Ülkemizin ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçten geçtiği hepimizin malumudur.
Herkesin endişesi seçimlerden sonra sıkıntıların daha da artmasıdır.
Tabii ki devletimizi yönetenler bizden iyi bilir ve mutlaka tedbir alacaktır. Ama bu konu ile ilgili naçizane bizimde küçük önerilerimiz olsun. Bu önerilerimizin ekonomik olarak katkısı ne olur bilemeyiz ama psikolojik katkısı olacağı kesindir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kaynaklarını verimli kullanmak zorundadır. Hem yetişmiş insan kaynağı olarak hem de maddi kaynaklarımızı verimli kullanma mecburiyetimiz var.
Türkiye’de ne kadar merkez valisi varsa bunlardan artık görev verilmeyeceklerin emekliliği gelenler ivedilikle emekli edilmelidir.
Bakanlıklarda, müsteşarlıklarda ne kadar açıkta, atıl durumda bulunan eski yönetici varsa onlardan da tekrar görev verilmeyeceklerin emekliliği gelenlerin ivedilikle emekli edilmesi gereklidir.
Yine aynı şekilde illerde müdürlükten alınmış ama boşa maaş ödenen ne kadar eski müdür varsa yeni görev verilme durumu olmayanlarında emekliliği gelenlerin hemen emekli edilmesi ülkemizin faydasına olacaktır.
Bunları yazmak aslında içimizi acıtıyor. Çünkü bu boşta olan insanlar bu ülkenin yetiştirdiği değerlerdir, zaten sınırlı olan yetişmiz insanımızı böyle atıl bırakmak doğru olmasa gerek.
Bu insanların atıl bir şekilde durması adeta insan kıyımıdır. Ama, maalesef ki bakanlıklarda ve özellikle belediyelerde koltuğa oturanlar selefinin izlerini silmek için neredeyse bütün yönetici kadrosunu değiştiriyor. Tamam, başkan ya da bakan seçilen kişi kendi ekibi ile çalışmak isteyebilir buna saygı duyulur ama bu boşa çıkan müdür ya da başkan yardımcılarının kamuya bir maliyeti oluyor.
Farklı partiden başkan seçilse belki bu değişikliği anlamaya çalışabiliriz ama aynı partideki başkan ya da bakan değişikliklerinde bile birçok yönetici boşa düşüyor.
Bu hem maddi hem de yetişmiş insan israfıdır.
Yine belediyelerimiz bizim için yaptığı hizmetleri, bizim gözümüze sokar gibi “ sizin için” diyerek dev posterlerle panolara asarak şehrin her yerini donatıyorlar.
Geçen hafta Avrupa’nın irili ufaklı 16 önemli şehrini gezdik, bir tane belediye başkanı posteri görmedik. Merak edip sorduk “ hiç bir yerde başkanlarınızın posteri ve hizmetlerini gösteren duyurular yok, sizin belediye başkanları sizin için bir hizmet yapmıyor mu?” diye.
Adamlar “ ne yani belediye başkanı biz geçelim diye bir köprü yapsa bir de bunu reklam mı edecek? Zaten o köprü bizim için yapılmayacak mı? Biz o köprüden geçince bunu başkanın bizim için yaptığını anlamayacak kadar saf mıyız?” dedi ve o da “Yoksa siz de öyle mi oluyor?” diye sordu.
Utandık “ malesef öyle oluyor” diyemedik.
Velhasıl bu hizmetleri billboardlar ile duyurma işi ciddi bir maliyet getirmektedir. Dolayısı ile bir an önce bu işler sınırlandırılmalıdır. Millet yapılanı da görüyor yapılmayanıda görüyor.
Kimse milletin kısıtlı kaynaklarını bu şekilde heba etmemelidir.
Açıkta olup maaş alan herkese mutlaka bir görev verilmelidir. kimse bir şey üretmeden para almamalıdır. Bu milletin kısıtlı imkanları ve yetişmiş insanlarını israf etmeye kimsenin hakkı olmasa gerek. Bu yazının devamını, tasarruf ile ilgili önerilerimizi Allah ömür verirse seçimlerden sonra devam ederiz...