Hiç aklıma gelmezdi aslına bakarsanız Ladik İlçesi'ne gidip, 37 tamamlanmış projeyi anlatmak, 14 hedefteki projeyi yazıp, 7 devam eden devlet yatırımını Samsun kamuoyuyla paylaşmak..
Ama öyle gelişmeler yaşandı ki; sessiz çoğunluğun sesini 'çok seslilikle duyurmanın' gereği doğdu..
Yani basının gerçek bakış açısı ortaya konulmalıydı. Cevap hakkı vermek, araştırmak, sormak, sonra da yansız ve tarafsız olarak o görüşleri kamuoyuyla paylaşmak..
Samsun'dan Ladik'e giden gazeteciler bunu yaptı. Vatandaşa sordu, olayın muhatabının görüşünü aldı. Yazmak ve yazılmamak kaydıyla bir çok konuda bilgi edindi.
Sonuçta öncelikle Ladikli kazandı. Çünkü Ladik Samsun'un gündemine 'gerçek gündemiyle geldi'..
Hatta şaşırdım diyebilirim aslında...
Çünkü böylesine bir olay yaşanmasaydı Ladik'e gidip te, bu kadar projenin yapıldığına şahit olamayacaktık..
Hatta dönüşte arkadaşlarla sohbet ederken, iktidar ne kadar yatırım yapmış ve ne kadar da gerisinde var, dedik.
Hatta geçtiğimiz günlerde Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'u ziyaretimizde, ilçelere yapılan yatırımlarla ilgili konuşurken, eğitim noktasındaki gelişmeleri anlatmıştı.
O sorunun yanıtı Ladik'te bulduk diyebiliriz.. Okula gönderilemeyen kişi sayısının sadece 16 ile sınırlı olması ve bunlardan 4'nün de zihinsel engelli olmasını da bu şekilde öğrendik.
AK Parti İlçe Başkanı Fikret Baştan'ın neden gelişen ve büyüyen Ladik noktasında Kaymakam Kadir Perçi'ye destek olduğunu Ladik'i gezerken ve ilçe halkının 'memnuniyetini' dinlerken anlayabildik..
Cumartesi günkü ziyaretimiz sanırım Ladikli'ye yaradı. Gelen yorum ve telefonlardan da bunu anlıyoruz..
Teşekkür ediyorlar. Dün gazetemizin elden ele dolaşmasının verdiği mutlulukla aradılar. Nihayet Ladik'in gerçek gündemi, sayfalardaydı..
Ziyaretimiz sonrası bir bakıma kazanan Ladikli oldu. Samsun'un gündemine 'gerçek yönüyle' geldi.
AK Parti iktidarı, ilçeye yapılan yatırımları anlatma imkanı bulduğundan o da o ziyaretten karlı çıktı. Vatandaşın memnuniyetini anlatması sırasında Başkan Baştan'ın o kadar rahat olmasının nedeni anlaşıldı...
'Çünkü ilçesi için ne istediyse almasını bilmiş. Kaymakamlığın yatırım planlarına ve projelerine siyasi destek sağlamış..
Ama Cumartesi gününün üzülerek söylüyorum bir de kaybedeni var. MHP İlçe Başkanı Ömer Kanoğlu...
İnternet sitelerine gelen yorumlara bakıyorum, telefonla arayıp, hem teşekkür edip, hem de 'MHP'li ilçe başkanına yapılan eleştirilere bakıyorum', bunu görebiliyorum..
Çünkü o kadar güzel bir şekilde süren sohbetin sonunda 'ses tonunu iyi ayarlamalıydı'..
Sonuçta biz o gün gelip, gideceğiz. Ama onlar orada birlikte yaşayacaklar. Ladik Belediyesi'nin de MHP'li olduğu düşünülürse, yerel iktidar MHP'de demektir..
O bilinçle konuşmalıydı. Kendi hemşerileriyle daha 'alçak tondan konuşabilirdi'..
Çünkü sonuçta hepsi Ladik için mücadele veriyorlar. Siyasi yollar ayrı olsa da 'ortak payda Ladik'..
Belki biraz abartılı bir tepkiydi MHP'li Kanoğlu'nun konuşması ama, 300 kişinin olduğu bir ortamda hiç şık değildi..
Bir bakıma Kanoğlu'nun hakkını da yememek gerekir. Cevap hakkı, elbette MHP'nin temsilcisi olarak vardı. Zaten o da hatasını anladı ve büyütmedi.
Ama aslında 'yüksek enerjinin olduğu bir ortamda, yerel yönetici olarak o vatandaştan daha sakin olmalıydı.. Çünkü o 'konuşmaya başladığı andan itibaren' MHP'yi temsil ediyordu..
Yaklaşan seçimleri de düşünmeliydi. Seçim arifesinde 'İçme suyumuz kötü' diyen her kişiye bağırmayacağına göre, ölçüyü kaçırıp, aşırı tepki v ermemeliydi..
Bazen olmuyor demek ki..
Günün kaybedeni olarak ben onu gördüm..
Hem de ‘Belediyenin hizmetlerinden söz edebileceği bir ortam bulmuşken’..