Görenleri büyüleyen 'hizmet üsleri'...
İstanbul'da ve Ankara'da o devasa hizmet yapılarını görmek mümkün ama benzerlerinin Samsun'da olduğunu görmek çok daha güzel..
Bir gün, Tekkeköy'e doğru giderken, yazarımız Mehmet Aksoy'un burada bir GSM şirketinin 600 çalışanı var deyince şaşırmıştım.
Sonra sohbet arasında bir bankanın da iletişim merkezinin olduğunu öğrenmiş ve onlarca Samsunlu gencin orada çalıştığını öğrenmiştim.
Oralara bir gün girmek isterim diye sözümü tamamladığımı hatırlıyorum..
Samsun'daki o hizmet üslerinden birine YEDAŞ'ın özelleştirilmesinin ardından Çalık YEDAŞ'ın işbaşına geçmesiyle girdim... Önceki TEDAŞ görünümünden tamamen farklı bir anlayış vardı.
Her şeyden önce hem müşteri memnuniyeti hem de çalışan memnuniyeti ön plandaydı..
Müthiş bir genel müdürlük binası ve hizmet birimlerinin birbiriyle koordinesini görünce hayretler içinde kalmıştım.
Oturduğumuz yerden 'yine elektrikler gitti' demek kolay ama, o elektrik kesintisinin yaşanmasının ardından ekiplerin nasıl harekete geçtiğini ve verilen o yoğun çabayı 'ancak yaşamak ve görmek lazım'..
YEDAŞ'ın Samsun'daki üssü adeta 5 ile koordine sağlayan bir sistem. Ve çok yakın zamanda 'bir arıza olması halinde' yeraltındaki o hasarlı noktayı görebilecek kadar ileri bir teknolojinin an meselesi..
O heyecanı YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu'nun anlatımında ve gözlerinde görmek mümkün..
Dün Samsun'un önemli bir üssüne daha girdik. Sabah kahvaltılarında misafirleri olduk. Sosyal tesislerindeki kahvaltıdan sonra gördüklerim ve 'internet niye gitti' diye kolayca söylediğimiz sözlerin perde arkasında 'arı gibi çalışma ekibi gördüm'..
Çalık YEDAŞ ve TÜRK TELEKOM farklı sektörlerde ama Samsun'un iki parlayan yıldızı gibi. Belki böylesine başka 'üsler de var ve onları da göreceğiz' yakın bir gelecekte ama, internet kesintisi de, elektrik kesintisi de tarih olacak sözlerine ben bu üsleri gördükten sonra inanıyorum..
TÜRK TELEKOM'un kartlı kapılarından birine girdiğimizde gözlerimize inanamadık. Samsun ve toplamda altı il, an ve an izleniyor. Yeraltı ve yerüstü iletişimdeki en küçük arıza anında görüldüğü gibi, 400 araçlık bir ekip 'en uzun süre 6 saat olmak üzere', dağ köyü de olsa ulaşabiliyor..
TÜRK TELEKOM Müdürü Ünal Sade, çalışmaları anlatırken, 'zaman ölçümlü ve teknik tabanlı' anlatıyor...
Yine Müdür Yardımcısı Mehmet İnal ise en küçük bir arızayı nasıl tespit ettiklerini ve 'nokta atışlarını' nasıl yaptıklarını hassas yönlerine kadar detaylandırıyor.
Kozmik oda gibi bir bölüm var ki; bence Samsun'da özellikle öğrencilerin buraları ufkunun gelişmesi için gezmesi gerekiyor.
Çünkü günümüz gençleri internet ortamına doğdular. Yani yaşama onunla başladılar. Aynı şekilde elektrik kesintilerinin günlük yaşamın parçası olduğu bir dönemden geliyoruz. O nedenle özelleşen YEDAŞ'ı da 'ders niyetine görmeliler'..
Çağdaşlaşmanın adeta görsel boyutları bunlar..
TÜRK TELEKOM Bölge Müdürü Ünal Sade, kırsaldaki köylerde bir arıza olduğu zaman nasıl ulaştıklarını anlatırken, 'o kadar kolay ulaştığımız internet ve telefon hizmetinin' arkasındaki 'o hizmet gücünü gözünüzün önünde ancak' o kriz yönetimini görmekle anlayabilmeniz mümkün..
Görenleri büyüleyen sadece iki şirketten bahsettim. Bunlar adeta görenleri büyülen hizmet üsleri gibi..
Yaklaşık 8 kişilik gazetenin yazarından yazı işleri müdürü, spor servisinden, editör ekibine kadar yaptığımız ziyaretin detaylarını gazetemizde zaten okuyacaksınız..
Kısacası, Samsun'da hizmet üsleri çoğalıyor.. Tıpkı YEDAŞ ve TÜRK TELEKOM gibi..
Bu arada çok önemli bir ayrıntıyı da vermeden geçmek istemiyorum.. Yıllar öncesini de bildiğimden şu değişimi görmek ve yorumlamak da mümkün..
Artık eskinin bildik, oturan, masasından kalkmayan yöneticileri gerilerde kalmış.. Hepsi işinin uzmanı. Hepsi heyecanlı.
Belki de fark buradan geliyor ne dersiniz!... Ve belki de biz daha fazla 'ziyaret yapmalıyız'..
Galiba öncelikte masadan kalkmalıyız, hizmet üslerini yerinde görmeliyiz..