Gıdanın ne kadar önemli olduğunu pandemi sürecinde gördük.
Türkiye, tarım söz konusu olduğunda kendi kendine yetebilen ülkeler arasındaydı bir zamanlar.
Artık illerde bir karış ekilebilen toprak bile çok değerli.
Hatta kent içi tarım o kadar önemli ki; hemen herkes bahçesine, balkondaki saksısına bile, domates, biber, salatalık eker hale geldi.
Çünkü tarım alanları küçüldükçe, ürün rekoltesi azalıyor ve hayat çok pahalı hale geliyor.
O nedenle meralar ve tarım arazilerinin korunması şu durumda çok önemli hale geldi.
Tarım alanlarını, meraları kaybedersek bu işin dönüşü yok.
Kıtlık olur, sebze bulamaz hale geliriz. Bulsakta fiyatları uçar.
Üretimi özendirmezsek, tarım alanlarını ranta kurban verirsek, 'yaklaşan tehlikeyi görmezden geliriz ve sonumuz' hüsran olur.
Tarımın önündeki en büyük tehdit ne yazık ki, Samsun'da da olduğu gibi, Türkiye'nin bir çok bölgesinde; 'RANT'..
iMARA AÇILAN HER MERA SOFRAMIZA GELMEYECEK ET DEMEK, İMARA AÇILAN HER TARIM ALANI, SOFRAMIZDAN EKSİLECEK EKMEK, SEBZE DEMEK.
Samsun'da son zamanlarda bir istila var.
Tarım arazilerini imara açmak, betonlaştırmak için başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bazı belediyeler harekete geçmiş durumda.
Son anda haberimiz olmasa, yöre halkı isyan etmese;
1)İlkadım'da Kürtün Çayı çevresinde 360 dönüm meyvelik mutlak tarım arazisi,
2)Canik'te 51 dönümlük mera,
3)Bafra'da yine hal yeri yapılmak istenilen onlarca dönümlük mutlak sulu tarım arazisi imara açılacaktı.
Rantçılar göz dikmiş, tarım arazilerine, yerel yöneticiler de kasaya girecek paraya bakıyor.
Betonlaşmış umurlarında mı?..
Gelecek nesilin emanetlerinin tek tek 'tarım alanı olmaktan çıkarıp', kıtlığa, tarım ürünlerindeki yokluğa bir katkı da onlar verecek.
Aslına bakarsan tarla sahipleri de bu işlere çok ses çıkarmıyor.
Çünkü değeri kat ve kat artıyor.
Patatesle mi, soğanla mı uğraşayım diye bakıyor.
Ver tarlayı imar geçsin al parayı otur apartmanda.
Üretim yok ne olacak.
'Paramla alırım' diyor elbette.
Alıyoruz, ne de güzel alıyoruz.
Domatesi 25 liradan almaya başladık.
Böyle giderse, tanesi 25 lira olur.
Sonrası yokluk, kıtlık.
Verimli tarım arazilerinin asla imara açılmasına izin vermemeliyiz.
Ne olursa olsun.
Yarınları düşünmüyor yerel yöneticiler, siz, biz, hepimiz sahip çıkacağız geleceğimize.
Tüyü bitmemiş çocukların, daha dünyaya gözünü açmamış ceninlerin haklarını o tarım arazisinde yetişecek domatese ulaşmasını şimdiden koruyacağız.
Belediyelerin o tarım alanlarını gözü gibi koruması gerekiyorken, korumuyor ve gözüne beton inmişse, bu kentin insanları olarak karşı durmalıyız.
Bilimsel araştırmalara göre 1 santim verimli toprak ortalama 400 yılda oluşuyor. Bu açıdan bakıldığında toprağın değeri gerçekten paha biçilemez.
Bir karış toprağımızı bile ziyan etme lüksümüz yok.
Pandemi sürecinde gıda tedarikinin ne kadar önemli olduğunu gördük. İnsan gıda olmadan yaşayamaz.
Samsun Valiliği'nden;
Tarım İl Müdürlüğü'nden;
İlgili kurumlardan..
Ziraat odalarımızın yetkililerden beklentimiz, en öncelikli talebimiz tarım topraklarının korunmasıdır.
Değerli Samsunlular;
Tarım arazilerinin korunmasında taviz verilemez.
Siyaset yapılamaz, siyasi karar verilemez.
Tarım cinayeti gibi, kıtlık çağrışımı yapan 'imar taleplerinin' altına imza atılamaz.
Tam tersi;
Tarlasını ekmek isteyen çiftçiye destek verilir.
Tarımsal ürün üretmesi için ikna edilir, çeşitli projeler ile kazancının artırılmasına çaba harcanır.
Gübre, mazot ve tohum gibi tarım girdiler arttğı ve çiftçi emeğinin karşılığını alamadığı günümüzde, bilinçli desteklere kafa yormalıyız, imar ve ranta değil.
Bunu bugün için değil, yarınlar için yapmalıyız.
Gün gelir bir tarım arazisinin, bir meranın altına imza atan yetkililer döner memleketlerine gider, vicdani sorumluluğunun dışında yaptırımı olmaz; olan gelecek nesle olur.
O nedenle rantçılara dur diyelim.
İzin vermeyelim.
Duyuyorum saman altından su yürütüp, o bahsettiğim yerlerin imara açılması için kapı kapı dolaşıyorlar.
Bürokratlara baskı uygulamayı sürdürebilirler.
Biz halk olarak dimdik durup, geleceğimizi koruyacağız.
Yargı bu konuda çok titiz, gerektiğinde yargıya gideceğiz.
O nedenle pür dikkat.
Su uyur rantçılar uyumaz.
Rantçılara karşı;
NÖBETTEYİZ..
----------------------------------------
BURALARA DİKKAT
'RANTÇILAR PUSUDA'