İlk imzayı sportif direktör Ali Reşat Çağan’a attıran Samsunspor İnşallah devamını getirecektir.
Önder Özen’in ailevi durumunu mazeret gösterip gelmeyişinin ardından sayın Çağan ile anlaştık.
İmza töreninde bu hafta sonuna kadar teknik direktör meselesi çözülecektir dediler.
Hocanın belli olmasından sonra eldeki oyuncular ile görüşmeye başlanacağını söylediler.
Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık, "İnce eleyip sık dokuyoruz, biz buraya hayatımızı koyduk, tek kuruşun hesabını yapıyoruz. Günü gelen borçları ödüyoruz. Anlaşacağımız oyuncularında anlaşmayacağımız oyuncularında borçlarını ödüyoruz, çünkü bu borçlar ilerde önümüze çıkacak. Kimse merak etmesin sanki şirketleşmiş gibi çalışıyoruz, istişareler ve toplantılar yapıyoruz" dedi.
Biz Uyanık'a güveniyoruz, İnşallah Samsunspor’u özlediğimiz süper lige taşıyacaktır.
Anlaşılacak oyuncuların içinde en çok önemsediğimiz oyuncu Enes İslam İlkin, bu çocuk çok yetenekli ama yeteneklerine hiçbir hoca doğru dürüst bir katkı vermemiş.
İyi bir hocanın elinde (şımarmamak şartıyla) çok iyi mesafe alacağını düşünüyoruz. Duyduğumuz kadarıyla Başakşehir, Trabzonspor ve birkaç takım daha istiyormuş.
Bizim gönlümüz Samsun'da kalıp kendisini burada geliştirmesinden yana ama yok gidecekse de Abdullah Avcı’ya teslim edilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
Edin Visca'nın arkasında ama ondan çok şey öğrenebilir diye düşünüyorum. Ve vitrinde Samsunspor’dan yetişmiş bir oyuncu ve oyuncuların özlemini çekiyoruz.
DÜNYA KUPASI
Samsunspor’un ve Milli takımımızın durumu bizi futboldan soğuttu!
Milli takımımızın katılamadığı Dünya Kupası şurada burnumuzun dibinde oynanıyor. Milli takımımız turnuvaya katılabilse belki ilgimiz fazla olacaktı ama Samsunspor ve Milli takım futbol aşkımızı soldurdu.
Televizyondan bile maç izlemek içimizden gelmiyor. Niye Türk futbolu istikrarı yakalayamıyor?
Neden bizim oyuncularımız aynı seviyede bir 10 yıl bile top oynayamıyor?
Biz, sporcuya zeki, çevik, çalışkan ve ahlaklı olmayı öğretemiyor muyuz?
Elin futbolcusu üzerine koyarak en az 15 yıl top koşturuyor, biz de 17'de meşhur olan 20'de bitiyor, 23'te meşhur olan 27'de bitiyor ondan sonra sürekli milli takıma 'yeni jenerasyon' diye yeni ümit pompalıyoruz.
Oysa dünya kupasına katılan takımları izlediğimizde gençlerin dinamizminden faydalanırken olgunlarında tecrübesinden faydalanıyorlar, biz her şeyi bir gözden geçirip iş ahlakına sahip oyuncular yetiştirmek zorundayız.
Yoksa yine, yeni jenerasyon.
Yine, yeni jenerasyon diyerek kendimizi avutup durur turnuvaları evimizden izleriz.