Hayat çok pahalı.
Dar gelirli evlerde vatandaş bir çeşit yemek ya da çorba makarnayla sofradan kalkıyor.
Fahiş fiyatlı ürünlerle dolu marketlerden 'tek maaşla geçinen aileler' iki patlıcan, iki domates' alıp çıkmak zorunda kalıyor.
Hatta hiç bir şey almadan çıkan da var.
Büromun karşısında zincir marketlerden biri var.
Arkadaşlarla izliyoruz, girip çıkanları.
Öyle dolu dolu poşetler artık yok.
İşte böylesine durumlarda aslında sosyal belediyecilik adına 'yerel yönetimler devreye girmeli' ve muhtaçların yaşamlarına destek olmalı.
Rantlık işlerle değil, öncelik vatandaşının imdadına koşmalı.
Belediyeler de zaten o nedenle var.
Adı üzerinde yerel yönetim.
Yani 'yerelde yaşanan sorunlara göre yönetim şekli'.
Öncelikler buna göre belirlenmeli.
Ama Samsun'da öyle mi?.
Kesinlikle değil.
Samsun'da Büyükşehir Belediyesi 'nerede tarım alanı var betonlaştırma peşinde'.
Oraya millet kıraathanesi yapalım, şuraya millet bahçesi yapalım telaşında'.
Vatandaşın birinci önceliğimi bu çalışmalar.
Elbette değil.
Devir 'karnını doyurma, faturaları ödeme devri'.
Hükümetin enflasyonla mücadelesine destek vermek isteyen yerel yönetimin yapacağı ilk şey, "Vatandaşının imdadına koşması ve onun almakta zorluk çektiği ürünlerde', destek olmasıdır.
Ama nafile.
Gündemimiz, 'Şu mera imara açılsın, Kürtün Vadisi imara açılsın, Bafra'da meraya hal binası yapalım, Ladik'te tarım alanına Güneş Enerjisi Santrali
kuralım, Batı Çevre Yolu'nda vatandaştan DOP kesintisi yapalım.
Gündeme bak.
Nelerle uğraşıyoruz.
Akıllı trafik, koca göbekli kavşaklar diğerleri.
Ancak bakın Mersin Belediyesi nasıl da örnek bir çalışma yapıyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Mobil Mutfak TIR'ı, Mersin’in dar gelirli ailelerin imdadına koşmuş.
Kentin birinci gündemi, 'muhtaca destek'.
Mahalle Mutfağı adı altında kurulan TIR'da 3.5 TL’ye 3 çeşit yemek satılıyor.
Mobil Mutfak TIR’ı, her geçen gün daha fazla vatandaşa ulaşırken, TIR ilçe ilçe gezerek dar gelirli yurttaşın sofrasına 'ekmek fiyatına aş veriyor'.
3 kişilik alsan, 10,5 lira.
Ne kadar güzel, ne kadar sıcak bir hizmet değil mi?.
O nedenle de her geçen gün, yemek alan dar gelirli vatandaş sayısı artıyor.
Öğrenciler ise 'zaten kuyrukta'.
Belediyeye dua ediyorlar.
Yemekler de yenilecek şekilde.
Peki belediye 'bu işten kar ediyor mu?'.
Elbette etmiyor.
Tamamı zarar.
TIR'ın mazot parası bile değil.
Ama amaç da bu zaten.
Sosyal belediyecilik.
Belediyeler kar etmek için yoktur.
Vatandaşın derdine çözüm olarak, yerinde, mahallinde çözüm üretmektir'.
Mersin'e bakıp, Samsun'daki 'Tarım arazisini imara açma, kavşak, akıllı trafik, DOP, betonlaşma gündemlerini' düşününce arada bana göre adeta uçurum var.
Ama asıl fark, sosyal belediyecilik bakışından ne anladığın.
Yeşil alana beton olarak bakarsan, elbette 'imar ve çimento, demirle uğraşırsın'.
Yok vatandaşına 'halkım zorda olarak bakarsan';
Mersin gibi yaparsın.
İşte fark bu.
--------------------------------------
Samsun'daki gündemimiz
Mersin'deki gündem