Müge Anlı’nın programlarını hiç izlemediğim halde cinayetleri adeta bir dedektif gibi çözdüğünü etrafımdakilerden defalarca duymuştum.
Geçen hafta bir anne babayı tesadüfen ekranda gördüm. Samsunlu olduklarını anlayınca programa biraz takıldım. Anne ve baba, kızlarının öldürüldüğünden endişe ediyor ve bir isim vererek “Bu adam kızımızı öldürmüş olabilir.” diyorlardı.
İsmi geçen şahıs kayıp kadının hem uzaktan akrabası hem de uzatmalı sevgilisiymiş. İlginç olan ise kayıp kadının telefonu adamın elindeymiş ve ailesi kızlarını aradığında telefona o bakıyormuş. Polis aramış yine o bakmış. Polis telefon sinyalinden adamı bulmuş ve göz altına almış ama delil yetersizliğinden serbest bırakılmış. Yani kayıp kadının telefonunun şüphelide oluşu ve ailesinin ve polisin mesajlarına sanki kadınmış gibi cevap verişi delil sayılmamış.
Oysa vasat bir aklın bile o adamın kayıp kadından haberdar olduğunu anlaması gerekmez mi? “Delil yetersizliği” demiş salıverilmiş ve aileye demişler ki; “35 yaşında bir kadın istediğini yapma özgürlüğüne sahiptir.” Kadının annesi ise polise “Bu adam kızımı öldürmüş olabilir, 35 yaşında kadın öldürülmüyor mu?” diye sormuş ama nafile.
Ve Müge Anlı’nın programında bu olaylar gündeme gelince ve sorular bu sefer ekranda sorulunca polis şüpheli şahsı tekrar gözaltına almış ve şahıs suçunu itiraf etmiş. Ölen kadının annesi soruyor “Polis bizi niye ciddiye almadı? Bizim söylediklerimiz ciddiye alınsaydı belki kızımın ölmesine engel olamazdık ama 37 gündür bu perişanlığı yaşamazdık. Bu nasıl iş?” diye.
Polis Teşkilatı bildiğimiz kadarıyla böyle işlemiyordu. Acaba yasalar mı gevşetildi bilemiyoruz ama ölen kadın malum şahıstan, avukatın dediğine göre 10 defa şikayetçi olmuş 8 inde şikayetinden vazgeçmiş ve fakat iki tanesi hala sürmekteymiş ve bu şikayetlerin birisi de ölümle tehditmiş.
Bunlar şahsı şüpheli yapmış ama içeri almaya yeterli gelmemiş ki delil yetersizliğinden salıverilmiş ama programa katılanların ifadesiyle şüpheli şahıs “yalan konuşuyordu”.
Ben bile dinlediğimde şahsın yalan konuştuğunu ve olayın tam göbeğinde olduğunu anladığım halde bu işin eğitimini almış görevlilerin bunu anlamamış olması kabul edilebilir mi?
Müge Anlı Hanım bu tür cinayetleri çözüyorsa ya da başka bir değişle polis bu kadar basit olayları bile çözemiyorsa vah halimize vah hem de ne vah. Yazık çok yazık bir annenin, bir babanın feryadına duyarsız kalıp tabiri caizse onları sallamak hiç yakışıkalmamış.
Umarız Polis Teşkilatı işini daha ciddi yapar ve meseleleri kendisi çözer de Müge Anlı Hanıma iş çıkmaz aksi taktirde “Teşkilat kapatıp gitsin mi?” diye sormadan edemiyor insan. “Ya da Müge Anlı’yı işin başına getirsinler” diyenlerin sayısı hiç az değil. Siz ne dersiniz?