EYT’den nihayet kurtulduk çünkü sürekli gündemimizi meşgul eden bir şeydi. Çözülmüş
olmasına seçim yatırımı denilse de zaten siyasiler seçimler için mücadele etmiyor mu? Yıllar
süren EYT mücadelesini mağdurlar kazandı. Tabii ki mağduriyeti gideren iradeye de teşekkür
edeceklerdir.
Ben erken emekliliğe karşıyım. Bu kadar emekliye bir devletin bakabileceğini
düşünmüyorum. Bu durum bizi sıkıntıya sokacaktır fakat işin özü insanlar sigortaya başlarken
hangi şartlar geçerli ise o şartlardan faydalanmaları bana göre de adalettir.
Peki bu durum adalet ise devlet duruma ve ihtiyaca göre yasal düzenlemeler yapıp vergiyi
artırınca iş yeri sahipleri “Biz iş yeri açarken vergi böyleydi. Siz yeni vergiyi iş yerini yeni
açanlara uygulayın, biz bu vergi oranına göre iş yeri açmıştık. Yeni vergiler bize işlemesin.”
diyebiliyor mu? Sanırım diyemiyor.
Cumhurbaşkanımız daha önce “EYT ekonomiyi sıkıntıya sokar.” dediği halde neden çıkardı?
Tabii ki seçimi almak için. Nihayetinde muhalefet belden aşağıya çalışınca hükümet de “Öyle
olmaz böyle olur, size dar gelen bize bol gelir.” dediler herhalde.
Ben daha önce de “Muhalefet seçimi almak istiyorsa ortaya daha somut, daha anlaşılır
projeler koymalı. Aksi takdirde işi zor çünkü hükümetin elinde lehine çevirebileceği kararlar
alma hakkı var bunu uygular ve seçimi yine alır.” demiştim.
Asgari ücret bunlardan biriydi çok ciddi artış yapıldı ve asgari ücretliler memnun oldu. İkinci
EYT’idi o da her kesin memnun olacağı bir şekilde çözüldü. Şimdi sırada emekli ve memur
maaşlarının zam oranları var. Seçimi almak için devlete getireceği yüke bakmaksızın onları da
memnun ederlerse seçimi açık ara alırlar gibi görünüyor.
“Her şey seçimi almak mı?” diye sorarsanız maalesef öyle görünüyor. Muhalefetin şu ana
kadar görünen tek derdi iktidar gitsin üzerine. Peki “Kim gelsin, nasıl yönetsin? diye soranlara
“Bunlar kötü yönetiyor daha kötüsü mü olacak?” diye cevap verenlerden ne beklenir ki?
Oysa muhalefet adayını belirleyip ve ekonomiyi nasıl yöneteceğini, Libya Politikasını,
Akdeniz’deki haklarımızı nasıl savunacaklarını, sınır ötesi operasyonlarla ilgili ne
yapacaklarını, Türk Devletler Teşkilatı ile ilgili ne düşündüklerini, Yunanistan Politikası,
Ukrayna-Rusya savaşındaki tutumunu açıklasa insanlar ona göre yol belirlerdi.
Ama aday yıpranır diye ortaklık adına hiçbir şey ortaya koyulamadı. Kılıçdaroğlu ABD,
İngiltere ve yabancı danışman gibi toplumun kabul edemeyeceği birkaç hamle yaptı hepsi bu.
Bu hamleler Kılıçdaroğlu’nu veya muhalefeti iktidara taşımaya yetecek mi? Bunu hep birlikte
göreceğiz.