Müzmin ve ilelebed Muhalefet de kalacağı düşünülen siyasi partiler bu sistemi neden savunurlar anlaşılır gibi değil.Oysa bu sistemde hiç bir şeyi denetleme şansı olmayan muhalefetin aslında sistemden dert yandığı da ortada ama sistem değişsin dendiğinde yine de onlar karşı çıkıyorlar.
Kimse yanlış bir mana çıkarmasın, ismi geçen parti ve partililer üzerinden sistemi anlatmaya çalışıyorum.
Şimdi bu sisteme göre CHP iktidar olsa ve bir bakanı ile ilgili bir gensoru verilse ne yapacaklar kendi bakanlarını savunmayacaklar mı?tabidir ki savunacaklar tıpkı Akparti’lilerin yaptığı gibi.
Bizdeki sistem de yasayı yapan da yasayı yürüten de yargının bağlı olduğu bakanlık da hükümete bağlı değil mi?o zaman bütün gücü elinde tutan hükümetin denetlenmesi nasıl sağlanacak ve sağlanamıyor da bu konu insanların insafına bırakılamayacak kadar önemli ve sistemleştirilmesi gereken bir konu değil mi?insanları Allah korkusuyla zaptedemiyorsanız bunu yasalarla sağlamanız gerekir.
Bir önceki dönemdeki dört bakanla ilgili gensorunun kabul edilmediğini hepimiz biliyoruz. Sistem gereği koruma refleksiyle iktidar kendisini korumak için gensorulara hayır diyor çünkü çoğunluk onlarda çünkü kendi bakanlarının bir falsosu ortaya çıksa kendileri zarar görecek dolayısı ile bu sistem de hangi parti iktidarda olursa olsun denetleme mekanizmasının çalışma ihtimali yok.
Normalde bu sistemi hükümet olanların istemesi, muhalefetin de istememesi gerekir çünkü muhalefet partilerinin konuşmaktan başka yapacak bir şeyleri yok onların yok ta başkalarının varmı oda yok.Her şeyi hükümete,hükümettekilerin insafına bırakan bu sistem değiştirilmeli bu memleketimizin geleceği meselesi, bunu kişiler üzerinden tartışmak doğru değil.
Malesef ülkemiz de iki kutuplu görüş oluştu ve yine malesef ki ölçülerimizi kaybettik şimdi iki örnekle
soru soracağım bu soruların cevabını empati kurarak düşünelim sevdiğimiz biri de olsa hatalıysa,hatasını görebilelim ama günün şartlarını da göz önünde bulunduralım.
Seçimle gelmiş iktidarı dikdatörlükle suçlayıp yerden yere vururken darbeyle gelmiş ve yıllarca seçimsiz ülke yönetmiş birini övmek çelişki değilmi?Fidel Kastro iyi bir insan dı devletini milletini düşünüyordu diyebiliriz ama o zaman da Küba’lıların seçme ve seçilme hakkı gasp edilmiş olmuyor mu?Fidel Kastro’cularara soruyorum insan, sistemlerden daha önemliymiş de diyebilirmiyiz?
Atatürk’ü ve Lozan’ı başarısız bulup yerden yere vuraranlara da Dayton anlaşması ve onu imzalayan Aliya İzzet Begoviç’i göklere çıkarmalarına ne diyeceğiz? bakılınca ikiside galip ülkelerin anlaşması ama Dayton anlaşmasının bu günden bakınca kabul edilebilir yanı yok gibi.
Atatürk’ü eleştirenlere de bu soruyu soralım Lozan’ı Aliya İzzet Begoviç Dayton’u Atatürk yapmış olsaydı tavrınız ne olurdu? Bence bura da günün koşulları atlanarak yapılan değerlendirmeler bizleri yanıltıyor.Bir de anlaşma dediğiniz ortamda karşıda da birileri oluyor ve her istediğiniz olamayabiliyor.
Cumhurbaşkanımızın gönlümüzün sınırı sözü üzerine yazdığım yazılara Dayton anlaşmasına muhalefet eden Muhammed Filipoviç’in “ sınırları dış güçler tarafından çizilen her halk bedbahttır” sözüyle son veriyorum.Haddimi aşmamaya çalışarak sorular sorarak fikir jimnastiği oluşturmaya çalıştım.