Türkiye bir ilki yaşadı.
Yeni yönetim sisteminde Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. Tura kaldı.
İlk turda öyle bir seçim çalışması ve propaganda dönemi oldu ki; son iki aya da sıkışsa müthiş bir çaba ve çalışma vardı.
Bunu her iki taraf için de söyleyebiliriz.
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı bileşenlerinin tümü sahadaydı.
Özellikle Millet İttifakı'nda krize varan olaylar yaşandı.
Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı olması sürecinde İYİ Parti Lideri Meral Akşener masadan bile kalktı.
Aslına bakarsanız o kalkış, seçimin sürecini de değiştirdi.
Sonuçta Kılıçdaroğlu'nun icraatçı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş sahaya çıktı.
Meydanlardaki mitingler oldukça renkliydi.
Her iki tarafta kazanacağı iddiasıyla 'son salvolarını da' yaptılar.
Sonuçta ilk turda, meclis aritmetiği ortaya çıktı;
Ama Cumhur İttifakı çoğunluğu ele geçirdi ancak, Ne Cumhur İttifakı'nın Adayı R. Tayyip Erdoğan, ne de Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 50+1'lik oy oranını yakalayamadı.
Sonuçta ikinci tura gelindi.
İnanın ikinci tur çok farklıydı.
Daha önce yapılan seçim çalışmalarının dışında çok bir şey yapılamadı.
Erdoğan 'Rehavet uyarısı yaptı'.
Kılıçdaroğlu, slogan değiştirdi ve 'Sana Söz' yerine 'Karar ver' sloganıyla propagandasını sürdürdü.
Açık söylemek gerekirse, bu süreçte Millet İttifakı'nın bileşenleri olan partilerin liderlerini ve vekillerini çok da göremedik sahada.
Her şey ilk turdaki çalışmanın ardına bırakıldı ve 'Millet İttifakı', olayı referanduma götürmeyle uğraştı.
Cumhur İttifakı 'istikrar' üzerinde durdu ve meclis aritmetiğindeki üstünlüğünle seçmene 'Yola devam' diyerek Erdoğan'ı seçmelerini istedi.
Seçim sonucunda kazanan ve kaybeden ayrı ayrı hesaplarını yapacaktır.
Ama şu bir gerçek ki, Türkiye'de siyasette kartlar yeniden dağıtıldı.
Her iki sonuçta da bu değişmeyecek.
Ve sandıklar açıldığında ortaya çıkan şuydu;
Cumhur İttifakı açısından;
Erdoğan tekrar kazanmasını bildi.
2018'deki seçimlere göre yine benzer bir oy oranı aldı.
Seçmen bir önceki seçimde nasıl Erdoğan'a verdiyse, yine sorunları da o çözer diyerek Erdoğan'ı tercih etti.
Millet İttifakı açısından;
Kemal Kılıçdaroğlu ile olmadı.
Millet İttifakı'nın bileşenleri istenileni veremedi.
Bana göre de yanlıştı zaten.
Hiçbir etkisi olmadığı gibi, SP, Gelecek, DEVA ve DP milletvekili seçimleri için ittifak içinde ittifak yaparak kendi listeleriyle seçime girebilme cesareti bile gösteremedi.
Çünkü birleşseler bile milletvekili çıkarabilecek oy oranına ulaşamayacaklarını biliyorlardı.
Şimdi aldıkları vekillerle söz sahibi olacaklar.
Kılıçdaroğlu'na 'anketten çıkan aday olsun, sen çıkmıyorsun' diyen Meral Akşener de bu vesileyle haklı çıkmış oldu.
Peki sonuçları ne olacak.
Çok söze gerek yok.
Kazanan balkon konuşmasını yapar, kaybeden de 'veda konuşmasını'..
Israr etmeye gerek yok.
Bazen 'ne yaparsan yap' olmaz.
Kılıçdaroğlu tam da bunu yaşıyor.
Şimdi Türkiye siyasette önemli gelişmeler yaşayacak inancındayım.
Bugünden itibaren bunları konuşmaya başlayacağız sanırım.
Ancak bugün için sandıktan çıkan sonuçları ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Balkon yine Erdoğan'ın
Kılıçdaroğlu ile buraya kadar