Tarihimizi varsa hatalarımızla ve doğrularımızla öğrenmek istiyoruz yine söylüyorum kimsenin Cumhuriyet’le bir sorunu yok sadece herşeyi doğru olarak öğrenmek istiyoruz.
Atatürk’ün Samsun’a nasıl ve Padişah tarafından görevlendirilerek mi çıktığı,Erzurum kongresi ve Sivas kongresi,bu kongrelerde neler konuşulduğu, hangi kararların alındığı,İnönü zaferleri varmı yokmu,ÇerkezEthem vatan haini mi,topal Osman Ali Şükrü beyi neden, kimin emriyle öldürdü?
Maraş’ta Fransızlara karşı savaştık mı yoksa sütçü imam efsanesi kücük bir kahramanlık öyküsümü? İngilizler Osmanlıyı işgal için geldiklerinde 250 bin asker ve donanmasını Çanakkale’ye gömmüşken daha sonra işgal ettikleri İstanbul’u neden tek kurşun bile atılmadan bırakıp gittiler?
Biz kurtuluş savaşını Yunanlılara karşı vermişken Lozan da masada Yunanlıların olmayışı ve onların dışında bütün devletlerin oluşunun sebebini merak ediyoruz.
Sevr anlaşmasını o ki çöpe attık o zaman sevr anlaşmasından önceki topraklarımız nerede?
Batum’un, Rusların böyle bir talebi bile yokken Ruslara verilmesinin nedenini?
Limni adasının dendiği gibi Türkiye’ye bırakıldığı ve katiplerin kayıt altına almayı unuttuğu için kaybedildiği iddiası doğrumu?bu nasıl bir tarih ki iki görüşün arasında siyah la beyaz kadar fark olabiliyor.Bizim bunları merak ediyor oluşumuzun sadece gerçekleri öğrenme isteğimizden olduğu bilinmelidir ama kime güvenebileceğimizi bilemiyoruz.
Bizdeki devrim yada dönüşüm adının ne olduğu önemli değil yani saltanattan cumhuriyete geçiş diğer devrimler gibi olmamıştır.Saltanat sahibi Vahidettin’in taht talebi olmadığı gibi ülkeyi terk ederken kişisel mallarını bile götürmemesi ve yokluk içinde ölüşünü bile yok saymak hangi insafa sığar?
Bizimkilerin Cumhuriyet’i kurarken taht varislerinin can güvenliğini sağlayarak yurt dışına çıkışlarını sağlamalarını da görmezden gelmemek gerekir. Osmanlının yıkılışında en az vebali olan padişahların başında gelen Vahidettin’in çektikleri gerçektende kabul edilir gibi değil.
Birilerine göre ulu Hakan, birilerine göre ise kızıl Sultan olan Abdulhamid han’ın “devletin bekası için kardeş katline cevaz verip” cihan imparatorluğu olan Osmanlı zihniyetinden
Kendisini azletmeye gelen bir avuç askere ben kardeş kanı döktü dedirtmem diyerek müdahale etmeyip tabiri caizse Osmanlının yıkılışını hazırlayanın, en ünlü padişahımız oluşu ve o padişahın ulu Hakan sıfatı almış bir padişah olması ilginç değilmi?
Bunların ve burada yazamadığım bir sürü karmaşıklıkların nedenlerini merak ediyor,öğrenmek istiyoruz.
Evet özellikle son yüz yılı öğrenmek istiyoruz ama yaşananlar neyse tüm yalınlığıyla ve abartısız öğrenmek istiyoruz bunu kim sağlar bilemiyorum.