Samsun'da çocukluğunu geçirip, 40 yaş altı olan kimin fotoğrafı yoktur ki, o yunuslarla.
Ya da kavşakta beklerken, etrafında uçuşan, fıskiyelerden su içen güvercinleri yüzlerce kez izlemeyen kaç kişi vardır ki; Samsunlu olupta.
Yazın sıcağında havuzdan yükselen sular ile yunusların ağzından akan suyun 'ahenkle dans edişini' şahsen ben, binlerce kez izlemişimdir.
Aracımla Cumhuriyet Meydanı'ndan eski adliye yönüne dönerken, 'her zaman havuz tarafını tercih ederdim ki; Yunuslu havuzu, 30 saniye de olsa, o görsel şöleni izleyeyim diye.
Belki tarihi bir değeri yoktu;
Belki bir sanat eseri de değildi.
1982 yılında yapılmıştı, 40 yıllıktı.
Ama o yunuslu havuz, sahil şehri olan Samsun'un sembollerindendi.
Çocukluk, gençlik anımızdı.
Binlerce Samsunlunun çocuğuna gösterdiği, önünde fotoğraf çektirdiği, kartpostallık bir görüntüydü.
Kışın üzerine düşen kar taneleri ile bir başkaydı.
Zaman zaman suyu kesilse, 'ne oldu yunusların suyuna' diyerek, meraklanırdı vatandaş.
Bu kentin çocukları için 'anılarla dolu', geçmişle bir bağıydı sanki.
Peki ne oldu?..
Yıktılar.
Samsun Büyükşehir Belediyesi akıllı kavşak yapacağız diye 'Cumhuriyet Meydanı'nın sembolü olmuş yunuslu havuzumuzu yerle bir ettiler.
Bir çok kişinin çocukluk anılarını da yıkmış oldular.
Dün Samsun'da yüzlerce kişi bu konuya tepkisi dile getirdi.
Başkan Mustafa Demir, tepkilerin odağındaydı.
O belki de 'bilmiyordu' o yunuslu havuzun, Samsunlular için ne anlama geldiğini.
Bilmeyebilir.
Ama bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı isen, "Bu kentin geçmişten gelen kazanımları ve anısına' kepçeyi vurmadan 'danışabilirdi, sorabilirdi'.
Sonuçta 'Samsun halkının memnuniyeti belediyecilik açısından önemli değil mi'?.
Kaldı ki daha bir kaç gün önce, tarihi Cedit Ilıca Çeşmesi'ni de 'eski halini korumadan yıkıp geçtiler'.
Hem de kaldırım çalışması nedeniyle.
Bazen olur; kentin dokuları olduğu gibi korunur.
Bazen bir ağaç çok önemlidir, yol etrafından döner.
Bazen bir semboldür, anıdır, kentin kilometre taşıdır, korunur.
Bazen 'geçmişten gelen bir mezar vardır, efsane anlatımlarla günümüze gelmiştir, kent içindedir 'korunur'.
Olur bunlar kentsel yaşamlarda.
Tokat'ta örneği var, kendim gördüm, sordum.
Kentin meydanında duruyor. Etrafı çevrilmiş.
O kente dışarıdan gelmiş kişi için anlam ifade etmeyebilir ama o kentin insanları için önemlidir.
Yık, geç yapmak doğru değildir.
Ve maalesef Samsun son günlerde 'bu konularla güne uyanıyor'.
Yunuslu havuz, Cedit Ilıca Çeşmesi yıkıldı.
Ilıca Çeşmesi'nin yerine biraz uzağına yenisi yapılıyor.
Ama neye yarar ki.
Eski görüntüsünden eser mi kaldı.
Ve şimdi de yeni bir yıkım haberi var.
Canik'deki Mert Plajı yıkılıyor.
Yerine balıkçı barınağı yapılacak.
Balıkçı barınağı da gerekli anlarım ama;
Canikli denize girmek için Atakum'a mı gidecek.
Sahili olan bir ilçede yaşa ama kendi ilçende denize girecek plajın olmasın öyle mi?..
İhtiyaç yoktu da ‘geçmiş yönetim neden yaptı o zaman’.
Canikli’ye sordunuz mu ‘yıkalım diye’
Bir çok kez söylediğim sözü tekrarlıyorum ve sürekli tekrarlayacağım, tekrarlamalıyım.
Orijini başka ilden olabilir elbette yöneticilerin.
Ama görev yaptığı ilde o kentli gibi düşünemeyen veya bir hamle yaparken bu kentin hassasiyetlerini sorgulamayan, öğrenmeyen, önemsemeyen hiç kimse 'böylesi tarihsel değerlere, sembollere sahip bir kente, böylesi hassas görevlerde olmamalı'..
Hatta o göreve talip bile olmamalı.
Olursa ne olur?..
Kepçeler gösterilen yeri yıkar.
Anılarına, duygusal bağlarına bakmadan.
Samsun şu an bunu hemen her gün yaşıyor.
--------------------------------------
YUNUSLU HAVUZ DA
ARTIK TARİHE KARIŞTI
Canik Ilıca çeşmesi
yıkıldı, yenisi yapılıyor
Canik Mert Plajı da
yıkılacaklar arasında
Başkan Demir, yunuslu
havuzu da yıktırdı
Halkın sesi olarak size düşen, ılıca çeşme gibi yenisinin yaptırılmasının takipçisi olmaktır. https://www.hedefhalk.com/sehir-ici-otobus-hatlarina-yeni-duzenleme/1678276/ bu haberinizdeki test yapan otobüslerin durumunu haber yapmanız da gazeteciliğin gereği halka hizmetin benzer örneği olarak gösterilebilir...