın hesap soracağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Erdoğan, 'heyelanlı araziye, dere yataklarına bina yapılmasında ihmali olan kurumların sorumluları kimse, kimliğine bakmaksızın hesap soracağız' dedi