Samsun sahili Türkiye'nin en güzel ve en uzun sahillerinden.
Hangi kıyı iline giderseniz gidin;
Bulamazsınız benzerini.
O kadar resmi kurum, dev beton binalar, kütüphaneler yaptılar ama yine de sahilimiz halen güzelliğini koruyor.
Doğallığından eser kaldı mı?.
Hayır.
Ama yine de dokunmasalar, hatalı işlerini düzeltseler, sahil kurtulabilir.
Aslında her şey 1998 yılında Dereköy Balıkçı Barınağı'nın yapılmasıyla başlandı.
Mühendisler 'hatalı, zamanla Samsun'a doğru sahili yutar' dediler ama kimse aldırmadı.
Sonrasında Kurupelit Yat Limanı ile 'hatayı perçinlediler adeta'.
Artık kıyımız o güzel sahilimiz zaman içinde yok olmayla karşı karşıya.
Hem de öyle bir tehlike ve kıyı erozyonu altında ki, gelecek nesil, 'Bu sahili göremeyebilir'.
Ve dün yok olması süren sahilimiz için İnşaat Mühendisleri Odası bir toplantı düzenledi.
Korkutan bir rapor var ortada.
Konuya vakıf olan ODTÜ Öğretim Görevlisi Dr. Işıkhan Güler, Dereköy Balıkçı Barınağı ve Kurupelit Yat Limanı projesiyle ilgili hazırlanan raporun sonucunu şöyle bitirdi;
"Hatalı uygulamalar sonucunda Türkiye'nin en güzel sahili olan Samsun kumsalı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya".
İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hüseyin Talak ve Dr. Güler, hazırlanan teknik raporla 'tehdidi ortaya koydu'.
Atakum Kıyı Oyulmaları ve Kurupelit Yat Limanı Projesi ile ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odası Kıyı Deniz Uzmanlık Kurulu tarafından hazırlanan bu raporda;
Evlerin bahçelerine kadar oyulmaların devam edeceğini belirtiyor.
Yani Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin ne yaptığını bile bilmeden, bir kum koyup, sonra da kayaları doldurmasıyla bu tahribat önlenecek gibi gözükmüyor.
Hatta betonlaştırmanın sürmesi halinde bilimsel bulgular, sırasıyla yörenin etkin dalga yönleri, etkin kum taşınımı ve kıyı çizgisi değişimiyle devam edecek.
Mesela mevcut liman doldurularak yapılırsa, dalgakıran yapısı (Yaklaşık 500m uzunluğunda) matematiksel modellerle yapılan modelleme çalışmaları sonucu kıyı çizgisinin yaklaşık 60 ila 70 metre erozyona uğraması bekleniyor.
Yani kısaca kumsal alanlar adım adım yok olacak.
Yani ‘yıkıp, doldurup yeniden yapacağız’ dedikleri yat limanı aslında tahribatın da kent içine doğru tamamlanması olacak.
Yani sahil kıyameti öne çekilmiş olacak.
Samsun'da o kadar İnşaat Mühendisi var sormuyorlar.
ODTÜ'den konunun uzmanı öğretim üyesi geliyor, bizim Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 'akıllı şehir' mimarı yöneticileri onlara da danışmıyor.
Ben yaptım oldu zihniyetiyle de ortaya bu sonuç çıkıyor işte.
Beton, yıkım, yine beton, erozyon vs.vs..
Peki ne yapılmalı.
Dün yapılan toplantıda öneri de vardı.
Dinleyene, anlayana..
Aksi halde SBB tarafından yapılması planlanan bu yapının ortaya çıkaracağı imalat maliyeti ve olası kötü senaryolarının doğaya ve kıyı kenarındaki yapılara zarar vereceği, kumsal alanların yok olmasına neden olacağı apaçık ortada.
Peki öneri ne?..
Mevcut yapının rehabilite edilmesi yönünde öneri olarak, Kurupelit Yat Limanın içi belirli dönemlerde taranarak erozyona uğrayan yakın kıyıların bu taranan malzeme ile beslenmesi değerlendirilmeli.
Büyükşehir Belediyesi, mevcut marina alanının doldurularak daha açık alana tekrar marina yapacağını söylüyor.
Neye göre;
Kim bu konuyu biliyor.
Bir bilene sormuşlar mı?.
Yap-boz la nereye kadar.
Bu girişim, Atakum sahili için erozyon riski taşıyan çok riskli ve tehlikeli bir girişim olacak diyenlere de 'neden diye sormuyorlar'.
Tıpkı, 1996-1997 yıllarında, Dereköy Balıkçı Barınağı’nın mendireği iki kat uzatılması sonucu Dereköy, Taflan ve Çatalçam sahillerinde büyük bir tahribatın oluşması gibi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda kimseyi dinleyeceğini öngörmüyorum açıkçası.
O nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ve Samsun Milletvekili olan Çevre ve Şehircilik'ten sorumlu Çiğdem Karaaslan'a iş düşüyor.
Gelin bundan bir an önce vazgeçin, diyecek onlar.
Kime Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'e.
Laboratuar çalışmalarında matematiksel hesaplamalar neticesi elde ettikleri bulgular ve önemli veriler sonucu, bilim adamları, mühendisler, gelinen noktada, marina alanına yönelik planlanan projenin Atakum sahili için büyük bir tehlike ve risk içerdiği ortaya çıktığını vurguluyor.
Daha ne desinler.
Yaptığınız yanlış diyorlar.
Bu kadar yanlıştan doğru çıkar mı?.
Hiç sanmıyorum.
Az zamanı kaldı, zaten o zamana kadar bitiremez diyeceğim de;
Bir başladı mı, olan olmuş olacak.
Samsun'u düşünen kim varsa, bu konuda Büyükşehir'i uyarmalı.
Hatta kendi partisinin milletvekilleri.
Özellikle o yat limanını yapan Yusuf Ziya Yılmaz.
Çiğdem Karaaslan.
Geçtiğimiz günlerde Başkan Demir'le 'icraatları birlikte gezen Fuat Köktaş..
Ve İl Başkanı Ersan Aksu.
'Dur başkan bir kez daha bakalım. Bunca insan toplanmış, bilirkişiler, uzmanlar, mühendisler, bakalım ne diyorlar.' diye Başkan Demir uyarılmalı.
Hatta sahil tehdit raporunu 'göz ucuyla da olsun bir kez okumasını sağlamalı'.
Bu kadar uzman görüşüne rağmen 'yok ben yaptım oldu' diyemez herhalde.
Zaten Samsun'un hemen her yeri 'ben yaptım oldu zihniyetiyle' doldu taştı.
Bu kafayla nereye kadar?.
En fazla seçime kadar.
Sonrasında 'zaten Samsun'daki tahribatın düzeltilmesi yıllar alır'.
Elimizde ne kaldıysa..
Bu gidişle;
Buna da şükür diyeceğiz galiba.
------------------------------------------------------------------------------
Samsun sahili için ürküten rapor