SEÇİM...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği seçim tarihi 14 Mayıs'a göre bakarsak sandığa yaklaşık 110 gün kaldı.
Süre çok kısa.
Henüz sahaya bile çıkmamış Millet İttifakı'nın bileşenleri olan partilerin 'aday adayıyım' diye açıklama yapmamış siyasileri için de zor;
AK Parti'nin yeniden adaylık düşünen mevcut vekil ve adayları için de zor.
CHP, İYİ Parti, Gelecek, DEVA partilerinin yereldeki aday adaylığı düşünen isimlerinin bir çoğunu tahmin etmek zor olmasa da, onların işi hepsinden zor.
Çünkü 6'lı masanın daha henüz bir Cumhurbaşkanı adayı yok.
İçerden mi, dışardan mı gibi söylentilerin olduğu şu dönemde o nedenle sahaya çıkacak aday adayı bulmak bile kolay değil.
Görüntü verenler yok mu?
Elbette var.
Ama Cumhurbaşkanı adayına göre çok şey değişir.
En önemli handikap ise, sürenin kısa olması.
Bir ön seçim ya da iyi bir araştırma yapmadan, eş, dost tanıdıkla veya hatırlı kişilerin referanslarıyla, sandıktan çıkamamak da var.
O nedenle Millet İttifakı'nın adaylarını belirsizlik bekliyor.
Ve her geçen gün de aleyhlerine.
Süre azaldıkça, telaş, telaşlandıkça listelerde hata yapma riski artacaktır.
Millet İttifakı'nda 'seçimi aldık bitti' gibi bir görünüm var ama o işin o kadar kolay olmadığını ikili sohbetlerde herkes kabul ediyor.
Çok zor bir seçim olduğunu öncelikle Cumhur İttifakı da, Millet İttifakı da kabul etmelidir.
Ve o zor seçim sadece tavanda değil, yereldeki milletvekili sıralaması için de önemlidir.
Aksini düşünen sandıkta umduğunu bulamaz diyenler, 'Güç zehirlenmesi' yaşamayan herkesin kabul edebileceği bir tespit.
Ancak şu da gözden kaçırılmamalı.
Millet İttifakı'nın belirsizlik nedeniyle yaşadığı ve muhtemelen yaşayacağı, 'zor seçim süreci', AK Parti için çok daha zor.
AK Parti'nin mevcut vekillerinin geçtiğimiz yıl Kasım ayında başlayan ekonomik dalgalanma, akaryakıt, dolar ve marketlerdeki zam furyası sonrası, sahadan uzaklaşması, en büyük handikapları.
Yaklaşık bir yılı aşkın süredir, vatandaştan uzaklar.
İl ve İlçe yönetimleri de dahil buna.
Bir iki esnafa gidip fotoğraf çektirip, sahadayız mesajı vermekle olmuyor elbette bu işler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, asgari ücret, memur ve emekli maaşları ve EYT konusunda yaptığı hamlelerin sahadaki, seçmendeki yansımasını bile ölçmek için inemediler sahaya.
Hemşehri dernekleriyle, STK'ların toplantılarına katılmakla nereye kadar?
Bu zor seçim o nedenle herkes için zor.
İttifaklar nedeniyle 'geçişken oy döneminin' yaşanacağı bir seçim olması muhtemel.
Küskün seçmen radikal geçişler de yapabilir, ittifak içi geçişler de.
Milletvekili listesini beğenmezse her şeye de gebe bir seçim.
Hele ki Samsun'da.
Mevcut milletvekilleriyle hangi parti seçime girerse girsin, sandıkta tepki görür.
Şahsi fikrim ama 'sandığa gitmeyen de çok olur' görüşündeyim.
Kaldı ki, bunu bir çok seçmenden duydum.
Hem de her siyasi parti için geçerli.
Tüm bunlar düşünüldüğünde bu zor seçim de 'aday belirlemede de kılı kırk yarmalıdır'.
Yani bu şu demek.
AK Parti açısından;
Mevcut vekillerden elbette bir ikisi kalacaktır ama listenin tamamı seçmeni heyecanlandırmalıdır.
İşte bu da aday olmalı diyebileceği, kapısına gittiği zaman sorunlarına, kentine yatırım için derdini dinleyecek isimler görmelidir.
CHP açısından;
Kesinlikle liste heyecan oluşturmalı ve kente katkısı olacak isimleri listede görmelidir.
İYİ Parti açısından;
Siyaset yapmak için çabalayan yüzlerce kişi içinden birileri de kendisine şans tanındığını görmeli, önemli isimlerin arkasında kendine yer bulmalıdır.
MHP açısından;
İşi en zor olan partilerden biri. Kesinlikle birinci sıra adayı 'işte bu' dedirtecek bir isim olmalı. Yoksa işi zor.
Gelecek, DEVA açısından;
Umut veren adaylar çıkarmalılar. Henüz oy oranları net değil ama '6'lı masanın bileşenlerinden'.
SP ve DP'de sahada çalışmalarına neden bulmalı listelerde.
Yani dediğim gibi zor bir seçim.
Hem seçmen beğenecek hem de ittifakların bileşen siyasi partileri.
Samsun'da şu an için gördüğüm ve 'kimler aday olabilir' diye sorguladığımda aldığım yanıt ise çok farklı.
Kimse isim bile veremiyor.
Hem de aday olmayı düşünenler bile.
Ne önündekini, ne arkasındaki için bir şey diyemiyor.
Bunun nedeni ise;
Bir aday adaylığı yarışı olamaması.
Herkes işi Ankara'dan bitirmeye çalışıyor.
Ama göremediği şey.
Samsun'da sandığa gidecek olanlar partilerinin genel merkezinden gelmeyecek.
Samsunlular sandığa gidecek.
Listeyi beğenmezse, ya sandığa gitmeyecek, ya radikal değişiklik yapıp Ankara'ya ders notu gibi oy verecek ya da, ittifak içinde geçişken oy kullanacak.
Seçmenin oyu kimsenin 'cebinde değil'..
Hele ki, sandığa 110 gün kalmış;
Bu ZOR SEÇİMDE'..