Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'nın, dün kent meydanının 'havuz alanına' dönüştürmesiyle ilgili haberini okurken aklıma Canik viyadükü geldi..
Canik Belediye Başkanı Osman Genç, ilçesine viyadük yapılmasını istememişti. Çok direndi. Çevre yolu olsun dedi..
Hatta o bölgedeki ticari hayatın düşeceği sıkıntıyı anlattı.. Ama derdini anlatamadı..
Peki kime anlatamadı.. 'Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a..
Başkan Genç'in, Başkan Metin Burma'ya göre özel de bir durumu vardı. Genç AK Partili bir belediye başkanıydı.. Bazı milletvekilleri de bu konuda yanındaydı..
Ama olmadı. Kabullenmek zorunda kaldı.. İlçenin kaderini değiştiren, cazibe merkezi haline getiren Genç'in, görüşüne karşı çıkan, hiç sayan zihniyet şimdi de Atakum'da kendini gösterdi..
Atakum'un durumu daha da farklıydı aslında. Öncelikle Metin Burma CHP'li bir belediye başkanıydı.
Havuza karşı değildi. Havuzun yerine karşıydı. 87 dönümlük bir alanı da havuz yeri olarak gösterdi. Belediye Meclis üyeleriyle tek tek konuştu. Atakum'un kent meydanı için son şansı olan yerin 'gelecek neslin bir emaneti olduğunu' anlattı..
Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç ile bu konuyu görüşemedi. Belki de görüştürülmedi. Ya da Kılıç görüşmek istemedi..
Bakan Kılıç, spor bakanı olarak kentine hizmet süresinde yatırım yapmak istiyordu. Yeri aslında onun için de çok önemli olmamalıydı.. Atakum zaten her tarafıyla gelişen bir ilçe..
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a, İl Başkanı'na, Atakum İlçe Başkanı'na danışmış onlarla müzakere etmiş olmalı..
Ortası bulunamadı... Çünkü Başkan Metin Burma, her fırsatta arasının çok iyi olduğunu, uzlaşma içinde bulunduğunu söylediği Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ı geçemedi..
Tıpkı Başkan Genç gibi.. AK Partili, CHP'li ya da MHP'li olması gerekmez.. Başkan Yılmaz'ı geçebilmek, bir başka konu..
Tıpkı Samsun milletvekillerinin 'son yerel seçimlerde' başka adayımız olsun demelerine rağmen, Yılmaz'ı geçemedikleri gibi..
Saathane Kentsel Dönüşüm olayında farklı mı oldu sanki..
İl Başkanı Osman Çetinkaya, 'Esnafın da görüşü alınmalı' demesine rağmen baktı ki; dediğiyle kalacak, vazgeçti o söyleminden..
Samsun'da Başkan Yılmaz'ı geçmek ayrı bir konu, AK Partili olmak, muhalefetten olmak ayrı bir konu..
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, "Başkan Yılmaz talimatla imza atmıştır' diyor ama talimatı verenin kim olduğunu söylemiyor..
Bakan Kılıç, böyle bir havuzun yapılması için 'kentin ortak görüşünü almak istemez mi'...
İster elbette.. Sonuçta herkesin bakanı. Atakumlu'nun da..
O zaman neden hem meydan, hem de havuz olamıyor. Bu iş kangrene dönmeden ortası bulunmuyor.. Ya da kamuoyunun önünde bu konu tartışılmıyor..
Hizmet eğer vatandaş yapılıyorsa, bu konu Atakum'a sorulmalı.. Ama kim soracak...
İlçenin neredeyse tüm muhtarlarının olduğu ortamda Başkan Burma, 'Haykırıyor. Bakan Suat Kılıç'la görüşsek çözeriz" diyor.. Ama kimseden 'gel derdin ne dinleyelim diye bir ses yok'..
Bu kadar zor mu bu olay..
Samsun için karar verilecek ama o ilçenin belediye başkanı yok sayılacak.. Atakumlu'nun görüşü alınmayacak. Seçilmiş muhtarlara danışılmayacak..
Sonra da tutup 'SİZİN İÇİN' denilecek..
Olayın özeti şudur... Kent Meydanı 'Havuzun içinde boğulmuştur'..
Önemli olan 'Meydanı havuza kim itti'.. Mesele bu..
Bir nevi ‘Ben yaptım oldu’ yani..