Neresinden tutsak şu havaalanı kapatma hikayesine diye bakıyorum.
Tuttuğum her yer elimde kalıyor..
İhalenin Temmuz ayında yapılması ve 4 aydır kimsenin haberinin olmamasından başlayalım..
Samsun'un Spor Bakanı, Samsun'un Genel Başkan Yardımcısı, Samsun'un AK Parti milletvekilleri, hattat muhalefet CHP ve MHP milletvekilleri, hiçbiri konuyu kentin gündemine getirmedi..
Vali İbrahim Şahin son aşamada, bir girişimde bulundu ve 'ikinci pist' diye bastırdı, teşekkür edeceğim ama ''o da geç kaldığının farkında'.
Samsun'un Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ı, 'Bu kentin geleceğini planlama iddiasında bulunurken' neden bu kenti uyarmadı diye eleştirmeye gerek duymuyorum..
Çünkü o kuş cenneti, golf sahası, sülünler, yıkım, ihaleler derken işi başından aşkın.
TSO Başkanı şimdi ikinci pist diyor ama neden Temmuz ayından bu yana, yani iş işten geçmeden önce sesini yükseltmedi, diye sormak isterim.
Turizm işletmeleri de 'her şeyden bihaber'..
Şimdi bu kentin yöneticileri bu kente üçüncü sınıf gibi bakıp, sormadan, danışmadan, fikrini almadan iş yaparsa olacağı bu olur elbette..
DHMİ Genel Müdürü alelacele Samsun'a gelir ve 8 dakikalık bir açıklamayla koca kente havadan ulaşımın nasıl kapatılacağını, ekonomisinin 3 ay dibe nasıl vuracağını anlatır..
Bu iktidar Asya ile Avrupa'nın altına 'Marmaray gibi' bir proje yapıp, üç dakikada iki kıta arasında yolculuk yaptırırken;
36 ay gibi bir sürede havaya çelik üzerine asfalt döşeyip Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü bitirerek, Avrupa'ya dil ısırtırken, Samsun'a ikinci pist yapamıyor öyle mi?..
Hem de 2012'den beri izlediklerini söyleyen DHMİ'ye rağmen..
Hem de 4 yıldır bir öngörü oluşturmadan, 4 yıl sonra ne olacak demeden.
DHMİ yetkililerinin siyasilerimize 'bakın 4 yıl sonra böyle bir sonuç oluşabilir diye' hatırlatma yapmadan..
En kolayını seçmişler.. Kapatalım tadilat yapalım..
Tipik bir Anadolu kentine yapılacak uygulama gibi.
Haliyle yöneticilerimiz, vekillerimiz, 2012'den beri izlenmeden bihaber olunca, sonuç kaçınılmaz oluyor.
Ulaştırma Bakanlığı da, DHMİ Genel Müdürü de bu kadar kolayın, umursamazlığın üzerine 'ikinci pisti yapacak değil'.
Kaderine baştan razı olan bu kent, her zaman olduğu gibi, yine sessiz kalacak ve 'kapatın , tadilat yapın' diyecek tabi ki.
Hatta onu da bırakın.
Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürü Funda Ocak'a, alelacele geldiği Samsun'da, 8 dakikada tükeniş hikayemizin kronolojik sürecini anlatırken, 'günün anısına bir de sülün işlemeli' tablo hediye ederiz, tüm misafirperverliğimizle..
Meşhur Golf sahası tesislerimizde ağırlarız, kendisini.
Başkan Yılmaz da 'Karadeniz'in ilk golf sahasını gösterir elbette' Sayın Genel Müdüre..
Hava ulaşımımız kapanıyor ama bizim golf sahamız var dercesine 'hava atarız'..
Sonuç.
Havamızı aldık.
Sahipsizliğin bedelini bir kez daha ödedi bu kent, işadamlarıyla, tüm yolcularıyla, iş dünyasıyla..
Tüm iddialarını Mart- Mayıs 2017 sonrasına öteledi.
DHMİ Genel Müdürü de 'sırf kapatıyoruz' demek için Samsun'a kadar zahmet etti.
Aslında ben geçen gün yazdım..
Perşembe'nin gelişi Çarşamba Havaalanı'ndan belli diye, okumamışlar anlaşılan..
Bu kez postayla göndereceğim.
Not: Vali Şahin'e sonuç alamasa da Samsun Havaalanı'nın kapanmaması için verdiği mücadele nedeniyle teşekkür ederiz. Samsun'un Başkent'teki üst siyasilerin yapmadığı girişim ve itirazları yaptığı için 'Bu kente sahip çıkmak için' girişimde bulunduğu için minnettarız.. Tek başına bu kadar olur..