Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne 'adeta katledilen yavru hamsilerin' nasıl satıldığını ve neden denetleme yapılmadığını sormuştuk..
Anladığım kadarıyla Tarım İl Müdürlüğü'ne bu noktada yardımcı olduk. Geçtiğimiz günlerde Su Ürünleri Mevzuatı'nı ihlal eden 32 işletmeye toplam 20 bin 362 lira idari para cezası kestiler..
Duyarlı oldukçaları için teşekkürler ama 'eksik yapılan noktalara da değinmek gerekir'..
Kontrol elemanları anlaşılıyor ki; bu yılın ilk kontrolünü bizim uyarımız üzerine yaptı. ama özellikle hamsinin sezonunun 3 ay önceden başladığını düşünürsek bir hayli geç kalmışlar..
Gördüğüm kadarıyla 23 gün önce geride bıraktığımız 2011 yılında da denetim yapılmış.. Ama rakamlara ve denetim sonrası açıklanan rakamlar ile 'küçük boyda avlandıkları görülen' balıkların cinsine bakılırsa, hamsi sezonu öncesi yapılmış bu denetimler..
Yani O 5-6 santimlik hamsiler satılırken denetleyen olmamış..
Bu büyük bir eksiklik..
Aynı zamanda kesilen ceza miktarı da geçtiğimiz yıl denetimlerinin öyle yeterli boyutlarda yapılmadığını da ortaya koyar nitelikte..
İşte geçtiğimiz yılın denetim Tarım İl Müdürlüğü'nce açıklanan raporu; Geçen yıl yapılan denetimlerde de boy standartlarının altında balık satışı yaptığı saptanan 12 satış merkezine de 9 bin 336 lira idari para cezası uygulamış, 1 kilo 255 gram lüfer, 120 kilo Tekir ve 195 kilo kefal balığına el konulmuş.
Bir de bu yılın ilk denetimine bakalım; Bin 653 iş yerinde yaptığı kontrollerde 32 balıkçı esnafının Su Ürünleri Mevzuatı'na aykırı avlanma ve satış yaptıkları belirlendi. Toplamda 20 bin 362 lira idari para cezası kesen su ürünleri kontrolörleri, boy yasağına uymadığı gerekçesi ile 4 iş yerinde 3 kasa mezgit, 3 kasa barbun, 3 kasa hamsi, 30 kasa Tekir ve 2 kasa lüfere de el konuldu.
Geçtiğimiz yıl 12 işletme, bu yıl bin 653 iş yerinde..
Bu şu demek, balığın karaya çıktığı noktadan perakendeciye satıldığı noktadan, tüketiciye satıldığı işyerine kadar..
Yani Tekneden, tezgaha kadar denetim..
Hatta bitmiyor.. Yol boylarında da denetimler yapılmış. Bu denetim ilçelere kadar uzamış. Sonuçta 22 kontrol ekibi piyasaya çıkıp, balık satıcılarını adeta ablukaya almışlar..
Yani bizim yazımız üzerine kapsamın ne kadar geniş tutulduğunu görmek mümkün..
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven'in sözlerinde de 2012 yılında neler yapılacağına ilişkin önemli detaylar var;
*Balıkların karaya çıkış noktaları
*Perakende satış yerleri
*Yol kontrolleri
Tarım İl Müdürü Güven'e duyarlılığı için gerçekten teşekkür ediyorum..
Ama bir ayrıntı daha var...
O 22 kişiden oluşan kontrol ekibi, neden hamsi sezonu süresince böyle bir denetim yapmadı.
İşte ben asıl buna takıldım..
Sayın İl Müdürü Kadir Güven, gerçekten çalışkan ve kamuoyunu bilgilendiren biri ama, benim o konuyla ilgili köşe yazım çıktığında acaba neden 'bizleri arayıp bilgi almadı' o da ayrı bir konu..
Tamam her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır, Güven de, aramak yerine ekipleri sahaya sürdü ama belki de 'ben nokta bir kaç atışı yapmasını sağlayacaktım'..
Aramadılar öyle olmadı..
Onlar da nokta atışı yerine, 'tüm sahaya yayıldılar'..
Sonuç mu? Evet iyi bir sonuç.
Yavru balık katliamına yol açanlara müthiş bir gözdağı..
Şimdi İl Müdürü Kadir Güven'in kamuoyunu bilgilendirmesi için ikinci bir açıklama yapması gerekiyor..
Kalkan, tekir, mezgit, hamsi, kefal.. Balığın adı ne olursa olsun...
Vatandaş bunların boy standartlarını ezberinde tutamayacağına göre, bu standartları içeren bir açıklama yapmalı..
Böylece tüketici de katliam boyutunda 'bilmeden yer almamalı' ..
Hatta ihbar etmeli..