Halep’ten Şam’a Hama’dan Humus’a koskoca bir ülkeyi yerle bir ettiler.
O Halep ki dün Antep sancağı’nın bağlı olduğu ildi.
Bu dört şehri yıkılmadan ziyaret ettiğim için kendimi şanslı hissediyordum ama şimdi üzülüyorum.
Tekrar ziyaret etmek için çok kere niyetlenmiş olmama rağmen tekrar gidemediğim Suriye’nin durumu bizleri çok üzmektedir,ve üzülüyoruz.
Bu süreci bizlerde malesef üzülerek ve yine üzülerek izliyoruz.
Elimizden gelen bir tek dua onuda bolca ediyoruz.Yine üzülüyoruz.
İnsanlık onuru uzun yıllardır bu kadar ayaklar altına alınmamıştı.
Acı ama gerçek bu, tabiri caizse Filler tepişiyor zavallı durumuna düşen Suriye’liler eziliyor.
Bu durum bizleri üzmektedir ve yine üzülüyoruz.
Dünyayı pay edemeyen azgınların Suriye üzerindeki güç savaşı ,islam medeniyetinin önemli değerleriyle bezeli olan Suriye’yi yerlebir edişi hepimizi derinden yaralasa da elimizden dua dan başka bir şey gelmiyor, Bu durum bizi üzüyor.Suriye’yi bilmeyenler ümmetin ve bir islam beldesinin bu haline üzülüyordur tabiki.
Ama biz oraları görüp gezmiştik o güzelim eserlerin yerlebir edilmesi bizi bu yüzden daha çok yaralıyor,ve üzüyor.
İslam eserleri ve çok sayıda önemli islam önderinin kabir’leri ve 5000 bin yıllık tarihi mirasların
Yok edilişinin bu azgınları üzmemesi normal olabilir çünkü onlar vijdandan ve insaftan yoksun yaratıklardır ama bu durum biraz vijdanı olan herkesi ve bizleri üzmektedir.
Bu azgınların bildiği bir şey vardır oda dünyayı kendi istedikleri gibi dizayn edip istedikleri gibi sömürmek.Bunları bile bile bir şey yapamamak bizleri üzmektedir.
Zaman zaman birbirleriyle anlaşamıyorlar gibi görünselerde, gerek Irak’ın bölüşülmesinde,gerek Libya’nın bölüşülmesinde ve şimdide Suriye’nin bölüşülmesinde nasılda anlaşıyorlar değilmi
Tıpkı Osmanlı’nın paylaşılmasında olduğu gibi.Malesef bu gerçeklerde bizleri üzmektedir.
Meshep farkı yüzünden müslümanların bir araya gelemeyişini fırsat bilen azgın zihniyeti birde şii aleminin lideri pozisyonundaki İran destekleyince islam coğrafyasında sorunlar yumağı çözümsüzlükler yumağı haline gelmiştir. Bu durumda bizleri üzmektedir.
Ne söylesek fayda etmemektedir. Elimizde duamız ve bedduamız vardır. Allah azgınlar ve işbirlikçilerini perişan etsin .Allah mazlum ve yerinden yurdundan göç etmek zorunda kalan ve onlara yardımcı olmaya çalışanlarada güç,kuvvet ve sabır versin.
Şam ziyaretimizde Osmanlı’nın son padişahı Vahdettinin kabri başında oranın sorumlusu Suriye’liye şu soruyu sormuştum Suriye’lilerin Osmanlı’yı sevmediği söyleniyor doğrumudur doğruysa neden sevmiyorlar.Adamın cevabı “bizmi osmanlıyı sevmiyoruz? sizmi sevmiyorsunuz? biz sevmiyor olsaydık son Osmanlı padişahının kabri bizim başkentimizdemi olurdu? Unutmayın Osmanlı’nın son padişahı Vahidettin İtalya’da açlık ve sefalet içinde ruhunu teslim etmiştir ve Türkiye’yi yönetenler defnin Türkiye’ye yapılmasını kabul etmediği için defin işlemi Şam’a yapılmıştır.
Şimdi sen söyle bakalım Osmanlıyı kim sevmiyor”dedi. tabiki sustuk,susmak zorunda kaldık.
Bu konuda bildiğimiz birşey var oda yaveri Mustafa Kemal Atatürk’ün kulağına Vahidettin’in öldüğünü söylediğinde Atatürk’ün “Milletimiz önemli bir evladını yitirmiştir” demiş olduğu.
O zaman Vahdettin’in kabri neden Türkiyede değil?bu sorusunun cevabını ben bilmiyorum....
Bu vesile ile bu hatıramıda paylaşmış oldum.