İki yönlü elveda, Samsun İbrahim Tanrıverdi Sosyal Bilimler Lisesi’ne. Birincisi doğal olan veda, ikincisi ise sorumsuzluktan, ilgisizlikten ve vurdum duymazlıktan veda! Birincisi 5 yıl önce kızımızın Sosyal Bilimler Lisesi’ni kazanması ile başlayan ve okul aile birliğindeki görevimizden dolayı güzel ve yoğun günlerimizin bitişi yani kızımızın mezun oluşundan dolayı olan doğal sonuç ile gelen veda.
İkincisi ise Sosyal Bilimler Lisesi’nin o güzel binalardaki son mezuniyet töreni oluşundan dolayı veda. Birincisi doğal ve güzel bir gelişme iken ikincisi ancak Samsun gibi sahipsiz şehirlerin yaşayacağı bir durumdur. 3 yıldır okulumuzun çatlayan duvarlarını tamir ettiremedik. Bu sene bazı sınıfları geçici olarak yakın bir okula taşımak zorunda kaldık. Gitmediğimiz kapı kalmadı. Herkes oyaladı, herkes kıvırdı. Yok Anıtlar Kurulu falan filan derken bir rapor patlatıldı “ bu bina okul için güvenli değil” diye, bizimde elimizi kolumuzu bağladılar. Oysa binaların sağlamlaştırılması o kadar da zor değildi. Parası ayrılmış, projesi yapılmış onayı verilmişti ama anladık ki, maksat başkaymış.
Önümüzdeki yıl Sosyal Bilimler Lisesi eski Aziz Atik’in binasına taşınacak. “ Bunda ne var?” diye sormayın bu okul Sosyal Bilimler Lisesi, yani diğer okullar gibi değil. Dar ve ulaşımı zor bir alana hapsolamaz.
Çünkü bütün öğrenciler sürekli sosyal faaliyetlerde bulunuyorlar. Bir grup felsefe dergisi çıkarıyor. Bir grup Osmanlıca dergi çıkarıyor. Bir grup İngilizce dergi çıkarıyor. Bir grup matematik dergisi çıkarıyor. Bir grup dijital yayın yapıyor. Okul heryıl bir kitap yayımlıyor. Bir grup tiyatro oyunu yazıp profesyonellere taş çıkarırcasına oynuyor. Muzik öğretmeni Derya Koçak Cesur, Sosyal Bilimler Lisesi Marşı yazıyor, öğrencileri de seslendiriyor. Yine müzik hocası sayın Derya Koçak Coşar, yönetiminde başka bir grup başka bir oyun yazıp oynuyor ve Sosyal Bilimler Lisemize muhteşem bir tiyatro ziyafeti sunuyor. Bu lisede üç ayrı tiyatro grubu var. Bu lisenin öğrencileri katıldıkları bütün yarışmalarda farklarını ortaya koyuyorlar. Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin yaptığı çalışmalar saymakla bitmez. Samsun Sosyal Bilimler Lisesini bitiren öğrenciler üniversite bitirmiş bir öğrenci olgunluğuna erişiyor. Bu öğrencilerimizin meziyetleri herkesi imrendiriyor. En yüksek puan ile girilen Sosyal Bilimler Lisesi bu lise. Üniversiteye yerleşme hedefini tutturma oranında yine en yüksek oran bu lisede.
Peki bu başarılar neden ve nasıl oluyor? Tabii ki hocaların katkısı takdire şayandır ama bu lise her yıl sadece 60 öğrenci aldığı için hocaların öğrencilerle ilgilenme imkanı daha çok oluyor. Bu liseye yüksek puan ile girildiği için, bu liseye girmek isteyen öğrenciler çok çalışmalılar ki, bu liseyi tutturabilsinler. Bunun yanında binanın fiziki durumu okula ayrı bir hava ve karakter yüklemekte ve okul şehir merkezinde olduğu için öğrenciler sürekli aktif ve sosyal hayatın içindeler. Diğer okullarımızın verdiği eğitiminin durumu ve seviyesi ortada. Keşke bütün liselerimizi bu seviyeye çıkarabilsek ama mümkün gözükmüyor. Devlet, yani Vali ve İl Milli Eğitim Müdürü böyle bir okula sahip oldukları için gurur duyup bu okulu desteklemeleri gerekirken nasıl sıradanlaştırmaya çalıştıklarına bizzat şahit olduk. Bu yazıyı sert bulanlar olabilir ama emin olun ancak bu kadar yumuşatabildim. İl Milli Eğitim Müdürü ona emanet edilen 245.040 öğrenciyi düşünmek yerine ilk seçimde istifa edip millet vekili aday adayı oldu. Yani anlayana “ öğrenciler benim umurumda değil, ben kendi makamımı yükseltmenin derdindeyim” demiştir ama maalesef aynı göreve geri dönmüştür. Bir devlet büyüğümüzde ona “Biz sana geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettik sen neyin peşindesin? Hadi ordan!” dememiştir.
Sayın Vali, Sosyal Bilimler Lisesine gelmiş ve “bu kadar az öğrenci olur mu? Öğrenci sayısını artırmamız gerekir” demiş ve gitmiş. Ondan sonra Sayın Vali’ye ulaş ulaşabilirsen. Sayın Vali bu tavrı ile nitelikli öğrenciyi önemsemediğini göstermiştir. Okul aile birliği olarak Sayın Vali’den aylardır bizi kabul etmesini bekliyoruz. Normal şartlarda bizi kabul edip ya ikna olması ya da bizi ikna etmesi gerekir. Sayın Vali, Samsun’lulara artık randevu vermeyecek mi? Sayın Vali’ye, 5 ay önce bir derneğin başkanının “Sayın Valim biz şöyle bir derneğiz ve şu alanda faaliyet yapıyoruz. Sizden randevu talep ettik, döneriz dediler ama dönen olmadı” dediğine şahidiz. Vali bey “Olur mu öyle şey hemen arkadaşın telefonunu alın bu arkadaşlar ile görüşelim” deyişinin üzerinden 5 ay geçti. Başka bir meslek örgütü bir yıldır randevu bekliyormuş. Bu nasıl bir iş? Böyle şey olur mu? Vali şehirde devleti temsil eder, devlet vatandaşından kaçar mı? Sayın Vali’nin bu tavrı, eski Türkiye tavrıdır. Sayın Vali lütfen yeni Türkiye’ye ayak uydurunuz. Artık Sosyal Bilimler Lisesi’nden böyle başarı beklemek haksızlık ya da hayalcilik olur. Şehrin dışında bolca öğrencisi olan bir okul durumuna gelecekler. Ama bu Vali’nin ve İl Milli Eğitim Müdürünün gider ayak! Samsun’a attığı kazık unutulmayacaktır. Bu durumu oluşturanlar övüne övüne kapalı çarşıya gidebilirler...!