Salıpazarı'nda iki kişinin hayatını kaybettiği, Terme'nin sular altında kaldığı su taşkını felaketiyle ilgili, ihmaller zincirinin faturasını 'iki vatandaş' canıyla ödedi.
Çiftçi, ürünlerini kaybederek, yetkililerin yetersiz hizmetlerinin bedelini malıyla pahalı ödedi.
Evini, işyerini su basan binlerce lirası zayi olan vatandaş, yetkililerin umursamazlığının yol açtığı sele kaptırdı neyi varsa yoksa..
Bazıları 'yıkılan köprünün üzerinden ilerleyen yaşına rağmen düşerek, yaralanarak' bedel ödedi.
Selden zarar görmeyen de 'perişan oldu'..
Susuzluk çekti/çekiyor. Elektrik verilemedi uzun süre..
Ekonomik sıkıntı içinde çırpınan sanayi esnafı 'şimdi tam tükendi'.
Yani hayat durdu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir 'Yapıcı eleştirileri dikkate alırım' demişti ya; o nedenle biraz yapıcı eleştiri yapalım şimdi..
Öncelikle, SASKİ Genel Müdürü'nün "bu görevin üstesinden gelebilir mi, gelemez mi" yeniden gözden geçirilmesi gerekir..
İyi niyetli bir yaklaşımla.. İstanbul’dan geldi, Samsun’u bilmeyebilir diye düşünülebilir; 'Samsun'un alt yapısının hafızasını iyi bilen bir danışman Genel Müdür’ün yanına görevlendirilebilir.
Bu görüşümün; dikkate alınması gerekir.
Samsun'a düşen bir sağanak yağmurda "tedbirleri aldık, teyakkuz halindeyiz" diye açıklama yapan Büyükşehir Genel Sekreteri için de durum farklı değil...
Kocaeli’nden geldi ama iyi niyetle yaklaşmak lazım. Zamanla tanıyacak Samsun'u demiştik ama acı bir tecrübe oldu.
Kaldı ki; 'Teyakkuz halindeyiz sözleri üzerine' kendisine köşe yazımda Samsun'u ve sağanak yağmur risklerini anlatmıştım.
Değişen bir şey olmadı. Salıpazarı ve Terme boğuldu.
O nedenle ‘tedbir açısından’ acilen Samsun’un hafızasını bilme adına ‘destek almalı’ diye düşünüyorum..
Elbette 'Samsun'u ihya edeceğim, uçuracağım, projeye boğacağım' diye sahaya çıkıp, seçimlere giren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de, kendine dersler çıkarmalı.
Öncelikle Samsun'un alt yapı sorunlarını çözüp öncelikle durumu stabil hale getirmeli.
Uçan halıya inanırdık çocukluğumuzda ama o masallarda kaldı. Gerçekler Terme’de Salıpazarı’nda şamar gibi çarpıyor yüzümüze..
Sonra siyasilerimize biraz yapıcı eleştirici yapmak gerekiyor.
Özellikle iktidar vekillerimize..
Öncelikle 'gerekli olan her yere sel kapanları yapılması gerekiyor'. Bu Amerika’yı yeniden keşfetmek filan değil.
Hepinizin iyi bildiği işler. Kaç kez çizme giydirdi bu su taşkınları size..
İlk değil ki..
Vatandaşlar, "Bu sözler verildi ama takipçisi olmadınız" diyor zaten her yerde..
Çizmeyi giyip, su kenarlarında dolaşmakla olmuyor bunu bir kez daha gördük..
Mesele çizme giyecek hale gelmeden tedbir alınması için 'çözüm bulunması'.
Kaldı ki; sizler bunu yapabilecek kadar yetkili makamlardasınız..
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı, eski bakan ve mecliste ve bakanlıklarda güçlü isim olan vekillere sahibiz..
Biraz çaba, biraz öngörü, biraz da ‘aciliyet’, öncelik belirleme gibi eksiğiniz var ama ‘Şimdi tam zamanı, gecikmeden’..
Böylece yazlık ayakkabılarınız ve giysilerinizle dolaşacağınız ilçelerde, çizmelerle dolaşmak zorunda da kalmazsınız..
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi de bu kadar sahipsiz bırakılmamalı.
En azından Samsun'un riskleri açısından 'arada bir de olsa bir araya gelinip, sorunlarına çözüm aranmalı'..
Aramız yok, ilişkiler zayıf gibi mazeretler belki üretilebilir.
Ama söz konusu Samsun.. O nedenle iyi niyetle yapıcı bakalım bu hizmete..
AK Partili tüm vekiller bir araya gelip, Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ve İl Başkanı ve sorunlu ilçe belediye başkanlarıyla birlikte ortak akıl oluşturabilirsiniz...
Bu ekip az ısrar etsin Salıpazarı Barajı'nın da tamamlanması kaçınılmazdır..
Çok mu zor. 31 Mart öncesi ‘Büyükşehir koltuğu’ için el ele kol kolaydınız, şimdi de koca Samsun için neden olmasın?..
Bir de DSİ var elbette..
Terme'de yapılan bazı köprülerin kendilerinden onay alınmadan yapıldığını öne sürüyorlar.
Anladık. Zaten ihmal her noktada var da;
Bu zamana kadar niye ses çıkarmadılar. O köprülerin kullanımına izin verdiler, asıl soru bu olmalı..
DSİ Bölge Müdürü de bu aşamada ‘yeterlilik açısından’ gözden geçirilmeli, Samsun’un selameti açısından söylüyorum.
Teknik durumunu bilemem ama Samsun'un dereler ve ıslah durumu hiç açıcı değil.
Şimdi gelinen noktada soru şu;
Bu can ve maddi kayıplı selin faturası kime kesilecek.
Vatandaş canıyla, malıyla ödediği selin faturasının 'Diğer kısmında kimler olacak'..
Siyaset bundan elbette nasiplenecek.
Ama işini yapmayan, ihmali bulunan, uyarılara dikkat etmeyen bürokrat ya da seçilmişler 'faturanın neresinde'..
Yine yapıcı eleştiri yapıyorum;
Kimse tek başına suçlu ve sorumlu değil..
Top yekun hepsi bu ihmalin bir parçası..
Görülen o..
Bu arada 'Terme'de yıkılan köprüden yaya geçişine göz yuman, tedbir almayan, insanların adeta ölüme gitmesine duyarsız kalan yetkililerle ilgili' soruşturma açıldı mı halen bir bilgi yok..
Koca köprü yıkıldı, 3 insan aşağı uçtu. En az beş kişi de koşarak kurtuldu.
Tek sorumlu yok mu?..
El insaf, daha ne olacak..
Kimse hayatını yolda bulmadı ki..
Samsun Valiliği 'nin de idari bir soruşturma, Terme Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konuyla ilgili bir adli soruşturma açtığını umuyorum..