Dünya varoluşundan bugüne böyle bir panik süreci yaşamamıştır herhalde. Tabii ki çok daha büyük salgınlar yaşanmış, onmilyonlarca insan salgınlar nedeniyle canını kaybetmiş ama bu Koronavirüsün yaydığı korku ve panik çok başka sanırım.
1. ve 2. Dünya savaşları da çok ciddi yıkımlara sebebiyet vermiş ama hiç biri dünyanın tümünü bu denli etkileyip, panikletmemiştir diye düşünüyoruz.
Dünyanın virüsten bu denli etkilenmesinin sebebi artık dünyanın eskisi gibi olmayışı çünkü son elli yılda iletişim bakımından dünya öyle gelişti ki! Tabiri caizse artık küçük bir küresel köy haline geldi. Herkes birbirinden, herkes her yerden ve herkes her şeyden aynı anda haberdar oluyor.
Oysa dünyanın bir çok yerinde ama özellikle de İslam coğrafyasında gerek savaşlar sebebiyle gerekse de açlık ve hastalık sebebiyle bugünkü ölümlerden daha fazla ölümler yaşıyorduk ama açlık da savaş da bize ve batı dünyasına uzak olduğu için bu kadar etkilenmiyorduk.
Sanmam ki zalim Çin devletinin zulmü altında inleye Doğu Türkistan’da virüsün etkisi ve korkusu bizdeki kadar hissediliyor olsun. Çünkü Uygur Türk’ü kardeşlerimiz acının en büyüğünü zaten yaşıyorlardı ve duyduğumuz kadarıyla Çin virüsü de zulüm aracı olarak kullanıyormuş.
Afrikada açlıktan ölümlerin yaşandığı bölgelerde virüsün saldığı korku bizdeki gibi etkili değildir herhalde. Başta Suriye olmak üzere Filistin, Keşmir, Libya ve iç savaşlar nedeniyle hergün insanların öldüğü ve insanların korkarak yaşadığı ülkeler virüsü bizim kadar korkuyla karşılamamıştır sanırım.
Yüz yıllarca coğrafyaları sömüren ve insanları köle olarak kullanan batı medeniyeti diye adlandırılan ülkelerde viris öyle bir korku yarattı ki her şey allak bullak oldu. “Beter olsunlar” diyenlerin sayısı hiç de az değil ama biz bu dili bu süreçte kullanmayalım diyoruz.
İnsanın bu dünyadaki ömrü sınırlı ve her canlı gibi herkes bir gün ölümü tadacak ama ne yaparsın can kıymetli ve kimse ölümü kendisine ve sevdiklerine yakıştıramıyor.
Her şeye rağmen “Türkiye’de yaşayan insanlar çok şanslı” diye düşünüyoruz. Çünkü Güneydoğu’da yaşadığımız terör mücadelesini saymaz isek Kurtuluş Savaşından sonra yani bir asırdır topyekün bir savaş yaşamadık.
Gördüğümüz kadarıyla pandemi ile ilgili mücadele de çok şükür korktuğumuz gibi olmadı, bize göre bu süreç iyi götürüldü. Ekonomik boyutun yansımalarını zaman gösterecek ben pandemi ile mücadeleden bahsediyorum.
Ülkemiz iyi yönetilememiş olsa da, kişi başı milli gelir istenilen seviyede olmasa da, adalet istediğimiz seviyede sağlanmıyorsada yine de Türkiye’de yaşadığımız için şükrediyoruz.
Ya Doğu Türkistan’da dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Keşmir’de dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Filistin’de dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Irak’ta dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Libya’da dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Yemen’de dünyaya gelmiş olsaydık.
Ya Somali’de dünyaya gelmiş olsaydık ne yapacaktık? Çünkü nerede dünyaya geleceğimiz konusunda bir tercih kullanamıyoruz. Yurdumuzun her yanı ayrı bir güzellik, yurdum insanı bu süreçte bile yardım konusunda birbiriyle yarışıyor. Bunun için bile çokca şükretmemiz gerekmez mi? Onun için bu günümüze şükürler olsun. Allah (CC) bizleri beterinden korusun, bu günlerimizi aratmasın inşallah.