Samsun OSB'leri ne yatırımcılar gördü.
Şu kadar istihdam yapacağım, bu kadar yatırım, uçuracağım Samsun'un ihracatını vs.
Yapanlar oldu elbette ama OSB'lerde 'tahsis sonrası' kılını kıpırdatmayanları da gördü bu kent.
Tahsis edilen yeri üretim değil depo olarak elinde tutup arka kapıdan kiraya verenler bile oldu.
Samsun ihracatı o nedenle yıllarca 1 milyar dolar hedefine ulaşamadı.
Uyanık yatırımcılar, 'yatırımcıları Samsun'a sokmayan zihniyetler ve kurulmuş saç ayaklarıyla, gelinen nokta, Samsun bir sanayi kenti olamadı.
Hatta hiç bir alanda bir şey olamadı.
Oysa neyi eksik, Kayseri'den, Eskişehir'den, Denizli'den,hatta yanı başımızdaki Çorum'dan.
Lojistik olarak fazlası bile var.
Karadeniz'e komşu o kadar ülke var.
Ancak ortada bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar gerçek anlamda ülke çapında faaliyet gösteren yatırımcı var.
Hep bilinen şirketler.
Onları zaten istihdamı, basında çıkan haberleri, vergi şampiyonu sıralamalarıyla, başarılı şirketler olarak biliyoruz.
Hepsiyle gurur duyuyoruz. Markalarımız onlar bizim.
Ancak gelin görün ki, 10 markanın ötesine geçmek zor.
Peki Samsun, merkez ve ilçelerinde yapılan OSB'ler, Gıda OSB neden daha çok marka çıkaramadı.
Nedenini yukarıda yazdım.
Denetleyen olmayınca, yapılan tahsisler, üzerine yatmalık oldu.
Kaybeden de Samsun ve Samsunlu oldu.
Ama çok şükür şimdi durum farklı.
Bir umutlanmanın ayak izleri var gibi.
Bu süreç sanayiyi ve sanayiciyi iyi tanıyan Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı ile başladı.
Eline aldı tüm OSB'leri.
İş yapmayan üretmeyenin elinden aldı tahsis edilen yerleri.
Taahhüde uymayanın 'yakarışına yapacaktık demesine bakmadı'.
‘Bugüne kadar yapsaydın’ dedi.
Sonra işveren edasıyla aldı gelen yatırımcıları karşısına;
‘Ne yapacaksın’ dedi.
‘Paran var mı yatırım için’ diye sordu.
‘Kredi çekip yaparım’ diyenlere, ‘kredin çıksın öyle gel’ dedi.
‘Yatırımcıyım param da var’ diyene de noterin yolunu gösterdi.
Önce noterden yapacaklarını taahhüt et, sonra gel, diyerek, gerçek yatırımcıyla, hikaye anlatanı bir birinden ayırdı.
Daha önce bir kaç kez daha yazdım.
Eğer böyle giderse, alt yapılar da çabuk hazırlanırsa, Samsun'un kaderinin değişmesinin eşiğindeyiz.
Havza, Kavak, Bafra ve Çarşamba OSB'lerde de durum aynı, eski tersane alanına yapılmak istenilen yeni OSB'de de benzer olacak.
Çünkü yatırımcılar gelmeye başladı.
Notere gidip taahhütleri veriyorlar.
Mesela Çarşamba OSB'de 43 adet sanayi parselinden, 33 adetinin ön tahsisi gerçekleşti.
Alan bazında yüzde 82’lik bir tahsis demek bu.
Altyapı, yönetim binası ve firma inşaatlarının yapımı sonrası binlerce kişiye iş.
Milyonlarca liralık yatırım.
İhracat, Samsun esnafının hareketlenmesi anlamında bir çaba bu.
Vali Dağlı amacı şöyle açıklıyor;
Yatırımcılar tarafından yoğun talep gören tüm OSB’lerde yükselecek fabrikalarla Samsun’u tam bir sanayi şehrine dönüştürmeyi,Samsun ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamayı ve istihdam oranına büyük bir ivme kazandırmayı hedefliyoruz".
İşte olay bu.
Bugün itibarıyla Çarşamba Organize Sanayi Bölgesi'nde 9 yatırımcı firma inşaatına başladı.
2023 Mayıs ayı sonunda altyapı işleri bitirilecek.
OSB'ye yoğun şekilde gelen arsa tahsis ve yatırım talepleri de durmuyor.
Ama diyorum ya; titiz tutuluyor işler.
Noter taahhüdü de var.
Bu arada Çarşamba deyince Samsun AK Parti Milletvekili Fuat Köktaş'ın katkılarını da unutmamak gerekir.
Hem Yeni OSB, hem de Çarşamba OSB'de katkıları önemli. Siyasetin tüm gücüyle bürokrasinin yanında oldu.
Bakanlıklar arasında mekik dokudu.
Emeği geçen herkese teşekkürler.
Sonuç olarak, Samsun'un kaderini değiştirecek olay, OSB'lere yatırımcı gelmesidir.
Fabrika bacalarının tütmesidir.
O nedenle Vali Zülkif Dağlı'nın verdiği bu mücadele önemlidir.
Bugüne kadar görmediğimiz 'kararlılık' sanırım meyvesini vermeye başlayacak.
Samsun bunu çoktan hak etti.
Niye yıllarca geç kaldık, bu zamana kadar olamadı yazımın içimde var zaten.
Orkesta şefi meselesi.
Vali Zülkif Dağlı ve Başkan Halit Doğan'ın hazır bulunduğu toplantıda Çarşamba OSB'deki tahsisler görüşüldü. Toplam alanın yüzde 82'si doldu.
Vali Zülkif Dağlı