Yerel seçimler öncesi hiç beklemediğimiz bir sürece doğru Atakum hızlı bir şekilde gidiyor.
Geçtiğimiz dönem Samsun Büyükşehir Belediyesi yönetiminin yaptığı/yapamadığı bir çok şey eleştiri konusu olurdu;
Şimdi bu rolü beklenmeyen bir şekilde Atakum Belediyesi üstlenmiş durumda.
Atakum Belediyesi aslında geçtiğimiz dönemde de yine 'özel kalemden kayırmalı memur alımları', maaş sıkıntısı, borçlar, haraç mezat satılan taşınmazlarıyla belli aralıklarla gündeme gelmişti ama;
Bu kez 'balıklama bir dalış oldu'.
Mesela Belediye Meclis toplantılarına 2-3 kez katılan bir belediye başkanından söz ediyoruz.
Yakın zamana kadar makam odası olmayan aynı zamanda.
Maaşlarını taksitle pazar harçlığı gibi alan işçilerden,
Başkanın seçim sonrası 25 milyon değerinde bir villaya taşınmasından,
Tepeden inme memur kadrosuna geçen özel kalem müdürünün Milano gezisinden,
İşçinin maaşını taksitle almasına rağmen sessiz kalan DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'ndan.
Lüks makam otomobilinden/ ‘otomobillerden’,
Dönülmeyen, ulaşılamayan vatandaş şikayetlerinden,
Sorunlara çözüm bulamayan çözüm merkezinden,
Hatta dün Atakum 55 Engelli Derneği'nin 'ulaşamıyoruz, geri bile dönmüyorlar' diye serzenişinden,
Hatta belediyenin işlerini halledebilmiş gibi, partinin ildeki yönetim kadrolarını dizayn etme iddiaları bile var.
Orada koca bir Atakum var; İşinize baksanıza. Vatandaşın sorunlarına çözüm bulsanıza.
İşçinin maaş sorununu çözmek için çaba harcasanıza.
Şaka gibi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Samsun'daki tek belediye temsilcisi Atakum Belediyesi, nereye koşuyor bilmiyorum ama;
Böyle giderse 'farklı iddialar da gelmeye devam edecek gibi'.
Geçtiğimiz gün yazdığım köşemin altına gelen yorumlara bakın isterseniz.
Belediyenin sosyal tesislerinde 'yeme içme işlerinde kimler ücret ödüyor, kimler ödemiyor', inanın yazmaktan imtina ediyorum.
Ne o ya;
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var, her çay bardağında, her yemek yenilen tabakta.
Kimsenin babasının çiftliği değil ki, sosyal tesisler.
Vatandaşa, dar gelirliye hizmet versin diye size emanet edilmiş 'halk mülkü onlar'.
Yani Atakum Belediyesi'nin özellikle yönetim kadrosunun bu kadar böyle ilginç konularla gündeme gelmesini 'istese bu kadar sürede başaramazsın'.
İşçilerin taksitle aldığı maaşları ödemek yerine, kim bunları sızdırıyor diye aramak neyin nesi?.
Şimdi yönetimde olanlar, zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile değil diye düşünüyorum.
Şurada kalan 4 yıl.
İşin altından kalkamaz bir hale durum giderse, 4 yıl geçse de işimize, gücümüze baksak dedirten bir durum olması muhtemel.
Başkan Serhat Türkel'in böylesine bir görüntü vermesi;
A Takımı'nda da sıkıntılar olduğunu gösteriyor.
Çünkü en azından bazı işlerde, sorunların çözüm noktasında devreye girmeleri gerekiyor ama ne yazık ki, böyle bir çaba da göremiyorum.
Liyakat önemli bir olaydır.
Bu Atakum Belediyesi'nde çok çabuk tecrübe edilmiş oldu.
Bu da çok önemli.
Özellikle birinci parti iddiasında olan ve sosyal belediyeciliği iyi yaparız iddiasında olan CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel açısından.
Ve ne yazık ki; CHP'nin nasıl bir belediyecilik yapacağıyla ilgili olarak, Atakum başarılı bir örnek olamayarak özellikle merkezdeki belediyeler arasında çok net ortaya çıkmış görülüyor.
Yazık oldu.
Bu arada DİSK'in işçi maaşlarının taksitle ödenmesinin sonlandırılması konusunda belediye yönetimini uyardığı bilgisini aldım.
Halen eylem yok.
Bu neyin sessizliği DİSK..
İşçi başına 1050 iyi para ama;
Görevini yapmak kaydıyla..
Bütün hatalarına rağmen haka daha büyük oranda AKP ye oy vermemizin sebebi işte bu. Bunların olacağını öngörmemiz.
GAZETECİLİK BUDUR!.????????????HALKIN SESİ OLMAK.GERCEKLERI KORKUSUZCA YAZMAK.YENER CABBAR ve Hedef Halk ...???????????? Atakum Belediyesine gelince BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI.ÇOK kötü bir örnek.Atakuma yazık.Buna layık değil.Boyle bir yönetimi hak etmiyoruz.daha 1 sene olmamış.5 sene allah bizi korusun.Bittik yani.????