Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim startını dün verdi.
Anayasa'nın 116'ncı maddesinin verdiği yetkiyle 18 Haziran'da yapılması gereken cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs'ta yenilenmesi kararını imzaladı.
Böylece seçim çalışmaları da başlamış oldu.
Şimdi seçim arenası da bir anda hareketlendi.
Açık söylemek gerekirse, hangi partide kimler aday adayı, hangi milletvekilleri yeniden aday yapılacak 'sis perdesi gibi'.
Çünkü süre oldukça kısa.
Samsun - Ankara arası su yoluna dönecek gibi gözüküyor.
Kaldı ki; Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı 'ortak liste mi hazırlayacak' belli değil.
İYİ Parti 'daha önce kendi listemizle gireceğiz' dedi.
DEVA Partisi'nin kendi listesiyle gireceği iller arasında Samsun'da var.
Şuan için birçok cevapsız sorularla 'seçime gidiliyor'.
Ancak bilinen bir şey var ki;
Dengelerin her an değişebileceği, sonuçlarını şimdiden kestirmenin çok zor olduğu bir seçim sürecindeyiz.
14 Mayıs'tan sonra oluşacak yeni TBMM'de dağılımın bu kadar önemli olduğu bir seçim var mıydı ben hatırlamıyorum.
Sorsalar Samsun'da siyasetin nabzını en küçük ayrıntısına kadar bilirim derim, iddia da ederim ama inanın şu an için milletvekili dağılımıyla ilgili en az iki koltuk için hiç bir fikrim yok.
7 koltuğun dağılımını hangi siyasi partilerin alabileceği aşağı yukarı belli olsa da, yine de temkinli konuşurum.
Çünkü gerçekten çok zor bir seçim.
Eğer partiler 'ben koydum adayı siz seçin derse', inanın çok farklı sonuçlar çıkar ortaya.
Bunu ben Samsun için diyorum ama, bir başka ildeki gazeteci arkadaşım da kendi ili için öyle diyor.
Her ildeki bir iki koltuk değişimin sonuçları ise 'iktidar değişimi demek'.
Umarım siyasi partiler bunun farkındadır.
O nedenle;
Milletvekili dağılımında hangi parti kaç koltuk kapar, bunu bilmek güç ama;
Eş, dost, tanıdıkları aday yapalım diyerek yola çıkanların kaybedeceği bir seçim olacağından eminim.
Yukarıdan 'gönderilen adayların kabul görmeyeceği',
Tabanın sesi olamayacak isimlerin oy getirmeyeceği,
Kendi özgül ağırlığı olmadan, 'yukarıdaki birilerinin özgül ağırlığıyla aday olanların' sandıkta hüsran yaşayacağı,
Bir seçime doğru gidiyoruz.
Çünkü ittifaklar içinde alternatif oy verilecek partiler olduğu gibi, bir çok seçmenin de 'Dayatma aday karşısında', sandığa gitmem dediğini çok duydum.
Partilerin seçmenin hassasiyetlerine önem vermesi gereken bir seçim aslında 14 Mayıs seçimleri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'den milletvekili olmak için başvuru yapacak adayların öncelikle depremzedeler için AFAD'a yardım bağışı yapacaklarını açıklaması sıcak bir mesaj.
Yine AK Parti'nin müziksiz bir seçim kampanyası gerçekleştirecek olması da 'doğru bir adım'.
Ama CHP'nin nasıl bir kampanya yapacağını bilmiyorum açıkçası.
Henüz bu konuda tek açıklama yok.
Adaylar nasıl belirlenecek o da belli değil.
Ön seçim için zaman yok ama bir temayül olacak mı?
AK Parti temayüle başladı bile.
İYİ Parti'nin bu konuda tek bir açıklaması görülmüyor.
Gelecek, DEVA, Saadet ve DP nasıl bir aday belirleme yapacak.
Bakın açık ve bir daha söylüyorum.
Tabanının sesine kulak vermeyen kay-be-der.
Ankara'da parti genel merkezlerinde hatırlı dostlarla bu işi bitirirler belki ama, sandıkta hüsran olur.
Her siyasi parti için geçerli bu.
Mevcut adaylarla gelinebilen hepsi için ortada.
Bir fazla, bir eksik milletvekili yapacakları hamlelere göre ortaya çıkacak.
AK Parti'den örnek vermek gerekirse;
Teşkilatçılığı bilen milletvekili adayı kim olacak?
Samsunluların 'Bizim adayımız diyeceği' isim kim olacak.
Eskilerden kimler kalacak, kimler gidecek.
Kalanlar yeterli olacak mı?
Aynı şey CHP için de İYİ Parti için de geçerli.
Ya da MHP bir milletvekili çıkarabilecek oya ulaşabilecek mi?
Ne kadar soru var değil mi?
Şimdi gördüğüm kadarıyla vekil adayları Ankara'yı su yolu yapmış ve 'tabanı yok sayarcasına, seçmenin zamanı yok aday olduktan sonra der gibi' kapıları aşındırıyor.
Açık söylemek gerekirse, genel merkezlerin aday olmayı düşünenlere söylemesi gereken şu;
"Seçim bölgenize gidin, ilçeler ve köyleri dolaşın, herkes bir isminizi, fikrinizi, projelerinizi öğrensin" öyle gelin derim.
Seçmenden onay almadan 'aday adayı olmak', aday olunca dolaşırım demek, gerçekten 14 Mayıs seçiminin işi değil.
Çünkü seçmen artık şu sözü söylemek istemiyor ve söylediği kişiye de oyunu vermiyor;
"Seçim olunca mı geldiniz bize".
Bu sözü sık duyanlar, seçimde sandıkta hüsranı yaşayacak olanlardır.
Benden söylemesi.
14 Mayıs 2023 seçimleri, hafife alınacak, bir ay sahada dolaşıp, sandıkları patlatırım' denilecek seçim değil.
O gün bugün değil..
ERDOĞAN SEÇİM DEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs'ta yenilenmesi kararını imzaladı. Aday adayları için çalışma ve başvuru şartlarını açıkladı.
Şimdi gözler onlarda
6'lı masanın aday belirleme yönteminin nasıl olacağı merak ediliyor.