Türkiye ilginçtir ama 'teknolojinin bu kadar üst düzey olduğu' bir dönemde bile 'lüks hayat vaat eden dolandırıcıların cenneti' olmuştur.
1997 yıllarının 'Titan saadet zincirini' herkes hatırlar.
31 yaşındaki bir uyanık gencin kurduğu sistemle 'çok para kazanma düşü olanlar' milyonlarca lirasını kaptırmıştı.
Ne zaman ki patron 5 yıldızlı bir otelde muhteşem bir yaş günü yaptı, 'herkes uyandı'.
Bizim paralar böyle mi harcanıyor diye, sorgulamaya başlayınca;
Saadet zinciri çöktü, patronlar paralarla kaçarken yakalandı.
Titan saadet zinciri sonrası, bankerler dönemi, jet Fadıllar furyası silkeledi 'lüks hayali olanları'.
Tüm birikimini kaptıranlar, 'aylık yüksek gelirlere kandılar', yakın zamanda bile tavuk çiftliğine ortak olarak 'Tosuncuk'a bile para kaptırdılar.
Çiftlik Bank vurgunu…
Sanatçılar bile 'alet oldular' bu vurguna.
Kolay para kazanma isteği elbette bitmiyor, bitmez de.
Sonra sanal para vurgunları başladı.
Coin'ler..
Bir gecede zengin olma hayalleri sonrası yüzlerce kişi parasını kaptırdı.
Anlamadığım şey;
O kadar vurgun yaşanıyor, bir türlü bu yatırımcılar bir öncekinden ders almıyor.
Kaldı ki; yerel bazda da Samsun'da da bir dönem kuyumcular vurgunu da yaşanmıştı.
Ben ikisini hatırlıyorum.
Parasını kuyumcuya faize veren, borç altın verip çoğalmasını yavrulamasını bekleyenlerin sonu da hüsran oldu.
Oysa herhangi bir şey üretmeden, sonsuza kadar çok kazanmak mümkün mü?
Bahis oynar gibi, araştırmadan yatırım yapılırsa; sonuç çoğu kez kaçınılmaz.
Bahiste bir söz vardır, 'her zaman kasa kazanır'.
Yani sonuçta 'kasa alır parayı', gerisi de havasını alır.
Aslında sistemin aksaklığı ilk bakışta 'Yüksek getiri vaadiyle' başlıyor ama 'kolay kazanma hevesi olanlar' ne yazık ki onu göremiyor.
'Sisteme nakit girişi' sona erdiğinde, ya da yavaşladığında kaçınılmaz son geliyor.
Ve geçtiğimiz gün.
Samsun'da ve ucu Konya'ya kadar uzanan 'Kaldıraç' adı verilen bir yöntemle yine yüzlerce kişi parasını kaptırdı.
İki kardeş borsada 'akılcı yatırımlarla' çok yüksek oranda para kazandığını öne sürüp, para toplamaya başladı.
Katılımcılara, parasının yüzde 10’u kadar aylık getiri verince efsane olay çabuk yayıldı.
Herkes birbirine söyledi.
'Ben şöyle kazanıyorum' diye ballandırdı.
Saadet zinciri bir anda kuruldu. Zaten dikkat edin oluşum hep böyle başlıyor.
Piramit, katılımcı sayısıyla katları çabuk yükseltiyor.
Piramit tamamlandığında aslında sistemin sonu da yaklaşıyor.
Öğrendiğim kadarıyla içlerinde hemen hemen her meslek grubundan kişiler var.
Şu ana kadar bilinen 300 milyon liralık bir parayla 'vurguncular kayıplara karıştı'.
İşin ilginci yaklaşık, 6 ay önce bir arkadaşım bu sistemden bana da bahsetti.
Borsadaki son artışları konuşurken, kulak misafiri olduklarını anlattı.
Kendisi sistemde değildi ancak, 'yatırımına göre yüksek miktarda para kazanan birini tanıdığını' anlattı.
'Kaldıraç diye bir sistem var, borsada acayip kazanıyorlarmış' dedi.
Uzun uzun dinledim.
Dinledikten sonra, ben de aynen fikrimi şöyle söyledim.
"Yüzde 10 faiz veriyorlarsa, beklenen piramit oluşumu 9. ayda tamamlanır, son aylarda para getirenlerin parasıyla da tüyerler dedim.
O arkadaşını da uyar diye ekledim.
Tahminim o an için benim uyarıma inanmadı ancak önceki gün geldi ve 'Abi dediğin gibi oldu, Kaldıraççılar patladı' dedi.
Tabi ki, Saadet zinciri çökünce, paraları toplayanlar buhar oldu, parayı kaptıranlar; avukata, savcılıklara koşmaya başladı.
Polis de yaptığı operasyonla sistemin kurucuları olan 6 kişinin peşine düştü.
Yani sonuç şudur;
Kolay para yoktur.
Kimse gözle görülür, elle tutulur bir yatırım yoksa, para yatırmadan iki kere değil 5 kere düşünsün.
'Bu tip düzenlerin saadet zinciri benzeri yapılanmalar olduğundan şüphelensin'.
Çünkü parayla yüksek miktarda para kazanmak risktir, paranla bahis oynamaktan farksızdır.
Ve bahiste hiç değişmeyen bir söz vardır.
Sonuçta hep kasa kazanır.
Ve yine öyle oldu.
-------------------------------------------------------------------------------------------
KALDIRAÇ OPERASYONUNDA
300 MİLYON LİRALIK VURGUN