Samsun'da normal giden bir trafik akışı nasıl kaosa döndürülür deseler;
Örnek olarak verilebilir;Büyükşehir'in 'akıllı trafik' çalışması.
Alternatif yol yapmadan, 'akıllı diye', zaman ayarlı kavşak ışıklarına, bir de göbek büyütme, kaldırma çalışması eklenince Samsun trafiğinin geldiği nokta bu.
Eski zamanlarda sadece iş başlangıç ve çıkış saatlerinde biraz sıkışan trafik şimdilerde, kilit durumunda.
Kuyruklar uzadıkça uzuyor.
Sistem akıllı değil zaman ayarlı olduğu için de ışıklar belli sürelerde yandığından trafik sıkışıklığı içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Hele ki Samsun Atakum, 19 Mayıs, Bafra, Alaçam ve Yakakent ilçeleriyle Sinop iline transit yol konumunda olan Atatürk Bulvarı'nda işler daha da karışık.
Cedit inişi ile Gençlik Parkı önündeki o hormonlu kavşak da ne öyle.
Gece yolu bilmeyen kaç araç çıkacak acaba o orta refüjün içine.
Araçların kavşak çevresinde inanılmaz dönüşlerinde ne kadar birbirine sürtecek kazalar yaşanacak merak ediyorum.
Bir de minibüs terminalini de hemen diğer uçtaki Kültür Park üzerine yapıyor ki Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, 'gel de izleme' o seyirlik trafik keşmekeşini.
Seyirlik derken de boşuna söylemiyorum.
Cedit'in sakinleri artık o koca göbekli Gençlik Parkı önündeki kavşağı seyirlik haline getirmiş.
Tek eksikleri çekirdek çitlemek.
Kaldı ki o da yakında başlar, çünkü fotoları kendileri çekip gönderdi bana.
Seyirlik oldu buralar diyorlar.
Haklılar da.
Şaka gibi ama bu kentin, her geçen gün sorunları artıyor.
Dün televizyon izlerken kanalları dolaşıyorum; bir de baktım ki; TELE1'de Başkan Mustafa Demir var.
Kültür Park'ta yeşili nasıl katlettiği ve mahkemenin durdurduğu İlçe Terminali ve Kent Yönetim Merkezi inşaatlarındaki 'imar değişiklikleri' anlatılıyor.
Yargı kararlarına Demir'in nasıl imar değişikliği yaptığını anlatan da; CHP'li Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Atilla Tekcan.
O sadece Kültür Park'ı anlatıyordu ama bizlerin Samsunlular olarak sahip çıkmamız gereken çok şey var.
Her ne kadar bana göre 'Genel seçim öncesi' şahsi fikrim olarak, Büyükşehir yönetiminde değişiklik olacağına inansam da, yine de pür dikkat olmalıyız.
Dünya'da kıtlıktan söz edilirken, insanlar tedbir olarak kentsel tarım yapmaya başlayıp; evinin bahçesini, balkonun da bile bir şeyler ekmeye çalışırken, Samsun'da tarım arazileri belediyeler eliyle imara açılmak isteniyor.
Umurlarında değil.
Geleceği göremiyorlar, görmek istemiyorlar.
Gözlerinde 'beton ışıltısı var'.
Yeşile baktıkça rant görüyorlar.
O nedenle;
1)Samsun'un merkezinde 326 dönümlük tarım arazisini bu kent için sorumluluk duyan herkesle birlikte unutmayacağız.
AK Partili eski yönetici ve işadamı tarafından alınan o tarım arazisinin gözden kaçırılıp, unutturulup, imara açılmasına izin vermeyeceğiz.
Meclise gelen tekliflerin takipçisi olmamız şart.
Uyanık duracağız.
2)Yargı kararlarıyla durdurulan Kültür Park üzerindeki inşaatların ve sonrasında Doğu Parkı da içine alan bölgenin Millet Bahçesi yapılmasına da STK'lar ve Samsunlular olarak karşı duracağız.
