Adımız rahatsıza çıkmış çok şükür. Evet, ben rahatsızım ve bu benim referansım. Neden mi rahatsızım? Her şeyden sorumlu kılınmış insan, bir de Müslüman olup, İslam Coğrafyasında yaşanan bunca acıyı, kanı, gözyaşını ve soykırıma varan durumu görüp de nasıl rahatsız olmaz ki?
İnsan, bunca olumsuzluk yaşanan ve her gün masumlara kıyılan coğrafyamızda, İslam diye bilinen devletlerin yöneticilerinin bu durumlara vurdumduymaz ve umursamaz tavırları karşısında nasıl rahatsız olmaz ki?
Gazze halkının yaşam alanları, hastaneleri, okulları başlarına yıkılmış durumda. Çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden şehit edilen, şehit olmayanlarında açlıktan ve ilaçsızlıktan şehit olduğu bir can pazarından kim rahatsız olmaz ki?
Bir yanda bunca acı yaşanırken bir yanda şatafatı rezillik boyutunda yaşayan ve kaynaklarını harcamaya yer bulamayan sözde Müslümanların durumlarından kim rahatsız olmaz ki?
İnsan canını ve malını koruyan uluslararası anlaşmalara rağmen bu zulümler yapılırken bir araya gelip bir çözüm üretemeyen ve insanlığı bir avuç arsız Siyonist’in insafına bırakan iki milyar Müslümanın sorumsuzluğundan kim rahatsız olmaz ki?
Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle kapanan gıda koridorunu açabilirken, sıra Gazze’ye gelince açlıktan ölen çocuklara ilaç ve insani yardım gönderemeyişimizden kim rahatsız olmaz ki?
Evet,bu durumlardan dolayı çok üzgünüm ama çok şükür ki ben hiç olmazsaRAHATSIZIM!
Türkiye’de yaşayıp da bunca yaşanan olumsuz olaylardan ve bu durumdan ideolojik saik ile rahatsızlık duymayan insanlardan insan nasıl rahatsız olmaz ki?
En son Bolu’da yaşanan yangın olayı yüreğimizi yaktı. Bu yangın yüz yılı geçmiş cumhuriyet Türkiye’sinin hala “saldım çayıra Allah kayıra!”anlayışı ile yönetildiğiningöstergesi değil mi? Yangından ve yangın sonrası yaşananları görünce insanım diyen nasıl rahatsız olmaz ki?
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a,Milletvekili Sayın Turan Çömez’in meclis kürsüsünden “…Sayın Bakan, Bakanlığı kendi şirketi gibi nepotizm ile yönetiyor. Çetrefilli ticari ilişkileri var…!”iddiaları var. Bu iddiaların yanında Bakanlığın sorumsuz davranışları ortada. Cumhur İttifakı mensupları her şeyin farkında ama “Partim ya da ittifak zarar görür!” diye susuyor. Bu şartlarda bile susan yandaşlardan kim rahatsız olmaz ki?
Oteldeki yangın tedbirlerinin eksik olduğunu tespit ettiği halde hiçbir şey yapmayan, hiçbir yere ihbarda bulunmadığı gibi suspus olan Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan ve Başkan zarar görmesin diye suspus olan yandaşlarından kim rahatsız olmaz ki?
“Bolu Belediye Başkanının suçu ve sorumluluğu yok. Başkan siyaseten yıpratılıyor.” diyenlere bir soru soralım. Bolu Belediye Başkanı otelin eksikleri tespit edilip, yeterlilik belgesi talebi otel sahibi tarafından geri çekilince bir basın toplantısı düzenleyip Cumhurbaşkanına ve Kültür ve Turizm Bakanına hitaben “Denetimi ve sorumluluğu bakanlığın uhdesinde bulunun bu otelde yangın tedbirleri eksik olmasına rağmen otel faaliyetlerine devam etmektedir. Hem de otel müşterileri Bakanın tur şirketi aracılığı ile misafir edilmektedir. Olası bir yangın durumunda sorumluluk sizlerdedir. Kamuoyuna saygılarımızla.” deseydi ne olurdu?
“Başkan bunlarla ilgilenir mi?” diyenler lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Bu Başkan daha önce mültecileri isim isim tespit edip suyunu on misli, evlenme ücretini on misli zam yapıp bunu da gururla basına ve kamuoyuna duyurmamış mıydı? İnsan bunlardan nasıl rahatsız olmaz ki?
Bu gelişmelerden rahatsızlık duymayanlar vicdanını yoklasın. Kimse rahatsız olmasa da ben yaşananlardan rahatsızım.Gerçekler maalesef acıtıyor. Yangın ve yitirdiğimiz canlarımız içimizi yaraladı fakat yangından sonra yaşananlar daha büyük bir acı verdi bize.
Evet, Allah C.C. biliyor, herkes de bilsin ve şahit olsun, ben bu durumlardan RAHATSIZIM.
Adnan ÖZ