Şu akıllı kavşak çalışmaları başladı başlayalı, gördüğüm şey;
Sözde akıllı trafik ışıkları ile araç akışını rahatlatacak diye yapılan kavşaklar sınıfta kaldı.
Ama yapılan çalışmalarda özellikle Atakum'da yan yollara ana yoldan giriş ve çıkışlar oldukça başarılı ve 'akılcıl'.
Kavşaklar için neden 'akılcıl' diyemiyoruz aslında çok basit.
Her kavşağın belli yoğunlukları var, günlük araç geçiş sayısı var, bazı saatlerde ise anlık yüksek sayıda araç girişi var.
Bunlar hesaplanmadan, kocaman göbekli kavşaklar yaparsanız, ortaya çıkacak kaos belli.
Trafik akışı kilitlenir. Başka bir şey beklemek akıllıca olmaz.
Hal böyle olunca, zaten zaman ayarlı olan, adı Samsunlulara 'akıllı diye' söylenen trafik ışıkları da yetersiz kalır.
Öyle de oldu.
Samsun'da ve özellikle Gençlik Parkı kavşağı, Shell kavşağı ve Cumhuriyet Meydanı'nda yaşanan bunlardır.
Plan yok, hesaplama yok, öngörü yok, ortaya ne çıkması bekleniyor ki.
Aylarca yazdık, sürücülerin şikayetlerini dile getirdik ama;
Ben yaptım oldu zihniyetiyle Samsun Büyükşehir Belediyesi'ni yönetenler bildiklerini okuduklarından, yaptılar o koca kavşakları.
Peki ne oldu?
Olmadı elbette.
Çıkamadılar işin içinden.
Hatta arkadaşlar bir ara Büyükşehir ekiplerini, araç sayarken bile görmüşler.
Bu zamanda araç saymak mı kaldı.
Akıllı teller var. Yere koyuyorsun, geçen aracın cinsini, ağırlığını bile raporluyor.
Hem adını sözde akıllı kavşaklar yap, akıllı şehir projesi de, sonra da parmakla, gözle araç say, olacak şey mi?.
Karadeniz fıkrası gibi olayın sonunda ne oldu peki;
Cumhuriyet Meydanı'nda başladı yıkım.
Yap - boz- tekrar yap.
Koca göbek küçültülecek, o iki aracın zor girdiği yollar genişletilecek.
Onca çalışma, emek, para boşa gitti.
Bedelini de halk ödeyecek.
Yani sizler, bizler.
Hatanın neresinden dönersen kardır tamam da.
Bu kadar yap-boz olunca, 'çok
akıllıca olmuyor'.
Her ne kadar projenin adı 'akıllışehir' olsa da.
Olmuyor.
ÖNCE
SONRA
ŞİMDİ