Çünkü Millet Bahçesi olursa, yargı kararlarından muaf olacak ki; o sahilimizi bir daha eski haline döndürmek mümkün olmaz.
Çünkü Başkan Demir'in betoncu olduğunu biliyoruz ama aklında o bölge için ne var onu bilmiyoruz.
3)Canik'teki Belediye Meclisi'ne de getirlen 51 dönümlük mera alanını da takip edeceğiz.
O bölgenin hayvancılığının can damarı olan o meranın imara açılmaması için var gücümüzle hukuksal her türlü çalışmayı yapmalıyız.
4)Bafra'da hal binası yapılmak istenilen merayı mahkemenin kesin kararıyla kurtardık ama;
Ladik'deki mutlak tarım alanının Büyükşehir Belediyesi'nin Güneş Enerjisi Santrali yapmak istemesine karşı olarak köylülere destek olmalıyız.
5)Yalı Kafe'nin yerinde yapımına başlanan beton kütlenin, yargının durdurma kararına rağmen inşaatının devam ettiğini düşünürsek, nasıl bir düzenin içinde olduğumuzu görmemiz lazım.
Mümkün olduğunca doğanın korunmasına, Samsun'un kazanımlarının betonlaştırılmasına asla izin vermemeliyiz.
6)Samsun'un Kadıköy, Hastanebaşı, Anadolu Mahallesi, Kökçüoğlu ve Zeytinlik Mahallesi gibi bölgelerinde yapılacak kentsel dönüşümlerde vatandaşımızın haklarının verilmesine, mağdur edilmemelerine dikkat etmeliyiz.
Ve en önemlisi de;
7)Aklı başında, ülkenin geleceğini düşünen bürokratlarımıza o nedenle destek olmalıyız, ellerini rantçılara karşı güçlendirmeliyiz.
Samsun halkının yanlarında olduğunu hissettirmeliyiz.
Çünkü Samsun'da öylesine bir betonlaşma, öylesine bir yıkım politikası izleniyor ki, tarihi değerlerine bile önem verilmiyor.
Örnek mi?.
O da dün yine önce vatandaşlar tarafından geldi.
Sonra Gazeteci Tufan İpek görüntülemiş.
Ve Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Zekeriya Fırat'ta yıkım yerine gitti.
Tarihi Cedit Ilıca Çeşmesi de dozerlerle yıkıldı.
Korumak yerine yıktılar.
Başka yere taşıyacaklarmış güya.
Çeşmeden eser mi, kaldı da, yenisini biraz ileriye yapacaklarmış.
Kentin bazı dokuları yolu kesse de önemlidir.
O kentin geçmişidir böyle eserler.
Yazık olmuş.
İçim acıdı.
Defalarca haberini yaptığım bir çeşmeydi.
Anı olarak ise sadece eski fotoğrafı kaldı.
İşte o nedenle Samsun'un güzelliklerine hasret kalmak istemiyorsak, resimlerine değil, kendisine o mistik görüntüsüyle kalmasını istiyorsak;
Geçmişimizi, tarihi dokuları, yeşil alanları, tarım alanlarını korumak için elimizden geleni yapalım.
Başka Samsun yok.
Genleriyle oynanmış, Atatürk'ün Samsun'a çıkışını temsil eden İlk Anıtı bile reklam panoları ardında arkalanmış bir Samsun istemiyorsak aklımızı başımıza alalım, bugünden değerlerimizi sahiplenelim.
Çünkü Samsunlu gibi düşünemeyen yöneticilerin kafasındaki Samsun'u bilmeye imkan yok.
Görüntüler ortada.
Başka söze gerek yok.
Trafik kaosu seyirlik oldu
Gençlik Parkı önündeki koca göbekli kavşakta trafik kilitlenince, vatandaşlar şaşkın şaşkın izledi.
Atilla Tekcan
Mustafa Demir
Başkan Demir yine haber oldu
Kültür Park'ın yıkımı, yapılan inşaatlar ve yargı kararına karşı imar değişiklikleri gündemde.
Cedit'te tarihi çeşmenin sadece fotoğrafı kaldı