Mehmet Rüştü Aşıkkutlu Hoca ve Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili yaşanmış bir hatıra dinledik ve bunu okurlarımız ile paylaşmak istedik.
Olayı Kamil Şenocak hocamdan dinledik. O da hocası Mehmet Rüştü Aşıkkutlu hocadan yani birinci ağızdan dinlemiş.
Aşıkkutlu hoca 1901 yılındaTrabzon’un Of ilçesinde dünyaya gelmiş. 1926 yılında Dini eğitimini tamamladıktan sonra köyünde bir kuran kursu açmak istemiş.
Dönemin Başvekili Mustafa Kemal Atatürk’ten izin almak için Ankara’ya gitmiş, durumunu korumalara anlatmış ve başvekil ile görüşmek istediğini bildirmiş.
Korumalar ilk önce Aşıkkutlu hocayı Atatürk ile görüştürmek istememişler. Aşıkkutlu hoca kendisinden emin bir şekilde “ siz Atatürk’ü durumdan haberdar edin, o beni kabul edecektir” demiş.
Korumalar durumu Atatürk’e bildirmişler Atatürk “ gelsin” demiş. Aşıkkutlu hoca içeri girmiş Atatürk çalışma masasında birşeyler yazıyormuş. Aşıkkutlu hoca sezsizce beklemiş, Atatürk yazısını bitirip imzasını atıp kafasını kaldırmış. Bundan sonrasını Kamil hocamdan dinleyelim “ Aşıkkutlu hoca selam vermiş, Atatürk aleyküm selam demiş.
Aşıkkutlu hoca Atatürk’e, köye bir kuran kursu açmak istediğini bildirmiş. Atatürk bizim kadro tahsis edecek durumumuz yok demiş. Aşıkkutlu hoca kadro istemediğini, bu işi gönüllü yapacağını söylemiş.
Atatürk peki ozaman biraz kuran oku bakayım demiş. Hoca kuran okumaya başlamış. Atatürk kafi demiş ve izin belgesini imzalamış Aşıkkutlu hocaya vermiş. Aşıkkutlu hoca mutlu bir şekilde oradan ayrılmış ve köyüne gidip kuran kursunu açmış”dedi.
Bu gün Türkiye’de Kuran’ı Kerim okunuyorsa bunu “Aşıkkutlu hocaya borçluyuz” diyen çok insan var.
Türkiye’de onun tedrisatından geçmiş çok hoca olmuş. 19 Mayıs ilçesinde bulunan Aşıkkutlu eğitim merkezinin hocası Kamil Şenocak hacada onun talebelerindenmiş.
Kamil Şenocak hocanın binlerce hafız yetiştirdiğini düşünürsek Aşıkkutlu hocanın yetiştirdiği ve ondan yetişenlerin yetiştirdikleri düşünüldüğünde olayın farkına varıyorsunuz.
Tekke ve zaviyeler kapatılmışken, hemde 25 yaşında, ömrün baharında kuran kursu açabilmek için Atatürk’ün karşısına çıkabilmek her babayiğidin harcı olmasa gerek.
O yiğitliği gösterdiği içindir kimbilir? belki de Atatürk ona böyle bir imtiyaz sağlamış olabilir.
Ama Aşıkkutlu hoca o cesareti göstermese ya da Atatürk ona bu çalışmaları yapmak için müsade etmese bugün belkide durum farklı olabilirdi.
Bunu duyduğumda sizlerle paylaşmak istedik. Aşıkkutlu hocanın hayatı ile ilgili birşeyler yazıp ya da Atatürk’ün Balıkesir hutbesi ve ya “Arabistanı kafanıza geçiririm” sözünü söyleme gerekçesi ile yazıyı uzatabilirdik ama gerek yok, bu konu başlı başına yetecektir. Allah, Kuran’ı Kerim’in okunmasına, anlaşılmasına ve yaşanmasına katkı verenlerden razı olsun İnşallah.