Türkiye fındık üretiminde lider.
Fındık piyasasını belirleyen İtalya ise Türkiye'nin gerisinde bir üretime sahip.
Kaldı ki fındık kalitesi de Türk fındığı gibi aromalı, kaliteli değil.
Ama ne hikmetse, büyük abi olan Türk fındığı, İtalya fındık lobisinin yanında söz sahibi bile değil.
Hatta bırakın bizi, hükümet bile bu konuda İtalya'nın 'patron benim' havalarına sessiz kalıyor.
Aslında sessiz kalmasının nedeni de çok açık.
Çünkü 'hop patron biziz, fiyatı biz belirleriz dese' İtalya'da olan fındık fiyatı 7 Euro'yu üreticiye vermek zorunda.
Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) 130 lira yani 3,60 Euro'dan alırken bu mümkün mü?
3,60 nerdeee, 7 Euro nerede?
Bizde fındığın değeri 7 Euro etmiyor değil, biz de fındıkçıya verecek o kadar para yok sanırım.
Sorun burada.
Ekonomik sıkıntı.
2022 yılında TMO 132 liradan fındık ihalesine çıkıyor, ama yıl olmuş 2024 bizim TMO halen üreticiye kilo başı 130 lira kilo fiyatı vermenin peşinde dolaşıyor.
Olacak iş mi?
Zam rakamları her dalda uçuyor ama iş fındık üreticisine gelince, İtalya kadar olamıyoruz.
Oysa 2022'de fındık üreticiden 54 liraya alınmıştı.
Rakama bak. 54 lira nerede 130 lira nerede? TMO, 54 liradan aldığı fındığı 130 liradan satıyor ama fındıkçıya 2 yıl sonra ancak o parayı verebiliyor.
Oysa 2022'de simit 2,5 -3 lira arasındaydı.
Şimdi 1 simit 10 lira.
1 bardak çay 3 liraydı
Şimdi 20 lira.
1 paket sigara 25 liraydı.
Şimdi 63 lira.
1 kilo peynir 60-90 liraydı,
Şimdi normal bir peynir 280 lira
1 kilo Antep fıstığının kilosu 120 liraydı,
Şimdi 600 ile 2 bin lira arasında değişiyor.
1 kilo kıyma 600 lira,
1 kilo et 800 lira oldu.
Nereden nereye?
Bildik bir söz değil mi?
Çok duyduk biz bu sözü.
Ama iş fındıkçıya gelince, 'Nereden nereye' gelemiyor bir türlü.
2022'de fındık işçisinin yevmiyesi 170 liraydı.
Şimdi rakamlar uçtu.
Bir işçinin yevmiyesi 1200 ile 1500 lira arasında.
Ucuz yabancı işçi dönemi de sıkıntılı bayağı.
Çünkü Türkiye çok pahalı bir ülke oldu ve yabancı işçiler için cazibiyetini yitirdi.
Öyle 800 lira 1000 liraya işçi dönemi kapandı.
Yani gelinen noktada fındıkçının beli öyle bir büküldü ki;
TMO'nun rakamları tam bir hayal kırıklığı oldu.
Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı, “Bir kök fındık ağacı dahi olmayanlar, çiftçinin emeğini ucuza alıyor” diyor, ne kadar haklı.
Liyakat sorunu var bu ülkede.
İşi bilmeyenler, karar veriyor.
Geçen gün yazdım; Kesim hayvanı mezbahane öncesi, il ve ilçe tarım müdürlüklerine uğramak zorunda.
Neymiş veteriner hekim orada görecekmiş.
İş mi yani.
İşi bilmeyen bir üst yöneticinin çıkardığı işgüzarlık.
Geçimini fındıktan sağlayan çiftçi, şimdi artan maliyetler, yükselen işçi fiyatları, marketlerde zam üstüne zam yağmurlarıyla, 130 liralık fındık fiyatıyla nasıl baş edecek kara kara düşünüyor.
Almanya bizi kıskanıyor filan hikayelerini bir yana bırakırsak;
İtalyan hükümetinin 7 Euro olarak belirlediği fındık fiyatını, Dünyanın en fazla rekolteye sahip Türk fındıkçısı imrenerek anlatıyor.
Başkan Erdal Avcı da haklı olarak tam bu noktaya vurgu yapıyor;
“Türkiye’den sonra fındık üretiminde ikinci sırada yer alan İtalya’nın ürettiği fındığın randımanı yüzde 30-35, en fazla 40 gelirken fındığa 7 Euro fiyat açıkladı. Türk fındığı, İtalya’ya göre 15-20 randıman fazla olmasına rağmen 3,60 Euro civarında olmasının sebebi nedir?”
Mazotu, fındık ilacı, gübresi bu kadar artarken fındık fiyatlarının halen 130 liralarda seyretmesi, gerçekten çok ilginç.
Üretim neden kazanmıyor anlamak zor.
Oysa Türkiye'nin içinde bulunduğu bu zam sarmalı, dışarıya bağımlılık ve zam furyasından kurtulabilmesi için yapması gereken, üretene değer vermektir.
Ürettikçe üretmektir.
Gerekirse, şirketleri aradan çıkarıp, Türk çiftçisinin fındığına yeni pazarlar bularak, üreteni teşvik etmelidir.
Yoksa, fındıkçı bu haliyle yorgun, bitik ve çaresiz.
Çoğu tüccara geçmiş yıllardan kalan borçlar nedeniyle fındığını toplamadan sattı bile.
Çok şey istemiyor fındık üreticisi.
Emeğinin karşılığını almak istiyor.
Gençlerini evlendirmek, borçlarını ödemek için ürettiğinin karşılığını yani, hak ettiği şekliyle istiyor.
Fındığı daha kaliteli ama İtalyan fındıkçısının aldığı parayı alamadığı için kahroluyor.
Oysa fındık aynı fındık.
Piyasası da aynı.
Aynı firmalar pazarlıyor.
Peki bizim fındıkçı daha kaliteli fındığına neden yarı fiyat alıyor.
Bükülen belini biraz olsun düzeltmek onun da hakkı değil mi?
Fındığın bu düşük fiyatından etkilenen hane sayısının yaklaşık 500 bin olduğunu da unutmayalım.
Büyükler, küçükler derken toplam rakamı çarpın, bölün bulun.
Toplumun hemen hemen her kesimi zorda, bu bir gerçek.
Ama fındıkçı bir yıl bekleyip, emeğinin karşılığını alamazsa, umutlarını bir yıl sonrasına nasıl taşıyabilecek?
O nedenle hükümetin, fındık üreticisine bir iyileştirme yapması gerekir.
Destekleme filan değil.
Direk rakamsal olarak fındık fiyatı kabul edilebilir bir seviyeye gelmeli.
Bu ürününe taban fiyat bekleyen tüm üreticiler için geçerli.
'Para yok veremeyiz' kısmı ayrı bir olay.
Bu da üreticinin suçu değil.
Ve kimse kendi hatalarının bedelini üreticiye yüklememeli.
Bu ağır gelir.
Haksızlık olur.
İtalya'da para eden fındıkta, bizdeki finduk mi?
Anlamak zor.