Samsun'un Atakum ilçesinde bulunan ve Karadeniz Bölgesi'nin kesintisiz en uzun sahiline sahibiz.
Sahilin boyunda uzunluğunda sorun yok.
O Allah yapısı değişmez, değiştirilemez.
Ama o güzelim sahil, Büyükşehir Belediyesi'nin yıllar öncesinde yaptırdığı Dereköy Balıkçı Barınağı'nın 'hatalı yapımı' nedeniyle adım adım yok oluyor.
Bir de üzerine Büyükşehir Belediyesi'nin 'sahili kurtarma çalışmalarındaki' ihmalleri eklenince, ortaya çıkan görüntü 'yol olan bir sahil, harap olan kumsal ve doğa ile geldi kent merkezinin kapısına dayandı.
Evet, Kızılırmak Deltası’ndan Atakum ilçesine kadar uzanan, kesintisiz yaklaşık 40 kilometrelik uzunluğu ile Karadeniz Bölgesi’nin en büyük sahili kıyısı erozyon nedeniyle dalgalara teslim edildi adeta.
2006 yılında tamamlanan ve yanlış planlama yapıldığı için kullanılmayan Dereköy Balıkçı Barınağı’nın yapımı 'bu erozyonun' başlangıcı oldu.
Çevreciler, konunun uzmanları, yapmayın, olmaz, dalgalar batıya yönelir ve sahili yutar dediler ama inandıramadılar.
Keşke çevrecilerin, uzmanların söyledikleri çıkmasaydı.
Dalgalar öylesine kıyıyı yutmaya başladı ki; Büyükşehir Belediyesi kayalar dolduruyor, kum döküyor ama durduramıyor.
Dereköy, Çatalçam ve Altınkum sahillerini yıka yıka, yuta yuta gelen Karadeniz'in hırçın dalgaları Atakent'i dövmeye başladı.
Sırada Atakum var.
Atakum ilçe merkezine doğru hızla devam eden erozyon bu zamana kadar 8 kilometrelik doğal plajı yok etti.
Biz seyrediyoruz haliyle vatandaş olarak.
Ama çözüm bulması gerekenler de 'göstermelik bir kaç çalışmanın dışında çözüme yönelik bir şey yapmıyor.'
Son 6 yılda kıyı erozyonunun hızlandığına dikkat çeken SAMÇEP Başkanı Mehmet Özdağ, sahilde her yıl ölçüm yaptıklarını ve bir yıl içerisinde 400 metrelik doğal plajın yok olduğunu ileri sürdü.
Yazık değil mi?
Çevre felaketini önlemek için 40’a yakın ‘T mahmuz’ ve mendirek yapıldı da ne oldu?
Erozyon devam etti.
Bir hata yapıldı, sonrasında o hatayı telafi etmek için 'ne yapsan olmuyor'.
Sahil ve kumsal her geçen gün yok oluyor.
Sonuç mu?
O bölgede 8 kilometrelik sahilde doğal plaj kalmadı.
Yazık, gerçekten yazık...
"SAHİL YOK OLUYOR VE BİZ İZLİYORUZ”
Kıyı erozyonu nedeniyle bölgede bulunan evler ile deniz arasında 8-10 metrelik mesafe kaldığına dikkat çeken Mehmet Özdağ'ın sözleri önemli;
“Burada gerek Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan gerekse Samsun Büyükşehir Belediyesinden kalıcı çözüm yapmalarını bekliyoruz. Bu kıyı erozyonunun durdurulmasını, Atakum sahillerinin yok olmasını bizle birlikte seyretmesinler. Görevlerini yapsınlar".
Evet görevinizi yapın.
Bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı makamında oturan Mustafa Demir'in mesleği de mimar..
Yani işten anlayan biri.
Peki o zaman sorun ne?
Para mı yok?.
Bu mümkün olamaz..
Çünkü beton yapılara hiç ara verilmiyor.
Hem de yargının durdurmasına karşın plan değişikliğiyle sürüyor.
Devlete KDV ödememek için 7,5 milyon liralık lüks makam aracı bile alınabiliyor.
Daha yeni 570 milyon lira kredi için meclisten onay geldi.
Daha ne olsun.
Para var.
Araç, gereç, eleman sıkıntısı da yok.
Uzman dersen Başkan Mimar ve belediyede o kadar da mühendis var.
O zaman sorun ne?
Neden sahilin yok olmasına engel olunmuyor.
Bir yıl içinde 400 metrekare doğal plaj alanı yok oluyorsa, bunun bir daha telafisi mümkün mü?
Yazık oluyor Samsun'a yazık...
Bu kentin önceliklerini bilmeyenler iş başında olduğu sürece de;
Daha çok içimiz kan ağlayarak kıyılarımızın yok olmasını izleriz.
Yazık..
Samsun'un sahili yok oluyor
Büyükşehir Belediyesi'nin 'sahili kurtarma çalışmalarındaki' ihmalleri eklenince, ortaya çıkan görüntü 'yol olan bir sahil, harap olan kumsal ve doğa ile geldi kent merkezinin kapısına dayandı.
SBB Başkanı Demir
Aynı zamanda mimar
SAMÇEP Şube Başkanı Özdağ, sahilin ne hale geldiğini yerinde anlattı.