40-50 yıl önce yani bizlerin ilk ve orta öğretimde öğrenim gördüğü olduğu dönemlerde 'kapılarda sırayla nöbet tutardık'.
O zamanlar özel güvenlik diye bir kavram yoktu.
Ama okul önleri de 'bu kadar güvensiz değildi'.
Mahallenin abisi, ablası çocuğunu ya da kardeşini almak için okul kapısının önüne geldiği zaman yeterliydi.
Uyuşturucu kullanımında yaş 12'lere inmemişti.
İlköğretimi bırak, hiç bir ortaokul öğrencisi bıçak taşımıyordu.
Okulda bıçaklama diye ben bir şey hatırlamıyorum bizim ve iki kuşak sonraki yani bugün yaşı 30'larda olan öğrencilerin döneminde.
Ama şimdi öyle mi?
Okul önlerinde uyuşturucu satmaya çalışan, aynı yaşlardaki çocuklar olduğunu zaman zaman haber bile yapıyoruz.
Polisiye tedbirler alınıyor, okul polisleri dönemi başladı son 10 yıldır.
Her okuldan bir polis sorumlu.
Sorunlu öğrencileri tespit edip, ailesiyle ilişki kurarak, çözüm arıyorlar.
Özel güvenlikler okulların kapısında olmazsa olmazdı.
Çünkü 'zaman eski zamanlar değil'.
Her türlü tehlikeye açık okula gönderdiğimiz çocuklarımız.
Öğrencinin nöbet tutmasıyla olacak iş de değil.
Şimdi okullar açıldı; bir sorun ortaya çıktı.
Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, daha önce okulların nizamiye kapısında görevli olan özel güvenlik konusunda vatandaşı tedirgin etti.
Çünkü özel güvenlik uygulaması yokmuş.
Velilerden şikayet yağıyor.
Öğrenciler nöbet tutacakmış.
Hangi öğrenci kimi kapıda durdurabilir bu dönemde.
Başı belaya mı girsin öğrencinin.
Okul önlerinde olaylar bitmez.
Emniyet görevlilerine iş düşer sonuçta.
Dün bana twetterden yazan yazanaydı.
Ne olacak, 'çocuklarımızın başı belaya girer' diye.
Evet kim sorumlu olacak böyle olaylar yaşanırsa.
Böyle bir tedbirsizlik nasıl yapılır anlamış değilim.
O nedenle dün konuyu hem Samsun Valiliği'ne ilettim.
Hem de araştırmasını yaptım.
Konu şu;
Öncelikle velilerin söyledikleri doğru.
Yani şu an için okullarda özel güvenlik yok.
Öğrenciler 'tutacak nöbeti' Milli Eğitim Müdürlüğü'ne göre.
Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı her yıl yaptığı ihaleyi bu yıl sonuçlandıramadı.
Toplum Yararına Programı (TYP) ile özel güvenlik personeli okullara İş-Kur üzerinden alınıyordu.
Milli Eğitim Bakanlığı 31 Ağustos'ta ihaleye çıkacaktı.
İhale sonuçlanıp İŞKUR üzerinden alımlar yapılacaktı.
Ama ihaleye çıkılamadı. Çıktıysa da sonuçlandırılamadı.
30 bin güvenlik personeli işe başlamayı bekliyor, ancak bu rakam bu yıl yaklaşık 60 bin olacak.
Ama ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılmasına kadar ihale işini tamamlayamadı.
Koordinesizliği bakın siz.
Nasıl olur böyle bir şey?
Milli Eğitim Bakanlığı da devletin kurumu İŞKUR'da.
Ama iş yürümüyor ve okullarda özel güvenlik şu an için yok.
Peki nasıl çözülecek bu iş.
Öğrencilerin nöbet tutmasıyla olur mu?
Asla olmaz.
O zaman her il kendi içinde durumu geçici olarak çözmeli.
Okul aile birlikleri aracılığıyla 'ödemesi Milli Eğitim Müdürlüğü kaynaklarından' yapılmak üzere özel güvenlikler iş başı yapmalı.
Ya da kapılarda geçici olarak bekçi ya da polis tedbiri alınmalı.
Çünkü öğrenciler şu an için açık tehdit altında.
Ve acilen çözüm üretilmeli.
Aksi halde yaşanabilecek olayların ve sorunların altından kimse kalkamaz.
Öğrenci velileri haklı olarak tedirgin.
O nedenle Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı ve Samsun Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar konuyu Bakanlık ihale yapana kadar çözümlemeli.
Çünkü dönem 'o eski dönem değil'.