Samsun'un 'hiç hesapta yokken' birinci sorunu haline gelen olay nedir diye sorsam;
Çoğu kişinin ortak yanıtı,
Trafik keşmekeşi olur.
Akıllısını, zaman ayarlısını bir tarafa bakın.
Samsun'un bu gerçeği var ve kafayı bu işi nasıl çözeriz arayışına çevirin.
Samsun'da Büyükşehir Belediyesi'nin makam aracına binen yöneticileri hariç bu kentte trafik çilesini herkes konuşuyor.
Bir de kimler hariç;
Samsun'un üst düzey yöneticileri;
Yani ışıklardan geçerken, kendileri istemese de, yolu açın gibi bir talimatları olmasa da, trafik polislerinin harekete geçip, trafiği rahatlattıkları bir gerçek.
Yani 'üst düzey yöneticiler hariç' hemen herkes trafik sorunu olduğunu kabul ediyor.
Sosyal medyadan trafik kaosu fotoğrafları, artık 'güzelim sahilimizden ve Samsun'un müthiş manzaralarından daha fazla' servis edilir hale geldi.
Elbette Samsun'un bir çok sorunu var.
İşsizlik, yatırım fakirliği, hatta uyuşturucu, asayiş olayları.
Bu gerçekleri biliyoruz.
Bu sorunlar Samsun'un gerçekleridir.
Yıllardır da dile getiriyoruz ve bu konuda 'istihdam ve yatırım' hariç zaman zaman iyileşmeler de oluyor.
Son dönemde emniyetin çalışmaları 'çetelere karşı verilen mücadele' de huzur açısından dikkat çekiyor.
Yatırım ve istihdam bu kentin 'talihsiz sorunudur'.
Ancak, Samsun Valiliği’nin yaptığı organize sanayi çalışmaları umut verici.
Ama trafik öyle mi?
Son bir iki yılda ortaya çıktı, akıllı kavşaklar 'söylemleriyle de' iş başlangıcı ve çıkış saatlerini de aşarak tüm güne yayılmaya başladı.
Yeni yollar ya da seviyeli üst geçitler yapmak yerine, 'kavşak büyütmeler, göbekler, dönüşlere girintiler yapılarak 'pansuman tedavisi' yapıldı.
Atakum'da yan yollara giriş çıkışlarda bazı düzenlemeler yapıldı ancak, bunun 224 milyon lira bedelli 'akıllı trafikle hiç ilgisi yok'.
Zaten yapılması gerekendi ve 'iyi de oldu'.
Ancak, bu trafik sorunu nasıl çözülecek, halen anlamış değilim.
Akıllı deseler de 'ortada akıl filan yok. Zaman ayarlı ışıklar var'.
Cumhuriyet Meydanı'nda yap-bozla yeni bir şeyler yapıldı yine yetersiz.
Önceki akşam Uğur Mumcu Parkı'ndan Bulvar kavşağına yani 300 metrelik yolu aracımla tam 20 dakikada geçtim.
Fotoğraf çektim ama 'adım adım ilerlediğimizden kaza riski nedeniyle telefonu kullanıp paylaşmak istemedim.
Yani iş çıkışı da değildi. 18.30’u geçmişti
Daracık yol..
Kımıldaman imkansız.Geri dönmen mümkün değil, tek şerit gidiş dönüşlü.
Tek şeritten geçip, bir arabanın zor sığdığı kavşaktan çıkıp karşı yola geçebildikten sonra, orada sol şeride ardı ardına sıralanıp, eski Devlet Hastanesi istikametine doğru giderek, çevre yoluna ulaşmaktı amacım.
Çünkü Atakum'a Atatürk Bulvarı'ndan gitmek mümkün değildi.
Bizim araç bir buçuk saatte zor gitti.
Çevre yoluna çıktım da ne oldu.
Herkes oradan gitmeye çalışınca, her kavşakta kuyruk.
Biz sorunu anlatıyoruz ama sanırım kentimizin yöneticileri 'tam anlamıyla vatandaşın yaşadıklarını anlamıyor gibi geliyor bana'.
Çünkü tek bir tedbir yok.
B planı da yok.
Bir çaba da göremiyorum.
O nedenle bir önerim var.
Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Samsun Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, o olmazsa, müsait değilse, Genel Sekreteri İlhan Bayram telsiz anonsu yapılmadan sivil araçla birbirlerinden bağımsız şöyle geniş bir Samsun turu atsalar.
O zaman net görürler, anlarlar vatandaşın çilesini.
Mesela Bulvara çıksalar Gençlik Parkı'ndan.
Ya da 56'ların sonundan yine Bulvar'a tırmansalar.
Oradan çevre yoluna yönelseler.
Hatta çevre yolundan Atakum istikametine geçsinler.
Bir de Atatürk Bulvarı'ndan Atakum'a ulaşmak istesinler.
Baruthane önündeki uzun kuyruğu geçip, Karayolları önüne gelebilseler.
Trafik görevlilerine haber vermeden.
Tekkeköy tarafından Canik bölgesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı'na da gelmeliler özellikle, sanayi çalışanlarının da iş çıkışında.
Hatta bunalmaz ve sıkılmazlarsa Shell iç kavşaktan Atatürk Bulvarı geçmeyi denesinler.
Ancak bu 'sivil izlemeyi' saat 17.30 - 19.00 sıralarında yapmasınlar.
Onca işlerinin arasında büyük zaman dilimi olur.
Çünkü 'gerçekten isyan ederler'.
Yeşil ışığı görürler ama yerlerinden kımıldayamazlar.
Sürücülerin, araç içindekilerin hemen her gün yaşadıklarını görmek isterlerse, denesinler mutlaka.
Belki bu yazdıklarıma 'okurken gülerler' ama;
Vatandaş biliyor bu sıkıntıları.
Hele bir de EDS ceza sistemi (henüz başlatılmamış) devreye girince, o kaosta niye ceza yediğini bile anlamadan 'tebligat getiren postacı kapıyı çalarsa şaşmayın'.
Bakın açık söylüyorum.
Samsunlunun gerçekten trafikte nasıl çile çektiğini görmek isteyen 'sivil olarak' o trafiğe girer.
Sonra da Valilik, kentin genel trafik gündemi açısından,
Samsun Büyükşehir Belediyesi, çözüm açısından,
Samsun Emniyeti de, trafik polislerinin nasıl katkısı olur açısından;
Belki ortaklaşa bir araya gelip çözüm üretebilirler.
Aksi halde her geçen gün, bu çile artacak gibi gözüküyor.
EDS'nin parasını trafik ihlali yapanlar ödeyecek anladım da;
Vatandaş o kaosta neyin cezasını çekiyor?.
Hele ki ilçe minibüslerinin terminale gelip gitmesinin başlamasıyla, 'Gençlik Parkı kavşağındaki seyri görün siz'.
O nedenle şimdiden;
'Sivil denetim şart'..
Telsiz, polis olmadan, gez Samsun'u, gör çileyi.
Bu arada yine trafiğe takılmamak için 'yazımı saat 18.00'den önce verdim, acilen yola koyuluyorum.
Bir saatte 16 kilometre uzaklıktaki Pelitköy ışıklarına varabilirsem, şanslıyım.