İsrail’in savaşarak gasp edip 1980 yılında ebedi başkentim dediği Kudüs hiçbir ülke tarafından İsrail’in başkenti olarak kabul edilmemiştir. İsrail’in1967 de 6 gün savaşında ogün Ürdün’ün kontrolünde olan Kudüs’ün doğusunu da işgal etmek için Mısır, Suriye ve Ürdün ile savaşmış ve batısından sonra doğu Kudüs’ü de işgal etmiştir. Ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 478(1980) 2334(2016) sayılı kararı ile Kudüs’ün doğusunun statüsünü İsrail’e bırakılmamış ve İsrail işgalci olarak kabul edilmiştir. Filistin ise doğu Kudüs’ü başkent yapmak için ogün bugün mücadele etmiş süreç bu günlere gelmiştir.
ABD Başkanı Tramp’ın bütün kuralları çiğneyerek İsrail’in tek başına aldığı Kudüs İsrail’in başkentidir kararını tanıyarak ABD elçiliğinin Kudüs’e taşıyacağını duyurması müslümanların tepkisini çekmiş ve İstanbul’da toplanan İ.İ.Ö’ne üye devletleri Arapligi ülkelerinin çekimser hallerine rağmen Filistin’in başkentinin doğu Kudüs olduğu kararını aldı. Tabii ki birçok kişinin gönlünde Kudüs’ün tamamının müslümanların başkenti olması yönünde bir hayali varken bu kararı eksik bulması doğaldır.
Kudüs’ün müslümanların başkentidir hayalini kuranlar ise öyle bir hava oluşturdular ki sanki Kudüs’ün batısı bugün verilmiş ve Kudüs’e bugün ihanet edilmiş gibi bu günün yöneticilerini suçluyorlar.
Malesef Kudüs ve Filistin toprakları çok öncelerde gasp edilmiştir. Filistin’e komşu Arap ülkeleri 1967 ye kadar mücadele etmiş ve işgali engelleyememiş. Kudüs madem bütün müslümanların başkenti nerede bu müslümanlar? bu sorun sadece Arapların sorunu mu diyerek onlarda pes etmek zorunda kalmışlar herhalde!
Bu günden sonra ne yapılabilir? İsrail’in Filistin’in tamamını işgal etmesi nasıl engellenir ve Kudüs ve Filistin denen bölgede yaşayan insanların huzur içinde yaşaması nasıl sağlanır ona bakmak, onun için mücadele vermek gerekiyor. Arap ülke yöneticilerinin durumu ortada, diğer müslüman ülkeler, Rusya ve Bağlantısızlar hareketinin dönem başkanı Venezuella Devlet Başkanı Maduro’nun da katıldığı toplantıda alınan karardan sonra ilginç gelişmeler yaşandı.
Önce BM Güvenlik Konseyinde ABD ye bu karardan vazgeçmesi yönünde bir teklif sunuldu bu karara daimi üye 4 ülke ile geçici üyelerinde içinde olduğu 14 ülke evet dedi sadece ABD hayır dedi.
Ve BM toplantısında 128 ülke adeta isyan eder gibi ABD ye karşı karar veriyor hem de ABD yöneticilerinin aleni tehditlerine rağmen.
Yani ABD nin Kudüs’ü başkent ilan etmesinin hiçbir hükmü yoktur kararı veriliyor.
ABD Tel Aviv’de ki elçiliğini Kudüs’e taşırsa ne olur? bunu BM savaş sebebi sayıp eline silah alacağını sanmıyorum olacak şey tahminim kınamak, falan filan olur.
Ama herşeye rağmen bu önemli bir adımdır. Eskiden ABD ye birkaç kominist ülke devlet başkanı dışında kimse karşı çıkamazken bugün 128 ülke yeter artık diyebilmiştir. Bu karar bizi gevşetmemeli ve her platformda bu Sur’da açılan deliğin genişletilmesi için gayret içinde olmalıyız.
Bu karar belki bugün için çok büyük bir sonuç doğurmayacaktır ama artık Kral çıplak denmiştir. Yıkılmaz denen Sur’da bir delik açılmıştır. İnşallah yarım asır içinde ABD yıkılıp gidecektir.
Tabii ki biz de isteriz zulüm ve işgal bu gün bitsin. İsrail Filistin’den tıpış tıpış gitsin.
Bu gün buna gücü yeten yada bir planı olan varsa buyursun meydan orda istemeyen namerttir.
Sonuç olarak ABD’nin tek başına dünyanın sahibi olmadığı ve İsrail’in işgalci bir devlet olduğu dillendirilmiş ve bu yönde karar alınmış oldu ve İsrail’in Arz-ı Mev’ud planı engellendi.
Yarınlar ne getirir bilinmez ama bu karar İnşallah hayırlara vesile olacak ve müslümanların uyanmasına vesile olacaktır.