Öyle bir süreçten geçiyoruz ki; 'dev hizmet binaları yapsan, şahane yollar döşesen, uçuruyorum Samsun'u desen bir anlamı yok.
Ne o hizmetten yararlanacak vatandaş var sokakta, ne de o yollardan yürümek isteyen.
Uçmak isteyen filan da yok şu an.
Herkes evinde, 'o minnacık, gözle görülmeyen 'corona denen' virüsle yolunun kesişmemesi için 'her şeyden uzaklaştı'.
Belediyeyi borçtan kurtardık, paramız bankalarda istiflendi deseniz de yararı yok artık.
Kimsenin, parada gözü yok bu dönemde.
Milyar dolarlık füzen olsa ne yazar, küçücük 'corona' teslim adı her şeyi. Hiç bir şey yapılamıyor.
Süper güç filan hikaye. Hepsi çaresiz.
Öyle ki, doğal taşlı duvarları olan makam odan olsa ne olur. olmasa kimin umurunda.
Kimse gelmez ki..
Tek başına oturur kalırsın orada.
İşte öylesine bir durum var ki şu an için her yerde; kime ne kadar destek olabiliyorsan, kimin bütçesine, sofrasına katkı verebiliyorsan 'o kadar varsın, o kadar varlıklısın'..
Yani en büyük belediye hangisi biliyor musunuz?..
İlinde ilçesinde 'gündelik işlerde çalışan ve zor durumda olan vatandaşını doğru tespit edip, yardım yapabildi mi?..
Yandaş ya değil ayrı yapmadan 'katkı verdi mi?
En büyük belediye başkanısın.
Ne park bekliyor vatandaş, ne bahçe.
Zaten evinde, dört duvar arasında.
O nedenle keyfini çıkarmalı Belediye Başkanları bugünlerin.
Vatandaşına zor günde yaptığı her şey hatırlanır inanın.
SASKİ, YEDAŞ, SAMGAZ..
Aslına bakarsanız, 'her şeyin para olmadığı bugünlerde' yapacakları jest, gerçekten 'binlerce vatandaşın duası olacak nitelikte'.
Yok ki böyle bir fırsat.
İnsanlık görmedi ki böylesi bir durumu.
Mesela Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 'bana göre çok mutlu'..
Suda indirim yapmış yüzde 30.
Mart faturalarında da yüzde 20 ekstra yapacağım diyor.
Eski borçlardan kesinti yok.
Ayrıca yardım kampanyası başlatmış.
Siz İçişleri Bakanlığı'nın hesaplara koyduğu blokeye bakmayın.
Kim yaparsa öyle bir şey altında kalır.
Şu an bir çok gündelik çalışan, işini kaybettiği için 'aç açık durumda'..
O nedenle diyorum ki;
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir..
Bu kez 'zorda olan vatandaşa yardımcı olun, suda indirime gidin, faturaları zaten ötelediniz, indirimin de keyfini yaşayın..
Kendi halkın için 'bir şeyler yapmanın mutluğu gibisi var mı'..
Dua alırsınız. 65 yaş üstünün 'su kullanımı en fazla yaptığı şu günlerde' çok mu zor bunu yapmak.
Bakın dikkat ediyor musunuz, Samsun'un sorunlarını, çekişmelerini, unuttu herkes bir anda.
Bir minicik virüsün yaptıklarına bakın..
'İnsanlığımızı hatırlattı, yardımlaşma duygularımızı yeniden ortaya çıkardı'..
Yani diyeceğim o ki;
Samsun'da su fiyatları zaten yüksek.
Şimdi tam indirim zamanıdır.
Siz buna önderlik edin ki; YEDAŞ ve SAMGAZ'da vatandaşa 'indirim yapmanın keyfine ortak olabilsin'..
Çünkü su şuan için hijyen açısından çok önemli.
Kullanımı çok fazla.
Hem bütçelere, hem de 'insanlık adına' virüsle mücadeleye bir katkıdır.
Aynı zamanda 'Millete destek ve sosyal belediyecilik adına da örnek bir fırsattır da..
Ne mutlu; Yardımlaşmanın, 'halkına destek olmanın keyfini çıkarabilenlere'.
Böyle bir dönemde, bu kadar basit bir yöntemle, böylesine bir huzur düşünemiyorum bile.
Yürek ısıtır inanın.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir
Not: Bu arada Samsun Göğüs Hastanesi'nde yine sağlık çalışanlarının bir grubundan nöbet ücreti kesintisi yapılıyormuş. Bu konunun takipçiyiz.